Müziğin Ters Etkisi…


Toplam Okunma: 2672 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 22:19
Kategori: Haberler

12 Eylül 1980 ihtilali sonrasında cezaevine giren Cem Yılmaz, koğuş sayımında yediği dayaklar sırasında yüksek sesle dinletilen, bestesi Müşerref Akay’’a, sözleri ise Mahmut Tezcan’a ait olan “Türkiyem” isimli şarkıyı unutamadı. Cezaevinden çıktıktan sonra 1993 yılında müzik yapımcılığına başlayan Yılmaz, bu satın alma projesini her zaman düşündüğünü, şarkının o kötü günleri hatırlattığını, bu nedenle de eserin telif haklarını satın alarak ambargo koyduğunu söylüyor. Gerekçesi ise şöyle: “Bizim türkülerimiz, bizim şarkılarımız asla işkence şarkıları olamaz” … Durumu uygun, halka malolmuş kimi milli ezgilerimizin, marşlarımızın telif haklarının akibeti konusunda endişelenmeli miyiz?..

Cem Yılmaz 12 Eylül 1980 darbesinden sonra cezaevine alındı. Metris Cezaevi’ndeyken her koğuş sayımı sırasında koğuşa giren askerlerin Müşerref Akay’ın “Türkiyem” şarkısının eşliğinde kendilerini dövdüğünü belirten Yılmaz, “Koğuş operasyonlarında bir mahkum bir koğuştan bir koğuşa götürüldüğü esnada bu şarkı büyük kolonlardan bangır bangır çalınıyordu. Bu şarkı bir işkence metodu olarak kullanıldı. Bunu o tarihlerde Metris Cezaevi’nde yatan tüm mahkûmlar bilirler” dedi.

Yılmaz, yaşadığı olaylardan sonra bir daha bu şarkıyı duymamaya yemin etmiş. Bestesini Müşerref Akay’ın yaptığı sözlerini ise o dönem evli olduğu Mahmut Tezcan’ın yazdığı “Türkiyem” isimli şarkıyı satın almanın bir fırsatını kolladığını aktaran Yılmaz, yıllar sonra Anadolu Müzik’i kurduğunu ve Müşerref Akay’ın şarkısını içeren kalıbı bir daha dinletmemek üzere ucuz bir fiyata satın aldığını anlattı.

Bu şarkıyı dinleyince Metris Cezaevi’nde yaşadığı kötü anıların aklına geldiğini dile getiren Yılmaz, “Ben bu şarkıyı dinlemek bile istemiyorum. Bu şarkı bana askerlerin bizi öldüresiye dövdüğü zamanları hatırlatıyor. Bu şarkıyı satın almam benim için bir vicdani sorumluluktu. Orada bulunan arkadaşlarıma, kendi kimliğime ve kendi haysiyetime karşı bir tavırdı” diyor.

Yılmaz, ayrıca Müşerref Akay’ın şarkıyı istediği zaman istediği yerde istediği yerde söyleyebileceğini vurguladı.
Başka bir zaman yine olsa yine aynı şeyi yapacağını bildiren Yılmaz düşüncelerini “Bizim türkülerimiz, bizim şarkılarımız asla işkence şarkıları olamaz” şeklinde dile getirdi.




Hoşgeldiniz