TRT “Yayıncılıkta Türk Müziği Sempozyumu”ndan Bazı Notlar -2- Y.Doç.Dr. Göktan Ay


Toplam Okunma: 3357 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 22:01
Kategori: Eleştiri/Kritik, Kongre.simp.panel

TRT nin başta Sn. İbrahim Şahin olmak üzere, yüz akı ile çıktığı sempozyumda, konuşmacılar: Akademisyenlerden (4 kişi), uzmanlardan (8 kişi) ve telif ile ilgili meslek örgütlerinden (5 kişi)seçilmişti… Bazı akademisyenler, üniversitede kural olduğu halde, “etik” davranmayarak, ünvanları olmadığı halde kendilerini “öğretim üyesi” olarak lanse ettiler. Etik davrananlar, yanlış yazılımları düzelttirdiler… Bazı akademisyenler, “sanatta yeterlik” ünvanının karşılığı YÖK tarafından verilmediği, kullanma yasağı olduğu halde “Dr.” diye yazdırdılar… Ve diğerleri…

Yayıncılıkta Türk Müziği Sempozyumu’ndan Bazı Notlar… Y.Doç.Dr. Göktan Ay

TRT nin başta Sn. İbrahim Şahin olmak üzere, yüz akı ile çıktığı sempozyumda, konuşmacılar: Akademisyenlerden (4 kişi), uzmanlardan (8 kişi) ve telif ile ilgili meslek örgütlerinden (5 kişi)seçilmişti.

Genel ilgi, katılım ve seviye yüksekti.

3 oturumda “Yayıncıların Türk Müziğine Bakışı ve Sorumluluğu, Popüler Kültürün Türk Müziğine Etkisi, Yayıncılıkta Telif Hakları Sorunları” masaya yatırıldı.

Özellikle birçok yerde konuşmacı olarak görülen kişilerin, bazı “etik olmayan davranışlarda” bulunmaya devam ettikleri görüldü.*

Konuşmacıların bazıları kurumları adına yapılan araştırmalara yer verdiler, yazılı belgelerden sunum yaptılar. Doğal olarak kendilerine yöneltilen sorulara yine doğaçlama değil, yazılı belgelerden cevap verdiler.

Bazı akademisyenler, üniversitede kural olduğu halde, “etik” davranmayarak, ünvanları olmadığı halde, “öğretim üyesi” olarak kendilerini lanse ettiler. Etik davrananlar, yanlış yazılımları düzelttirdiler.

Bazı akademisyenler, “sanatta yeterlik” ünvanının karşılığı YÖK tarafından verilmediği, kullanma yasağı olduğu halde “Dr.” diye yazdırdılar.

Bir akademisyen, sunuş başlığı ile ilgisi olmayan ve konuşmacılar tarafından da anlaşılamayan bir sunum yaptı. Aynı kişi daha sonra diğer konuşmacıları anlamadığını dile getirdi.

Bazıları, terimler konusunda eleştiri yaptılar, ancak kendi görüşlerini ve önerilerini sunmayarak, kurumlarının bu konuda ne yapıp yapmadığını belirtmeyerek topu taca atmaya çalıştılar.
Bazıları yıllarca bilinen ve bir kaç yerde sundukları görüşleri bir kez de burada dile getirmekten çekinmediler.

Bazılarının, “asıl görevleri ve kadroları olan kurumları” yerine, sadece “kısmi zamanlı çalıştıkları kurumları” isimlerinin altına yazdırmaları dikkat çekti.

Soru soranlar kendilerini anlatmaktan geri durmadılar. Kameraların cazibesine kapılıp, soruyu sanki iş olsun diye sordular.

Her konuşmacı, “TRT miz” diye söyledi, TRT ye sahip çıktı, TRT yi ”takip ediyoruz” izlenimini verdi.

Her sanatçının, doğal olarak, TRT de ve İstanbul Radyosu Mesut Cemil Stüdyosunda bir hatırası olduğu ortaya çıktı.

Davetli olan bazı “sanatçı/yorumcu/türkücü/şarkıcı”ların neden sempozyuma ilgi göstermediği anlaşılamadı.

Konuşmacılar, her şeyi TRT den beklemek kolaylığına saptılar.

Özel tv ların sadece Sn. Arınç’ın konuşmasını takip edip, oturumlarda görülmemeleri, özel tv temsilcilerinin sempozyumu takip etmemesi kafalarda soru işareti yarattı. Sempozyumun özel tv larda haber dahi yapılmaması bir kenara not edildi.

Müziği haberlerden, dizilere kadar her yerde kullanan özel tv ların, çözümü TRT ye bıraktığı görüldü. Bu tutum, sorunların çözümünün nasıl ortaklaşa yapılacağı konusunda şüphe uyandırdı.

Konuşmacıların büyük bölümü, kendi oturumları dışındaki oturumları takip etmeyerek, görüş ve dileklerden yararlanma/paylaşma yoluna gitmediler.

TRT, Kültür ve Turizm Bakanlığı, MEB ve sivil toplum kuruluşlarının diyalog içinde üzerlerine düşen görevleri yapmaları gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.

Müzik alanındaki bazı konuların üniversitelerin ilgili birimleri tarafından halledilmesi gerektiği, 30 yıl önce konuşulan konuların hala konuşulmasının üzüntü yarattığı ifade edildi.

TRT nin son 2 yılda, bu alanda, “önemli işleri başardığı”, diğer kurumların “yavaş hareket ettikleri” de anlaşıldı.

Birinci gün akşamı düzenlenen konser ilgi ve beğeni ile karşılandı.

TRT nin, bu sempozyumun ilk olması nedeniyle, kendi elemanlarını sempozyuma katmayarak, “ müzikte tarafsız kalma ve yol haritası çizme stratejisi”nin doğruluğu kabul edildi.

Türk Müziği Sempozyumu’nun Başbakan Yardımcılığı seviyesinde desteklenmesi ilgi ile karşılandı.

TRT Genel Müdürü Sn. İbrahim Şahin; görüşleri, sempozyumu takibi ve yönlendirmesi ile “tam not” aldı. Şahsında tüm emeği geçenleri kutluyoruz….
_____________________________________

* Dünyada çok geçerli olan “etiklik” kavramı, bizde maalesef son yıllarda gündeme gelmeye başladı. Ancak, bu tutumlar, ülke insanının, konumu ne olursa olsun, başkalarını eleştirip, kendi alışkanlıklarını devam ettirmekte ısrarlı olduğunun kanıtı olsa gerek. Çünkü, her sempozyum ve toplantıda benzer uygulamaları maalesef görüyoruz. O nedenle, özellikle akademisyen kişilerin, başkaları için değil, kendileri için “etik düşünce” içinde olmalarını “etik davranmalarını” ,
“kurumlarını doğru ve sağlıklı bir şekilde temsil etmelerini” 2010 yılında da bekliyoruz.




Hoşgeldiniz