… Klasik Müzik… Fazıl Say


Toplam Okunma: 3117 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 22:12
Kategori: Fikir Yazıları

10 sene kadar önce Paris’te Theatre des Champs Elysses’deki bir konserimde Leonard Bernstein’ın Piyano ve Orkestra için 2. Senfonisi’ni (” The Age of Anxiety” tam tercümesi “Endişe çağı”) çok beğendiğim Japon şef Yutaka Sado yönetiminde ONF (Fransız Ulusal Orkestrası) ile seslendirmiştik. Konserden sonra Yutaka ile yemekteydik. Dedi ki; “Amerikalı besteci; Türk piyanist; Japon şef; Fransız Orkestrası… 100 yıl önce bir klasik müzik konserinin böyle olabileceğini birilerine anlatsan sana kimse inanmazdı.”…

Bu gelişme enteresandır; çağımızın en çok ilgi gören sanatçıları, artık klasik müzik kültürünün merkezi batı Avrupası olan, Almanya, Avusturya, İtalya, Fransa’dan değiller…
Bakın günümüzün en ilgi gören genç sanatçılarına;
Gustavo Dudamel,Venezuella’lı bir şeftir.
Patricia Kopatcinskaja, Moldovalı bir kemancıdır.
Lang Lang, Çinli bir piyanisttir.
Maxim Vengerov, Sibiryalıdır.
Dahiyane caz piyanisti Hiromi, Japondur.
Aziza Mustafa Zadeh , Azeridir.
Jessy Norman, Yeni Zelandalıdır.
Martha Argerich, Arjantinlidir.

Venezuellalılar, Kübalılar.. Avrupa’nın her konservatuvarı’nda yüzlerce Koreli, Japon..
Her Orkestrada, Romenler, Türkler, Yunanlılar, hatta İranlılar… İ
srail’den, Türkiye’den, çeşitli Uzak doğu, Ortadoğu, İskandinav, Latin Amerika ve Afrika ülkelerinden pek çok müzisyen şu an klasik müzikte en önde gelen “star” lardır. Batı Avrupa onların gerisinde kalmıştır neredeyse…

Bu gelişime 30-40 yıl önce en büyük katkıları sağlayanlar ise;
1- Zubin Mehta, hintli Orkesstra şefi.Bir ilk idi…Newyork filarmoni.
2- Seiji Ozawa, Japon Orkestra şef,, bir ilk idi.Boston Senfoni.
3- Glenn Gould.Kanadalı piyanist… Bach’a anlatılsa, ölümünden 220 yıl sonra bir Kanadalı piyanistin eserlerini en ilginç yorumlayan müzisyen olduğu?.. Bach’ın öldüğü 1750 yılında Kanada ülkesi varmıydı ki?..
4- Claudio Arrau, Şili’li piyanist. Daniel Barenboim, Arjantin doğumlu musevi şef… Ve onca Amerikalı…

Avrupa’da bir kriz var kanımca. Özellikle Almanlarda, Fransızlarda ve Avusturyalılarda var. Dikkat; büyük devir sendromu!..
Bach ve Beethoven Almanyası.
Mozart ve Schubert Avusturyası.
Debussy ve Ravel Fransası.

Büyük besteci tokluğu? Yokluğu?..

Wilhelm Kempff ayarında bir piyanist de çıkmadı Almanya’dan. Ölümü neredeyse 40 yıl olacak Kempff’in.
Kanımca Samson François ayarında bir Fransız piyanisti de bir daha çıkmadı Fransa’dan. (O’nun ölümü de 1970.)
İngilizler? Dünyayı yöneten menejerlikler, dünyaya yön veren bir basın..
En büyük plak şirketleri… En prestijli müzik dergileri… Onca tanınmış Festival. Onca tanınmış Orkestrası olan bir memleket.

Ama “bireylerde” hep sıkıntıları var. Yukarıda saydığımız, Bach-Mozart kategorisinde bir bestecileri hakikaten tüm tarihlerinde olmadı. Samson François ,Glenn Gould ya da Kempff ayarında bir piyanistleri de olmadı. Kopatchinskaja ya da Vengerov gibi bir kemancı da çıkaramadılar. Mehta, Ozawa, kalibresinde bir şefleri de çıkmadı…

Karajan gibi bir şef gurusunu çoktan geçtim…

Sıkıntı bireylerde.. Sebebini merak etmişimdir hep…
Dünyanın en zengin şehri Zürih. Dünyada intihar oranın en yüksek olduğu şehir de Zürih!

DÜNYA MÜKEMMEL OLMADIĞI İÇİN SANAT VARDIR demişti büyük yönetmen Tarkovski. Çok doğru çıkıyor sonuçları. İsyan olan sıkıntı olan memleketlerden çıkıyor büyük bireyler. Büyük bireyleri vareden unsur ise, cesaret adımları. Başkaldırılar… İnsanoğlunun D N A sındaki temel ögeler.. Avrupa biraz bunlardan uzak kaldı sanırım… 30 yıl sonra Scala Operasına bir gideceksiniz ki; tenor Botswana’dan, soprano Pakistan’dan, şef Grönland’dan. ..

FAZIL SAY 27 Nisan 2010




Hoşgeldiniz