“Ulusal Müzik Konseyi”ne Doğru İlk Adım…


Toplam Okunma: 2846 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 22:19
Kategori: Haberler

Yıllardır dile gelen Ulusal Müzik Konseyi’nin temelleri -İTÜ TMDK Müdürü Prof.Dr. Cihat Aşkın tarafından başlatılan ve Türkiye müzik uğraşanlarınca da büyük destek gören bir girişimle- Eylül 2010’da atılıyor. Şöyle diyor Cihat Aşkın: “Türkiye sahip olduğu müzik kültürü açısından dünyanın sayılı ülkelerinden birisidir… Ancak bu toprakların kaderinde bulunan ve kendi kendimizi öğütmeye yarayan mekanizma her zaman hareket halindedir… Sanat ve kültür kimliğimizi ortaya koymak, sahip olduğumuz kültürel mirası reddetmeden yeni ufuklara doğru uzanabilmek bizim çizgimiz olmalıdır… Devletin ve özel sektörün yapamadıklarını kendi gayretimizle yapabildiğimiz zaman, ürettiğimiz eserlerin ve kurumların kalıcılığı daha fazla olacaktır…”  Musiki Dergisi “Ulusal Müzik Konseyi” girişimini tüm içtenliğiyle ve aktif çalışmalarıyla destekliyor.

Ulusal Müzik Konseyi… Cihat Aşkın

Türkiye’ nin tarihsel ve kültürel geçmişi, ona çok büyük bir misyon yüklemektedir. Jeopolitik konumunun dışında dünya kültürüne bir köprü olarak yön veren yapısı, onu çok kültürlülük kapsamında 21. yüzyılda çok önemli bir mevkiye getirmiştir. Özellikle son 200 yıldır süren değişim hareketlerinde Türkiye sahip olduğu müzik kültürü açısından da dünyanın sayılı ülkelerinden birisidir. Cumhuriyet’in hedeflerinden biri olan ‘evrensel ölçütlerde müzik yaratmak ve müzisyen yetiştirmek’ ülküsü başarılmıştır. Bugün gerek yurt içinde gerek yurt dışında yaşayan müzisyenlerimizin her biri hangi alanda olurlarsa olsunlar, dünya kültürüne son derece özgün eserler katmakta ve Türkiye’nin bu alandaki büyük kapısı olma yolunda hızla ilerlemektedirler.

Ancak bu toprakların kaderinde bulunan ve kendi kendimizi öğütmeye yarayan mekanizma her zaman hareket halindedir. Birbirimizin yaptığını tamamlamak yerine, dahili eleştiriler çok fazla gündemde olup vizyonumuzu tıkamaktadır. Bu eleştiriler elbette yapıcı olarak telakki edilebilir, ancak birbirimize zarar vermek yerine saygınlık ölçüsünde birbirimizin yaptığı işleri tamamlamak ve ortaya büyük bir sanat ve insanlık eseri çıkarmak daha akılcı bir hareket olur. Bunun eksikliği ülkemizde hemen her alanda hissedilmektedir. Sanat ve kültür bir ülkenin kimliğidir. Bu kimliği ortaya koymak, binlerce yıldır Anadolu toprakları üzerinde sahip olduğumuz kültürel mirası reddetmeden yeni ufuklara doğru uzanabilmek bizim çizgimiz olmalıdır. Bugün ülkemizde sivil toplum kuruluşlarının eksikliği de göz önünde bulundurulursa sanat alanında büyük bir vizyon eksikliği vardır. Devlet uzunca bir süreden beri kültür ve sanat politikaları oluşturmamıştır. Bunun eksikliği her alana yansımaktadır. İşte bu kutsal görev Türkiye’nin hemen her ülkede yaşayan kültür ve sanat insanlarına düşmektedir.

Değerli kamuyou! Devletin ve özel sektörün yapamadıklarını kendi gayretimizle yapabildiğimiz zaman, ürettiğimiz eserlerin ve kurumların kalıcılığı daha fazla olacaktır. Sanatçılarımıza düşen görev kendi alanlarında meslek birlikleri oluşturarak bu ülkenin kültür ve sanat politikalarına yön vermek ve ülkemizi 21. yüzyılda daha sağlam yürütmektir. Bugün ülkemize baktığımız zaman müzik alanındaki bölünmüşlük gözler önündedir. İcra sanatçıları, müzik bilimcileri ve hiç değinmediğimiz müzik teknisyenleri, bir araya gelmemişler ve müziğimizin sorunlarını tartışmamışlardır. Yazı yazarak üretime katkıda bulunmak doğru bir yaklaşımdır ancak bu fikirlerin sahiplerinin yüz yüze gelerek, karşılıklı konuşarak, ortak bir zeminde bir araya gelmesi kadar medeni bir duygu olamaz.

Sanatçılarımız son derece yetkindir, onların ürettikleri eserler ve yorumlar dünyanın hemen her tarafında yankı bulmaktadır. Müzik bilimcilerimiz yüzyıllık suskunlukları nı ortadan kaldırarak üretmeye çalışıyorlar. Müzik teknolojisi ile ilgilenen meslektaşlarımı z kendi alanlarında üretimlerini devam ettiriyorlar. Meseleye bu yönden baktığımızda olumsuz olan yanların yanında aslında büyük bir güç olduğumuzu ama küçük kavgalar yüzünden bir araya gelemediğimizi görürüz. Bu kavga neden?

İşte tüm bu durum karşısında geçen haftalarda kamuoyuna duyurduğum şekliyle, akl-ı selim sahibi değerli dostlarımız bir araya gelerek, sorunları ortak çatı altında konuşma ve anlaşmayla çözmemizin en büyük erdem olduğunu bir kez daha teyit ettiler. Değerli sanatçı dostlarımızdan büyük destek alarak böyle bir yapılanmanın tüm müzisyenlerimize olduğu gibi ülkemizin kültür ve sanatına da olumlu olarak yansıyacağına olan inancımı bir kez daha belirtmek isterim. Bu güven ve hareketle Ulusal Müzik Konseyi adı altında bir örgütlenme oluşturmak önümüzdeki en büyük hedef olacaktır.

Değerli meslektaşlarım !

Ulusal Müzik Konseyi ülkemizin müzik performans, müzik bilim, müzik eğitim ve müzik teknolojisi alanları altında müzik insanlarımızı örgütlemek için kurulacak bir konseydir.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına, konuyla ilgili her türlü yasal düzenlemeye ve kararlara riayet ederek çalışmalarını sürdürecek olan konseye, ülkemizin hemen her yerinden gelerek katılacak olan insanlar mesleki örgütlenme ile kültür ve sanat sorunlarının daha iyi yönetilmesini sağlayacak ve bizzat faal olarak çalışacaklardır. Her meslek grubu altında alanlarının önde gelmiş temsilcilerini seçerek komiteler nezdinde çalışıp fikir üretecek ve bu fikirlerin hayata geçirilmesi için faal çalışma yapacaklardır. Yukarıda bahsi geçen 4 temel dal altında her şehrimizden bir temsilci seçilecek ve mesleki örgütlenme çalışmaları başlayacaktır. Bu örgütlenme sayesinde ülkemizin müzik eğitimi, sanatçılık, orkestra ve korolar, cd endüstrisi, müzik bilimi araştırmaları ve her türlü akla gelebilecek sorunlar masaya yatırılarak ortak bir akıl ile karar alınacak ve uygulanması için yetkili birimlere tavsiye edilecektir. Unutmayalım ki, ülkemizin sanatçıları olarak bir araya gelerek çok daha güçlü bir yapı oluşturabilir ve ülkemizin sesini o oranda iyi duyurabiliriz. Dünya her gün artarak gelişen teknoloji ve bilim sayesinde ileri gitmektedir. Biz de bu yetkin aklın iyi kullanılabilmesi için gerekli çalışmaları yapmalı ve uygulamalıyız.

Ulusal Müzik Konseyi çalışma takvimi aşağıdaki şekilde uygulanacaktır. Tüm bu hazırlıklar yapılırken hukukçulardan kanuni mütalaa alınacaktır.

Ulusal Müzik Konseyi çalışmaları için hemen her şehrimizden başvuracak olan temsilcilerin bir listesi oluşturulacaktı r. Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında alınacak katılım başvuruları listelenerek 1 Eylül tarihinde ilan edilecektir. 18 Eylül 2010 Cumartesi günü katılımcı sayısına ve lojistik imkanlara göre büyük konsey toplantısı yapılacaktır. Bu toplantının gündemi şudur:

1. Kuruluş deklarasyonu ve tören
2. Geçici Başkan seçilmesi
3. Geçici Teşkilat Şemasının oylanarak Nihai Teşkilat Şeması haline dönüştürülmesi.
4. Başkan ve yürütme kurulunun seçilmesi.
5. Bölge ve şehir temsilcilerinin belirlenmesi.
6. 2010 Çalışma konularının saptanarak iş planı yapılması
7. Dilekler ve bir sonraki konsey toplantısının tarihi

Bu girişimin tüm ülkemize hayırlı olmasını diliyorum, müzik emekçilerinin yapacağı katkılarla dünyamızın daha da güzelleşeceğine olan inancım sonsuzdur.

Saygılarımla
Cihat Aşkın

Not: Katılım başvuruları Haziran, Temmuz ve Ağustos ayları içinde e-posta aracılığıyla yapılacaktır. İsim-Soyisim- Meslek ve Adres bilgilerinin gönderilecek olan e-postalarda belirtilmesi gerekir.

infaskin@gmail. com




Hoşgeldiniz