Ülkemizdeki Konservatuarlara Bakış… Göktan Ay


Toplam Okunma: 4884 | En Son Okunma: 08.05.2024 - 13:50
Kategori: Fikir Yazıları

Her ne kadar yazılar yazılıp / raporlar verilip / bildirilere konu olsa da 2010 Türkiye’si Türk Müziği konservatuarlarında ayrı/farklı yapılanmaların devam ettiği görülmektedir… Türk Müziği Devlet Konservatuarları dört adet olup; İTÜ TMDK, Ege Ün. DTMK, Gaziantep Ün. TMDK ve son olarak Gazi Üni TMDK (henüz eğitime başlamamıştır)dır. Ancak, adı Devlet Konservatuarı olup, Türk müziği eğitimine de yer veren; Sakarya Ün., Kocatepe Ün., Dicle Ün., Giresun Ün., Karadeniz Teknik Ün., Ordu Ün., Rize Ün., Akdeniz Ün., v.b. saymak gerekir… Sözkonusu konservatuarlarda farklı / yanlış terminolojilere yer verilmesi “terminoloji”, dolayısıyla da “kavram birliği oluşumunu” da engellemektedir…

Ülkemizdeki Konservatuar’lara bir bakış…“Değişen bir şey var mı?.. Göktan Ay

“Ne olacağımızı değil, ne olduğumuzu biliriz…”
Shakespeare

Sayın Cumhurbaşkanımız, İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nin akademik yılı açılışında yaptığı konuşmada özetle; “Yeni bir üniversite siteminin Türkiye’ye gelmesi gerekir….. Türk üniversitelerinin yeniden özgürlükçü, her türlü fikre açık bir tarza girmeleri takdir edilmesi gereken bir husustur….. En aykırı fikirler üniversitelerde rahatlıkla konuşulabilmeli, rahatlıkla tartışılabilmeli. Hiç kimse fikrinden dolayı, düşüncesinden dolayı çekinmemeli. Üniversite zaten tolerans, anlayış, fikirlerin tartışıldığı bir yerdir.”* görüşlerini dile getirmiştir.

Bir gün sonra da Devlet Bakanı Sn. Faruk Çelik; “daha önceki iktidarlar da, biz de YÖK yapılanmasından rahatsızız, Bu bir an önce çözümlenmeli” demiştir.**

YÖK Başkanı Prof.Dr. Sn.Yusuf Ziya Özcan ise; “Bize göre YÖK’nun selahiyetleri çok fazladır. Kaldırmak yerine; üniversiteler arası araştırmaları, projeleri, uygulamaları v.b. organize eden yeni bir yapıya dönüştürülebilir. Zaten bunu biz yapmak istiyoruz ve bu amaçla çalışmalara başladık” demiştir.***

 “Cumhurbaşkanı Gül’ün öğretim üyelerine; polemiğe girmeden toplumsal ve siyasi konularda araştırma ve yorum yapmalarını tavsiye etmesini isabetli buluyorum”****

YÖK kanunu’nun; aceleye getirilmeden, iyice tartışılarak, her birimin görüşleri alınarak, terminoloji birliğine dikkat edilerek, çalışanlarında rahat edeceği, özlük haklarında iyileştirmeler yapılacağı, akıcı, çözücü, proje geliştirici, birleştirici, geniş kesimlerce ve özellikle üniversitelerce kabul edilen değişikliklerle hayata geçirilmesini yürekten diliyoruz.

Bu nedenle; yararı olur düşüncesiyle, şimdiden, birkaç konuda alanımızla ilgili görüşlerimizi belirtmek istiyoruz…

1975 yılından itibaren konservatuarlar; Devlet Konservatuarları ve Türk Musikisi (Müziği) Devlet Konservatuarları olarak yapılanmıştır. Kültür Bakanlığı’na bağlı olan konservatuarlar 1982 YÖK yasası ile çeşitli üniversitelere bağlanmışlardır. Bu yapılanmalarla ilgili görüşlerimi daha önceki yazılarımda açıklamıştım.

Her ne kadar yazılar yazılıp/raporlar verilip/bildirilere konu olsa da hala 2010 Türkiye’sinde ayrı/farklı yapılanmaların devam ettiği görülmektedir.

Türk Müziği Devlet Konservatuarları dört adet olup; İTÜ TMDK, Ege Ün. DTMK, Gaziantep Ün. TMDK ve son olarak Gazi Üni TMDK (henüz eğitime başlamamıştır)dır. Ancak, adı Devlet Konservatuarı olup, Türk müziği eğitimine de yer veren; Sakarya Ün., Kocatepe Ün., Dicle Ün., Giresun Ün., KTÜ, Ordu Ün., Rize Ün., Akdeniz Ün., v.b.saymak gerekir…

Bunun yanında konservatuarlarda farklı/yanlış terminolojilere yer verilmesi doğal olarak terminoloji birliğini de engellemektedir.

Öncelikle hala konservatuar mı? yoksa konservatuvar mı? doğru konusunda karar verilememiştir! “Konservatuar” kelimesinin doğru olmasına rağmen -yeni kurulanlarda bile- yanlış isimlendirmenin neden hala ısrarla, yapıldığı anlaşılamamaktadır! *****

Yine Konservatuarlar; Yüksek Okul mu? Rektörlüğe bağlı birim mi? Meslek Yüksek Okulu mu? belli değildir…

Bu durum bilimselliğin alana uğramadığını mı?, alana olan ilgisizliği mi?,müziğin hala bilimselliğinin kabul edilmediğini mi? göstermektedir… yorum sizlerindir…

Yine açıklayalım ki;

Devlet Konservatuarlarında, hala Türk müziğinin adı bile geçmez, evrensel müzik/çoksesli müzik eğitimi ve batı çalgıları eğitimi, tiyatro ve bale eğitimi yapılırken;

Türk Müziği Devlet Konservatuarları’nda; Türk müziği eğitimi, evrensel müzik/çok sesli müzik eğitimi, halk oyunları, Türk ve evrensel çalgılar eğitimi ortak olarak verilmektedir.

Şimdi dilerseniz her iki konservatuar yapılanmalarını karşılaştıralım:

Devlet Konservatuarları Türk Müziği Devlet Konservatuarları

Çalgı Eğitimi Bölümü (ilköğretim ve lise dahil) Çalgı Bölümü (Lise dahil)
…………………………………. Temel Bilimler Bölümü (Ege, Gaziantep)
…………………………………. Müzik Teorisi Bölümü (İTÜ TMDK)

Müzikoloji Bölümü Müzikoloji Bölümü
Kompozisyon Bölümü Kompozisyon Bölümü
Çalgı Yapım Bölümü Çalgı Yapım Bölümü (Ege)
Müzik Bölümü ………………………………….
Sahne Sanatları Bölümü ………………………………….
…………………………….. Türk Halk Oyunları Bölümü
 ………………………………. Müzik Teknolojileri Bölümü (İTÜ, Sakarya Ün.)

Türk Müziği Bölümü (Sakarya Ün.) …………………………………
Türk Sanat Müziği Bölümü(Kocatepe Ün.) …………………………………….
Türk Halk Müziği Bölümü (Kocatepe Ün.) ……………………………………

İTÜ TMDK’nda son yapılan değişiklikle her bölüm kendi adını içeren 1 anasanat/anabilim dalından oluşmakta ve Bölüm Başkanı, bu görevi de yürütmektedir.

Müzikoloji Bölümleri; her iki yapıda da Müzikoloji Anabilim Dalı oluşturulmuştur. Ancak, 19 Mayıs Ün. Devlet Konservatuarı’nda; Genel Müzikoloji Anasanat Dalı, Etnomüzikoloji ve Folklor Anasanat Dalı, Geleneksel ve Modal Müzikler Anasanat Dalı yapılanmasına gidilmiştir.

Müzik Bölümleri; Yaylı Çalgılar Anasanat Dalı, Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar Anasanat Dalı, Piyano Anasanat Dalı, Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalı, Caz Anasanat Dalı’ndan oluşmaktadır. (Bilgi Ün. Fen ve Edebiyat Fakültesi ‘nde “Müzik Bölümü ” varmış ki, olacak iş değil…Müzik ne zamandır Fen ve Edebiyat’ın içinde yer alıyor?…Birimlere bakar mısınız…..Ne kadar müzikle uyumlu değil mi!

• Bilgisayar Bilimleri
• Finans Matematiği
• Karşılaştırmalı Edebiyat
• Matematik
• Müzik
• Psikoloji
• Sosyoloji
• Tarih)

Sahne Sanatları Bölümleri; Bale Anasanat dalı, Tiyatro Anasanat dalı, Opera Anasanat dalı’ndan oluşmaktadır.

 “Müzik Bölümü ve Üflemeli ve Vurmalı Çalgılar” adı ile ilgili görüşlerimi “MEB Devlet Konservatuarları Yönetmeliği Üzerine…” adlı makalemde
(musikidergisi.net/01.10.2010) bulabilirsiniz…******

Sonuç olarak;

Batı müziği eğitimi yapan konservatuarlarda, bölüm adları, anasanat/anabilim dalları ve çalgı eğitimindeki çalgılarda (keman, viyolonsel viyola, kontrabas, piyano, gitar, arp, flüt, obua, klarinet, fagot, korno,trompet,trombon,tuba) aynı terminoloji, dil ve birlik sağlanmış gibi görülmektedir*******…

TMDK’larda ise, Bölüm ve anasanat/anabilim dallarında farklı yapılanmalara karşılık, her öğrenci, ilgili bölümlerde, istediği takdirde (ve komisyonun uygun görmesi halinde) yukarıdaki çalgıların bir kısmını (gitar, arp, fagot, korno, trompet,trombon,tuba hariç), Türk müziğinde ve THO’ nda yaygın olarak kullanılan; keman, kanun, kemane, bağlama ve ailesi, tar, tanbur, ud, klasik kemençe, sol klarinet, kaval (dilli-dilsiz), mey, ney, zurna, sipsi, karadeniz kemençesi, tulum, asmalı davul v.b. öğrenebilmektedir…

Önemli olan yetenekli öğrencileri; sevdiği alanlarda, sevdiği çalgılarda, istediği tarzda en iyi şekilde yetiştirmek olsa gerekir…

Bu nedenle, 2004 yılında bir sempozyumda önerdiğim, YÖK Başkanlığı’na da değerlendirilmesi için gönderdiğim “Ulusal Devlet Konservatuarları” yapılanmasını tartışmanın zamanı (başka çalışmalarla birlikte) çoktan gelmiştir…

Merak edilen soru şu; sanatın sevgi ile başladığını, disiplin, çalışmayla, üretimle doruğa ulaştığını biliyoruz da neden uygulayamıyoruz!…
_____________________________________
*07.10.2010/Basından

**08.10.2010/NTV haberler

*** 09.10.2010/Basından

****Akyol, Taha; Protestocu gençler, Milliyet Gazetesi, 08.10.2010

*****Örnek: Conservatorium van Amsterdam (Amsterdam Konservatuarı), Rotterdam Konservatuarı, Utrecht Konservatuarı, Canta Cecilia Konservatuarı, Robert Schumann Konservatuarı, St. Petersburg Konservatuarı, Helsinki konservatuarı (Helsinki Conservatory), Atina Konservatuarı, Paris Konservatuarı (Conservatoire de Paris)

******Bkz: Ay, Göktan; Müzik teorisi ve terimler üzerine bir çalışma, Müzik Sempozyumu, Erciyes Üniversitesi GSF, 14/16 Nisan 2005, Kayseri,

*******Yıllarca Devlet Konservatuarlarının kurulmasında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı örnek olarak gösterilmiş, hatta YÖK, gönderdiği yazılarda Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarı parelelinde yapılanma istemiştir. Bu nedenle her yeni kurulan konservatuara mutlaka bu konservatuardan bir öğretim elemanı danışman/müdür olarak görevlendirilmiş ve alınan kararlara/kadrolara etken olunmuştur… Anlayış ve yapılanmadaki birliğin sebebi budur. Türk müziği konservatuarlarında böyle bir durum yaşanmamış, İTÜ TMDK’dan sonra kurulan Konservatuarlar, yapılanmada İTÜ TMDK’nı örnek almışlardır.




Hoşgeldiniz