İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu “Cumhuriyet Konseri”… Dr. İlhami Gökçen


Toplam Okunma: 4642 | En Son Okunma: 08.05.2024 - 04:11
Kategori: Eleştiri/Kritik

İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nın, “Müzikte Temsil ve Müzikte Temsil Uluslararası Sempozyumu II” ye katılmak üzere gittiğim İstanbulda, Cumhuriyetin 86. yılına rasgeldiği için “Cumhurıyet Konseri” olarak adlandırılan bu konseri dinleme şanslılığım oldu… Sn. Mehmet Güntekin’in hazırlamış olduğu şık ve renkli basılmış program kitapçığında, icra edilen eserlerin güfteleri günümüz Türkçesi ile birlikte yazıldığı gibi bestecileri hakkında da kısa ve yararlı bilgiler verilmiş. Fakat, terennümlü eserlerin terennüm heceleri yazılmamış. Eski Darülelhan notalarında ve hatta kaynak olarak kullanılan Üngör’ün Güfteler Antolojisi’nde terennümler hep yazılıdır. Hiç olmazsa, terennümle başlayan Dügâh Kâr’ınkiler yazılmalıydı…

Konser Tanıtım ve Eleştirisi:

İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu, “Cumhuriyet Konseri”
24 Ekim 2010 - CRR Konser Salonu

Dr. İlhami Gökçen
Toronto, Kanada

İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nın “Müzikte Temsil ve Müzikte Temsil Uluslararası Sempozyumu II” ye katılmak üzere gittiğim İstanbulda, Cumhuriyetin 86. yılına rasgeldiği için “Cumhurıyet Konseri” olarak adlandırılan bu konseri dinleme şanslılığım oldu.

Mehmet Güntekin’in hazırlamış olduğu şık ve renkli basılmış program kitapçığında, icra edilen eserlerin güfteleri günümüz Türkçesi ile birlikte yazıldığı gibi bestecileri hakkında da kısa ve yararlı bilgiler verilmiş. Fakat, terennümlü eserlerin terennüm heceleri yazılmamış. Eski Darülelhan notalarında ve hatta kaynak olarak kullanılan Üngör’ün Güfteler Antolojisi’nde terennümler hep yazılıdır. Hiç olmazsa, terennümle başlayan Dügâh Kâr’ınkiler yazılmalıydı. Sorduğumda, Bay Güntekin “terennüm hecelerinin eksik yazılması olasılığından dolayıdır” dedi.

Kitapçıkda, 24 kadın ve 21 erkek korist’in adları yazılmışsa da ben sahnede 21 kadın, 19 erkek saydım. Eşlik eden 4 Keman, 4 Kemençe, 2 Violensel (sic), 3 Kanun, 3 Tanbur, 3 Ney, 3 Ud icracılarının adları da yazılmış. Konserin solist’i Münip Utandı ve Klasik Türk Sazları Beşlisi hakkında da bilgi verilmiş.

Programdaki eserler, nadide (Dügâh, Nişaburek) ve çok bilinen (Hicaz, Nihavend) makamlar arasında dengeli olarak seçilmişse de bu denge daha çok bu sonuncular lehine olmuş. Halbuki, Dügâh gibi çok zarif ve hisli bir makamdan keşki biraz daha çok eser konulsaydı.

Konser, Hacı Faik Bey’in Türkçe güfteli sevimli Dügâh Kâr’ı (Pek sevdim efendim) ile başladı ve esere yakışan bir tempo ile okundu. Arkasından Tab’i Mustafa Ef.’nin Dügâh Ağır Semai’si (Nedir ol cünbüş-i) okunduktan sonra ilginç fakat sanıyorum alışılmamış bir tarzda, bir geçiş taksimi yapılmadan doğrudan Hicaz bir esere (Tab’i’nin Yürük Semaisi - Tâkat mı gelir) geçildi. Anlaşılan eserin (Dügâh’ın) Hicaz ile karar verişinden yararlanılmak istendi. İhsan Aslan’ın Keman’la bir ara taksiminden sonra Hicaz Şarkı’larla devam edildi. Sonda çalınan dört hanelik Hicaz Sazsemaisi (yanlışlıkla) programda gösterilmemişti.

İkinci Bölüm’de önce‘Klasik Türk Sazları Beşlisi’, Refik Fersan’ın Şedd-i Araban Peşrev ve Nihavend Sazsemaisi’ni icra etti. Arada müşterek taksim de yapıldı. Böyle bir anma gününde eski bir şef Refik Fersan’ın eserlerinin çalınması yerinde oldu.

Sonra, solist Münip Utandı sahneye çıktı ve ayakta beklerken (!) çalgılar yine programda belirlenmiyen bir Nişaburek Peşrev’in (Osman Bey), 1. Hane ve Teslim’ini çaldı. Münip Bey, Nişaburek Beste (İ. Hakkı Bey - Bir kere yüzün), Ağır Semai (Enfi Hasan Ağa- Câme-i sürh ile), Yürük Semai (Kassamzade - Gel ey sabâ) ve bir şarkı’yı (Ali Rifat Çağatay - Meyledip bir), eserlere o her zamanki hakimiyeti ile okudu. Her eser bitiminde dinleyiciler solisti alkışladılar, halbuki koro söylerken eser aralarında alkışlama yapılmamaktaydı.

Beylik bir aranağmeden sonra koro Nihavend şarkılar söyledi. En sondaki Ali Rifat Çağatay’ın Nihavend Fantezi şarkısı (Sarahaten acaba) düz bir şekilde okundu. Halbuki müziği ve özellikle güftesi yönünden bu şarkı biraz oynanmağa, yorumlanmağa müsaitti, örneğin kadın ve erkeklerin münavebeli söyleyişlerine.

Bu konserde ayrıca, Kurucu Şef Prof. Nevzat Atlığ, Devlet Korosu’nda 30. çalışma yılını doldurmuş olan altı korist’e plaketlerini verdi. Bu münasebetle söz alan Nevzat Hoca, çok haklı olarak bu topluluğun geleneksel Türk musikisini, yozlaşmış ve popüler müziğin yaygınlaştığı günümüzde, doğru olarak icra ettiğinin altını çizdi. Plaket alan korist’leri kısa biyografileri de yaşlılık sırasına göre (en yaşlısı1952, en genci 1962 doğumlu) kitapçığa konulmuş.

Şef M. Fatih Salgar yönetimindeki koro bütün eserleri tavırlarına uygun, nüanslı bir şekilde okuyarak bize güzel bir konser sundu ve böylece Nevzat Hocamın dedikleri bir kere daha kanıtlanmış oldu.

Benim gibi gurbette yaşayan biri için de unutulmaz bir hatıra oldu…




Hoşgeldiniz