İlk Türk Tuşlu-Telli Çalgı Sisteminin Oluşum Öyküsü… Yavuz Özer


Toplam Okunma: 5414 | En Son Okunma: 27.04.2024 - 15:46
Kategori: Araştırma Yazıları, Çalgılar

Niçin 24 ses? 53 sesin diğer 29’u hiç mi işe yaramıyor? Niye bu sesleri de kullanmayalım?.. Batı müziği piyanosu gibi, bizim müziğimizi temsil edebilecek bir çalgımız neden yok? En azından 53 sesin kullanılmasına olanak sağlayabilecek bir tuşlu çalgımız olmalıydı… Bu çalışmalar neticesinde “Türk Mûsıkîsinde Piyano Kullanılır mı?” , “Klâsik Türk Mûsıkîsi Sesleri – Türk Mûsıkîsinde Sesler(Holder Koması Kavramı)” başlıklı kitaplarım oluştu… Piyanoda nasıl 12 ses kullanılıyorsa Tümüses‘te de 53 sesi kullanmak mümkündür. Dört oktavlık klavyesinde (her oktav için 53 adet) 212 adet üç sıra tuş vardır…

İlk Türk Tuşlu-Telli Çalgı Sisteminin Oluşum Öyküsü… Yavuz Özer

2002 yılının başlarından itibaren Türk müziği ile ilgili pek çok olay kafamda şekillenmeye başlamış, 2004 yılının başlarından sonra da niçin 24 ses? diye düşünür olmuştum. 53 sesin dışındaki 29 ses hiç mi İşe yaramıyor? Niye bu sesleri de kullanmayalım? Batı müziğini tam olarak temsil eden ve çok güzel bir tuşlu çalgı olan piyano gibi, bizim müziğimizi de temsil edebilecek bir çalgımız neden yok? En azından 53 sesin kullanılmasına olanak sağlayabilecek bir tuşlu çalgımız olmalı! düşüncesi tümüyle şekillendi.

Müziğimizdeki ses yapısının bu işe ne derece bu uygun olup olmadığı önemliydi. Bu tuşlu çalgı aletinin tasarımına başlamadan önce Piyanoyu ve seslerini incelemekle işe başladım, sonra da Türk Müziği sesleri için yaptığım çalışmaları devreye koydum. Bu çalışmaların neticesinde “TÜRK MÛSIKÎSİNDE PİYANO KULLANILIR MI?” adlı kitabıma esas olacak bilgiler meydana çıktı.

Türk Mûsıkîsi sesleri ile ilgili çalışmalarım sırasında buluşumun bazı esasları ile beraber olması gereken ses düzenini de belirledim. Bu yoğun çalışma dönemim esnasında “KLÂSİK TÜRK MÛSIKÎSİ SESLERİ – TÜRK MÛSIKÎSİNDE SESLER(HOLDER KOMASI KAVRAMI)” adlı kitabıma esas olacak bilgiler de oluştu.

2008 yılının ilk ayında Çalgı Tasarımıma kuracağım sistemin akış şeması, daha sonra da akış şemasındaki unsurların işlevlerini belirleyerek sistemi yazmaya ve ilgili şekilleri çizmeye devam ettim. Sistemi yazmak yaklaşık iki yıl sürdü, 2009 yılının sonlarına doğru ilgili patent evrakım T.C. TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ Patent Dairesi Başkanlığı’ na 19/11/2009 gün, 16.43:00 saat ve 2009/08776 sayı ile “Tuşlu ve telli çalgılarda yenilik” başlıklı olarak Patent siciline kayıt edildi ve patent alma sürecim başlamış oldu.

Her iki kitabımın baskısı ondört ay sonra 7 ŞUBAT 2011 tarihinde yapıldı.

Bir yanda Türk Mûsıkîsi bilgileri diğer yanda onların sonucu olarak ortaya çıkmış bir Tuşlu-Telli çalgı aleti ve tabiî ki imalât için kullanılabilecek mekanik ve teknolojik bilgileri bir araya getirerek ve TÜrk MÜziği SESleri kelimelerinden esinlenerek “TÜMÜSES” adını verdiğim çalgımın “TÜMÜSES YAPIM EL KİTABI” nı hazırladım.

İcat ettiğim çalgı, esas itibariyle Türk Mûsıkîsindeki 53 koma’ya ait seslerin altı oktav için tüm özellikleri ile birlikte nasıl kullanıldığını göstermek için tasarlanmıştır.

53 koma sesin oluşturulması için HOLDER KOMA’sı tekniği kullanılmıştır. Holder koması kavramı Türk müziği seslerini eşit aralıklı ses düzeni şekline getirmek için gereklidir.

Arel-Ezgi-Uzdilek sisteminde mümkün olmayan birçok sorunun rahatlıkla çözümünü sağladığı gibi Arel-Ezgi-Uzdilek sistemindeki birçok bilginin daha iyi anlaşılmasında da büyük rol oynar. Ayrıca Türk müziği eğitim ve öğretiminde kullanılan seslerin rahatlıkla duyulabilmesi, nota ve yazıya dökülebilmesi de esas alınmıştır.

Piyanoda nasıl 12 ses kullanılıyorsa Tümüseste de 53 sesi kullanmak mümkündür. Dört oktavlık klavyesinde (her oktav için 53 adet) 212 adet üç sıra tuş vardır. Şaselerinin (üç adet şase) üzerinde ise toplam altı oktav için (yine her oktavda 53 adet) 318 adet ses oluşturabilecek (üçlü, ikili ve birli tellerden oluşan) çeşitli kalınlıkta toplam olarak 789 adet tel vardır. Klavye ile şaseler arasında ortalama 95 cm.lik (klavyeye en uzak şase 130 cm., en yakın şase 60 cm.) uzaklık olduğu için tuş hareketlerinin şasedeki tellere aktarımı elektromekanik olarak düşünülmüştür. Tuşlardan (Klavye’ de tuşların altında bulunan butonlardan) gelen hareket uyarısı (elektriksel sinyal) Klavye Kiti’ nde güçlenir. Akort Kiti’ nde gideceği yolu bulur. Manyetik Tokmak Şasesi’ nde ise ilgili Manyetik Tokmak’ ın tel şaseleri üzerindeki ilgili gergin tele vurması sağlanır.

Sistemin bazı özellikleri de aşağıda anlatılmıştır.

1. özellik. Altı oktavda her 53 koma için oluşturulmuş eşit aralıklı 318 adet ses.
2. özellik. Bir oktavdaki 53 adet sesi kullanabilme özelliği.
3. özellik. Klavyesinde dört oktavda kullanılabilecek 212 adet tuş.
4. özellik. 1/400 saniyelik intikal hızı.
5. özellik. Göçürme (şed) sorunu yok. Herhangi bir eseri istediğiniz komadan başlayarak çalabilirsiniz.

6.özellik. Başlangıçta teller akort edildikten sonra (sistem akordu) bir daha akort edilme ihtiyacı oluşmaz. Burada anlatmak istediğim şudur. Sistem bir kere Mansur akort (dügâh sesi 440 Hertz) yapılır, yani tellerin ana akordu yapılır ve bir daha ana akort bozuluncaya kadar akort yapılmaz.

Şimdi şu soruya cevap vereyim:

Bolahenk akordu gerekirse ne olacak? Yani neva sesi 440 Hertz alınarak tüm seslerin akort edilmesi gerek. Bu işlem için küçük bir hareketle akort kiti bu işi halledecek ve önünüzdeki dört oktavlık klavye yeni akortta düzenlemiş olarak kullanımınıza hazır olacak. Kız neyi akordu mu gerekti? çok basit ayni küçük hareket ve klavyeniz gerdaniye (gerdaniye perdesi 440 Hertz) akordunda hazır olacak. Bu durum nereye kadar gider sorusuna cevap istiyorsanız cevabı şudur, Dügâh sesinin bir oktav tizi ve bir oktav pesti seslerde yani 106 adet seste her koma için istediğiniz akordu yapabilirsiniz. Bu durumda akort adı kullandığınız koma adı olur. Adı olmayan koma için akort yapıyorsanız 53 koma içindeki koma sıra numarası akordun adı olur.

7. özellik. Gereğinde klavyenin başından veya sonundan itibaren istediğiniz kadar komayı (sesi) devreden çıkarabilirsiniz. Devreden çıkardığınız koma sayısı kadar akort sayınız da artar.

8. özellik. Aynı anda istenilen sayıda koma kullanılabilir. Başka bir deyişle istenilen sayıda ses kullanılabilir veya birden fazla kişi de klavyeyi kullanabilir.

9. özellik. Elde edilen ses kesinlikle mekanik sestir, elektronik ses değildir.

Buluşumun prototipinin yapımı için büyük çaba gösteriyorum.

İcadımın tüm unsurları bana aittir, başka yerlerden kopya edilmemiştir. İsteğim üzerine Avusturya’ da hazırlanıp gelen araştırma raporumda özellikle A KATEGORİ (dünyada tek) (Patent başvuru no. PCT/TR2010/00203 Uluslar arası patent numarası) olduğu belirtilmiştir.

Şu andaki en büyük sorunum araştırmalarıma rağmen uygun imalat şartlarının henüz oluşmamış olmasıdır. İmalâtın kolay ve ucuz olacağı kanısındayım. Gerçi ilk yapımla ilgili bir takım kalıp ve hazır malzeme testlerine ihtiyaç olsa da bu işlemleri yapabilecek uygun şartları haiz orta boy bir atölyeye ihtiyaç vardır.

Prototipin yapılabilmesi için gerekli aşamalar aşağıdadır.

1. Şase dökümleri(Tel şasesi, Tel germe aparatı, Tel başı tutturma çivisi, Yön döndürme çivileri, Konstrüksiyon unsurları v.s.).
2. Manyetik tokmakların ve tokmak şaselerinin yapılması ve testleri.
3. Tellere vuran tokmakların ve titreşim durdurucularının yapımı.
4. Akort kitinin yapımı (elektromekanik sistem).
5. Klâvye kitinin yapımı (elektronik kart).
6. Klavye sistemi ile ilgili tuşların ve tuş altı devresinin yapımı.
7. Seslendirme ile ilgili ses tahtası, klavye tablası, koruyucu tahta iskelet ve mobilya yapımı.
8. Sistemin elektrik donanımı, havalandırma sistemi ve kesintisiz güç kaynağının oluşturulması.

Z. Yavuz Özer

23 Temmuz 1945 de Çanakkale’de doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi değişik şehir ve kazalarda okudu. Babası emekli olunca memleketleri olan İzmir’e yerleştiler. İzmir’ de Namık Kemal Lisesi fen kolunu iyi derece ile bitirdi. Mezun olduğu yıl içinde de İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünü ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Elektrik Fakültesini kazandı. İTÜ Elektrik Fakültesini tercih ederek tahsiline İstanbul’da başladı. 1971 yılında Sinoptik Meteoroloji Kürsüsü’nde yardımcı asistanlığını da yaptığı fakültesini Meteoroloji Yüksek Mühendisi olarak iyi derece ile bitirdi. Aynı yıl içinde DSİ Erzurum Bölge Müdürlüğü’nde görevine başladı. Daha sonra naklen tayin olduğu Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü bünyesinde görevine devam etti. Bir sene sonra Tarım Bakanlığı’nın isteği üzerine İsviçre’deki Dünya Meteoroloji Teşkilatı’nın 7. kongresine Türkiye’yi temsilen katıldı. İkinci lisanı da öğrenip kazandığı CENTO bursu ile İngiltere Meteoroloji Teşkilatı’na Nümerik Hava Analizi Konusunda eğitim görmek üzere gönderildi ve eğitimini tamamlayıp Türkiye’ye döndü. Daha sonra özel sektörün çeşitli kademelerinde de 20 yıl kadar çalışarak, genel koordinatörlükten 1996 yılı eylül ayında emekli oldu. Çalışma hayatı sırasında öğrenme ve çalışma alışkanlığı hiç kaybolmadığından bilgilerine ek olarak yönetim, bilgisayar, endüstri mühendisliğinde çeşitli imalat işleri, programlama, fabrika yönetimi, verimlilik, ISO 9000 ve daha birçok konuda 40 tan fazla eğitim sertifikası, kurs diploması, katılım sertifikası v.s almıştır.




Hoşgeldiniz