Türkülerle Seçim Analizi… İsmail Küçükkılınç


Toplam Okunma: 3971 | En Son Okunma: 11.05.2024 - 01:20
Kategori: Fikir Yazıları

Yazımızda illere göre referandum sonuçları ile bu illerin TRT repertuarına verdiği türküler karşılaştırılacaktır. Bizim tezimize göre türküler referandumda “Evet” oyu vermiştir. Ortaya çıkan sonucun bizim tezimizle uyumlu olduğu fark edilecektir. Çünkü TRT repertuarına en fazla türkü veren iller referandumda “Evet” sonuçlarının en yüksek çıktığı illerdir. “Evet” oylarının hayli yüksek çıktığı Erzurum’un repertuara 246, Sivas’ın 311, Urfa’nın da 119 türkü verdiği dikkate alınırsa tezimizin tutarlı olduğu görülecektir…

Bunun yanında repertuara sayıca bazı illere göre çok türkü vermemiş olmamakla beraber türküler söz konusu olunca “özgül ağırlığı” hayli yüksek olan illerde “Evet” oranı da hayli yüksektir. Yozgat bu illerimizden ilk akla gelenidir.

TRT repertuarına en az türkü veren iller “Boykot”un en yüksek oranda çıktığı illerdir. Mesela son aylarda bizim haberdar olmadığımız bir türkü derlenmemişse boykotun en yüksek orana ulaştığı Hakkâri 3 türkü ile repertuara en az türkü veren birkaç ilden biridir.

Buna mukabil “Evet” oylarının %95’den fazla olduğu Bingöl de repertuara 1 türkü vermiştir.

Bitlis ise hem bir “türkü yöresi”dir ve repertuara 20 türkü vermiştir hem de “Evet” oylarının %95’e yaklaştığı bir ilimizdir.

Genel çerçeveye etki etmemekle beraber yine de bu çerçeveye uymayan çok az sayıdaki il değerlendirmemizi etkilememektedir. “Evet” ve “Hayır” oylarının dengeli çıktığı illerin TRT repertuarına bu dengeyle uyumlu türkü verdiği görülecektir.

Referandumda az bir farkla “Hayır” oyunun fazla çıktığı Bilecik, Manisa, Artvin ve Uşak gibi iller ise genel çerçeveye uyumlu iller kategorisinde kabul edilecektir.

Bunun dışında TRT repertuarındaki söz ve tını özelliği ile kaynak kişileri bakımından Alevî vurgusunun bariz olduğu türkülerin derlendiği yöreler özellik arz etmektedir.

“Türkü yöresi” spesifik bir tabirdir ve idarî yapılanmaya paralel değildir. Mesela Şırnak, Hakkâri ve Batman “türkü yöresi” değildir; ancak Divriği, Arguvan, Silifke, Emirdağ, Şavşat ve Eğin ilçe olmalarına rağmen birer “türkü yöresi”dir. Daha detaya inildiğinde “Çamşıhı” 6 köyden ibaret bir “yöre”dir ve kendine has bir “ağız yapısı” vardır. Divriği ve Arguvan Türkmen Alevîlerin yoğun bulduğu bölgelerimizdir ve referandumda buralarda “Hayır” oyları yüksek; Eğin ve Emirdağ Sünnî nüfusun daha yoğun olduğu bölgelerdir ve buralarda da “Evet” oyları yüksek çıkmıştır. Şavşat’da “hayır” oyları daha yüksek olmasına rağmen dengeli bir sonuç vardır. Silifke’de ise Mersin’in özel konumu nedeniyle “hayır” oyları oldukça yüksek çıkmıştır.

Bilindiği gibi Mersin “türkü yöresi” değildir; “türkü yöresi” Silifke’dir. Osmanlı döneminde hem Mersin, hem de Silifke vilayet değil, sancak’tı. Zaman zaman değişmekle birlikte Mersin Adana vilayetine bağlı bir sancak, Silifke ise Konya hinterlandında olmakla birlikte genellikle müstakil bir sancaktı. Güzel türkülerin derlendiği Mut ve Anamur ilçeleri türkü yöresi olarak Mersin’e değil, Silifke’ye bağlıdır. Mersin’in yoğun Kürt iç-göçü alması nedeniyle ilçelerin buna oldukça sert tepki gösterdiği bilinmektedir; Silifke’de belediye MHP’dedir. “Teke yöresi” ise spesifik bir bölgedir ve “Evet” oylarının yüksek çıktığı Burdur repertuara en fazla türkü veren illerin başında gelmektedir.

Bunların dışında ikili bir yapının olduğu iller de vardır. Yukarıda bahsettiğimiz Emirdağ “türkü yöresi” olduğu gibi Emirdağ’ın idarî olarak bağlı bulunduğu Afyon da türkü yöresidir. Ancak Denizli örneğinde olduğu gibi bazen bir ilçe, ilden daha baskın türkü yöresi olabilmektedir. Denizli’nin repertuara verdiği 86 türkünün 45 tanesi sadece Acıpayam’dan derlenmiştir. Denizli genelinde “hayır” oyları, Acıpayam’da da “evet” oyları yüksek çıkmıştır.

Ülkemizde idarî taksimatta zaman zaman meydana gelen değişiklikler türkülere de yansımaktadır. Mesela Karabük bir türkü yöresi değildir, ama türkü yöresi olan Safranbolu Karabük’e bağlanarak Safranbolu’ya ait 20 türkü tüm Karabük ilinin repertuara verdiği türkü olmuştur. Karabük’te de, Safranbolu’da da “evet” oyları nispeten yüksek çıkmıştır.

Diyarbakır özel olarak birkaç cümle ile bahsedilmesi gerekli illerimizden biridir. Bu satırların yazarı ırkçılığı, etnik milliyetçiliği şiddetle reddetmektedir. Söylediklerimiz doğru ya da yanlış eldeki verilerle bir tablonun okunmasına münhasırdır ve başkaca bir gaye de istihdaf edilmemektedir.

Diyarbakır’da %65 oranındaki “boykot” Diyarbakır’ın bir “türkü yöresi” olması hasebiyle hem tezimiz açısından hem şahsımızca anlaşılır şey değildir. Diyarbakır repertuara sadece kırık hava olarak 84 türkü vermiş ilimizdir ve sıralamada başlarda gelmektedir. Uzun havalar da eklendiğinde bu rakam hatırı sayılır bir orana baliğ olmaktadır. Bu gerçek, bu bölgede çok da uzun olmayan bir süre önce yoğun Türk nüfusunun varlığına ve Türkçenin hâkimiyetine işaret ediyor olmalıdır. 1930’larda Diyarbakır ve Ergani merkezinin yaklaşık yarısının Türk olduğu hesaba katılırsa bu işaret daha da anlamlı olur. Bu bilgi hem resmî-gayriresmî istatistiklerde hem de bölgenin muteber ve mutemet akil adamlarının şahitliklerinde mevcuttur. Erganili olan üstad Sezai Karakoç Ergani açısından şahidimizdir. Bugün de Türklerin yoğun bulunduğu Çermik, Çüngüş ve Ergani’de referanduma katılım oranın yüksek çıkması bunun ispatı olmalıdır.

Bu vesileyle Sadık Yalsızuçanlar’ın Zaman gazetesindeki bir yazısında cevapsız kalmış yanlışını da tashih etmek istiyoruz. Yalsızuçanlar anılan makalesinde iyi niyetli bir yaklaşımla Muzaffer Sarısözen’in Diyarbakır’da türkü derlemeleri esnasında Celal Güzelses’in Kürtçe okuduğu türküleri Türkçeleştirerek derlediğini yazmıştı. Bu bilgi külliyen yanlıştır.

Diyarbakır’ın merkezi Sami Hazinses gibi Ermenilerin de dâhil olduğu nüfusun ezici çoğunluğunun Türkçe konuştuğu bir yerdi. Bugün için Sarısözen’in türkü derlemelerinden önce de Celal Güzelses’in okuduğu türkülerin hepsinin Türkçe olduğu ses kayıtlarıyla sabittir. Celal Güzelses bir hanende olmanın yanında aynı zamanda mevlithan bir din görevlisidir. Allah aşkına hangi mevlithan din görevlisi hafız Türkçe dışında eser vermiştir? Geçmişte kim türküleri ve Türkçeyi ayrılık vesilesi addetmiş de Celal Güzelses Kürtçe yaktığı veya Kürtçe yakılmış türküleri Türkçeleştirsin. Eğer biz az-buçuk türkülerden anlıyorsak bu tespit veya bilgi külliyen yanlış olmalıdır; Celal Güzelses Kürt veya değil, onun okuduğu türküler ana sütü gibi özbeöz türküdür; Kürtlerle Türkler arasındaki bağa sadece “din kardeşliği” bile yeter; böyle gerçek olmayan zorlama atraksiyonlara gerek yoktur. Zorlama, zincirleme yanlışları da beraberinde getirir. Türkülerin dilinin Türkçe olmaması mümkün müdür? Türkçe nasıl bir etnik unsurun dili değilse, türküler de bir etnik unsurun müziği değildir. Lazca, Kürtçe, Çerkezce türkü olmaz; etnik folklorik müzik olur; çünkü türkü Türk etnik unsurunun “folklorik müziği/ halk müziği” değil; bu etnik unsurdan neşet etmiş olsa bile tarihî süreç içinde Türk milletinin duygu, düşünce ve tınısının müşterek değeri olmuştur.

Diyarbakır’daki türküler nasıl bizim kardeşliğimizin nişanesiyse Celal Güzelses de etnik kimliği ne olursa olsun baş tacımızdır.

Diyarbakır gibi Muğla ile de ilgili birkaç şey söylemek gerekir kanaatindeyiz. Muğla’da türkü yöresi esas itibariyle Bodrum ve Fethiye’dir. Türkünün tedaî ettirdiği anlam kabul etmek lazımdır ki Bodrum’da hayli azalmıştır; Bodrum’da türkü yakmanın/havalandırmanın kültürel, hissî vasatı kalmamış gibidir. Eski özelliğinin dışında tamamen yeni bir yerleşim yeri olan Bodrum’un civarındaki birkaç köyünün de yakın zaman zarfında tatil sitesi olması muhtemeldir. Bodrum’un turizm bölgesi olarak tespitinden sonra bu amaç ve işlev doğrultusunda tedricî olarak demografik yapısı da değişmiştir. Bu sebeple “hayır” oyunun yüksek çıkması normaldir. “Hayır” oylarının Muğla genelinde en az çıktığı yer Fethiye’dir ve bir türkü yöresi olarak buradaki “evet-hayır” arasındaki makas uçurum boyutunda değildir. Bodrum’da “evet” oylarının %20, Fethiye’de ise %42 olması kastımızı izaha kâfidir.

Bazı okuyucularımız bizim bu tespite ehil olup olmadığımızı merak edebilirler. Her şeyden önce nota ve solfej bilgimizin kayda değer olmadığını belirtelim. Ancak TRT repertuarında yer alan yaklaşık 4500 civarındaki türküden (kırık havadan) 100-150 kadarı hariç hepsine az veya çok eşlik edebilecek, arka arkaya 200 uzun havayı okuyabilecek bir ilgi ve aşinalığımızın olduğunu belirtelim. Hatırı sayılır oranda bir türküyü yöresi, kaynak kişisi ve derleyicisiyle birlikte bildiğimizi zannetmekteyiz. Kaldı ki, bu hususta bir tespit yapabilmek, bir yazı kaleme alabilmek için bunlara da gerek bulunmayabilir. İki-üç aylık sigara parasını gözden çıkaran herhangi biri tüm türkülerin kayıtlarına ulaşabilir ve referandum sonuçları ile bir kıyaslama yapabilir.

II- İllere Göre Referandum Verileri ve İllerin Repertuara Kazandırdığı Türküler

Şimdi önce YSK sitesinden aldığımız referandum verilerine ve Katılım Oranı sütununa bizim eklediğimiz illere göre türkü sayısına bir göz atalım. Katılım Oranı sütunundaki ilk rakam illerin referanduma katılım oranını, sonraki rakamlar ise illerin TRT repertuarına kazandırdığı türküleri ifade etmektedir. Türkü sayısı illerin nüfus yapısı ile birlikte değerlendirilirse daha anlamlı olacaktır.

İli
Açılan Sandıklardaki Kayıtlı Seçmen Sayısı
Oy Kullanan Seçmen Sayısı
Geçerli Oy Sayısı
Geçersiz Oy Sayısı
Evet Oyları
Evet Oranı(%)
Hayır Oyları
Hayır Oranı(%)
Katılım Oranı(%)/
TRT REPERTUARINA VERDİĞİ TÜRKÜ SAYISI

ADANA 1,386,290 1,009,385 992,242 17,143 434,090 43.75 558,152 56.25 72.81/36
ADIYAMAN 358,247 292,354 287,491 4,863 231,222 80.43 56,269 19.57 81.61/14
AFYONKARAHİSAR 483,583 421,921 411,452 10,469 270,258 65.68 141,194 34.32 87.25/68
AĞRI 274,121 154,668 148,624 6,044 142,311 95.75 6,313 4.25 56.42/26
AMASYA 233,005 205,882 202,159 3,723 118,637 58.68 83,522 41.32 88.36/35
ANKARA 3,341,633 2,669,076 2,632,720 36,356 1,423,474 54.07 1,209,246 45.93 79.87/112+63
ANTALYA 1,354,787 1,046,905 1,027,278 19,627 444,564 43.28 582,714 56.72 77.27/52
ARTVİN 122,503 96,838 94,703 2,135 47,161 49.80 47,542 50.20 79.05/30
AYDIN 719,726 598,062 585,501 12,561 209,606 35.80 375,895 64.20 83.1/33
BALIKESİR 859,259 735,639 722,086 13,553 348,418 48.25 373,668 51.75 85.61/57
BİLECİK 141,196 124,512 121,762 2,750 60,256 49.49 61,506 50.51 88.18/67
BİNGÖL 154,117 118,652 115,651 3,001 110,167 95.26 5,484 4.74 76.99/1
BİTLİS 174,195 121,962 116,542 5,420 108,470 93.07 8,072 6.93 70.01/20
BOLU 198,972 172,551 169,077 3,474 110,644 65.44 58,433 34.56 86.72/24
BURDUR 184,987 165,187 160,711 4,476 84,511 52.59 76,200 47.41 89.3/93
BURSA 1,843,820 1,517,902 1,490,239 27,663 839,892 56.36 650,347 43.64 82.32/47
ÇANAKKALE 360,770 314,284 308,723 5,561 123,800 40.10 184,923 59.90 87.11/26
ÇANKIRI 130,511 109,633 107,527 2,106 82,272 76.51 25,255 23.49 84.0/52
ÇORUM 384,676 338,874 333,237 5,637 226,051 67.83 107,186 32.17 88.09/42
DENİZLİ 665,282 575,647 562,992 12,655 260,645 46.30 302,347 53.70 86.53/86
DİYARBAKIR 851,241 296,245 279,008 17,237 262,031 93.92 16,977 6.08 34.8/84
EDİRNE 296,576 254,358 249,744 4,614 66,233 26.52 183,511 73.48 85.76/25
ELAZIĞ 374,530 302,605 296,663 5,942 242,611 81.78 54,052 18.22 80.8/77+13
ERZİNCAN 143,843 123,158 121,643 1,515 77,880 64.02 43,763 35.98 85.62/180
ERZURUM 474,085 379,988 373,026 6,962 324,011 86.86 49,015 13.14 80.15/246
ESKİŞEHİR 570,044 472,251 463,957 8,294 213,331 45.98 250,626 54.02 82.84/67
GAZİANTEP 984,683 716,358 701,112 15,246 489,706 69.85 211,406 30.15 72.75/34
GİRESUN 306,396 244,438 240,153 4,285 152,479 63.49 87,674 36.51 79.78/63
GÜMÜŞHANE 88,536 67,596 66,396 1,200 52,110 78.48 14,286 21.52 76.35/20
HAKKARİ 128,572 11,634 10,512 1,122 9,910 94.27 602 5.73 9.05/3
HATAY 922,012 767,414 756,763 10,651 362,011 47.84 394,752 52.16 83.23/31
ISPARTA 298,726 251,725 245,664 6,061 141,226 57.49 104,438 42.51 84.27/45
MERSİN 1,123,115 818,141 804,397 13,744 298,422 37.10 505,975 62.90 72.85/46
İSTANBUL 9,206,124 6,743,672 6,641,159 102,513 3,643,463 54.86 2,997,696 45.14 73.25/23+TÜM REPERTUAR
İZMİR 2,870,888 2,283,900 2,246,847 37,053 816,004 36.32 1,430,843 63.68 79.55/53
KARS 183,800 125,998 122,490 3,508 80,243 65.51 42,247 34.49 68.55/101
KASTAMONU 269,272 228,815 223,044 5,771 140,006 62.77 83,038 37.23 84.98/63
KAYSERİ 812,554 692,502 680,984 11,518 498,812 73.25 182,172 26.75 85.23/84
KIRKLARELİ 251,751 220,111 216,797 3,314 55,542 25.62 161,255 74.38 87.43/26
KIRŞEHİR 156,339 125,002 122,527 2,475 71,258 58.16 51,269 41.84 79.96/56
KOCAELİ 1,071,556 864,871 848,323 16,548 516,533 60.89 331,790 39.11 80.71/6
KONYA 1,327,534 1,117,186 1,096,922 20,264 857,167 78.14 239,755 21.86 84.15/66
KÜTAHYA 418,071 372,393 364,178 8,215 272,217 74.75 91,961 25.25 89.07/63
MALATYA 497,796 413,308 408,694 4,614 307,377 75.21 101,317 24.79 83.03/76
MANİSA 960,069 829,406 811,018 18,388 402,677 49.65 408,341 50.35 86.39/92
KAHRAMANMARAŞ 653,042 547,100 539,219 7,881 428,103 79.39 111,116 20.61 83.78/33
MARDİN 385,674 165,856 157,664 8,192 147,344 93.45 10,320 6.55 43.0/6
MUĞLA 593,187 492,611 483,363 9,248 149,763 30.98 333,600 69.02 83.04/76
MUŞ 208,405 112,730 107,806 4,924 99,403 92.21 8,403 7.79 54.09/11
NEVŞEHİR 196,436 167,489 164,404 3,085 111,049 67.55 53,355 32.45 85.26/44
NİĞDE 219,841 180,549 176,310 4,239 107,474 60.96 68,836 39.04 82.13/20
ORDU 508,677 400,122 391,422 8,700 248,557 63.50 142,865 36.50 78.66/60
RİZE 229,426 180,309 177,369 2,940 134,961 76.09 42,408 23.91 78.59/61
SAKARYA 612,621 505,267 496,127 9,140 333,871 67.30 162,256 32.70 82.48/5
SAMSUN 874,952 722,865 709,959 12,906 476,774 67.16 233,185 32.84 82.62/26
SİİRT 150,645 76,648 72,342 4,306 68,845 95.17 3,497 4.83 50.88/3
SİNOP 149,452 124,319 121,213 3,106 73,262 60.44 47,951 39.56 83.18/21
SİVAS 429,921 355,596 350,504 5,092 268,472 76.60 82,032 23.40 82.71/311
TEKİRDAĞ 567,415 465,412 458,124 7,288 158,825 34.67 299,299 65.33 82.02/18
TOKAT 423,544 359,680 353,704 5,976 228,438 64.58 125,266 35.42 84.92/103
TRABZON 543,650 428,766 421,131 7,635 288,911 68.60 132,220 31.40 78.87/88+10
TUNCELİ 56,409 37,918 37,260 658 7,072 18.98 30,188 81.02 67.22/16
ŞANLIURFA 827,755 566,395 556,313 10,082 523,761 94.15 32,552 5.85 68.43/119
UŞAK 245,586 216,999 211,653 5,346 105,368 49.78 106,285 50.22 88.36/54
VAN 530,745 231,449 220,748 10,701 208,501 94.45 12,247 5.55 43.61/54
YOZGAT 319,155 257,444 253,675 3,769 196,153 77.32 57,522 22.68 80.66/71
ZONGULDAK 455,043 380,435 369,517 10,918 184,931 50.05 184,586 49.95 83.6/3
AKSARAY 245,874 194,680 190,600 4,080 146,102 76.65 44,498 23.35 79.18/12
BAYBURT 48,973 41,432 40,777 655 34,687 85.07 6,090 14.93 84.6/37
KARAMAN 158,392 136,818 133,482 3,336 88,019 65.94 45,463 34.06 86.38
KIRIKKALE 195,333 159,578 156,827 2,751 108,586 69.24 48,241 30.76 81.7/25
BATMAN 260,951 105,987 99,500 6,487 94,218 94.69 5,282 5.31 40.62
ŞIRNAK 197,046 44,326 37,749 6,577 33,626 89.08 4,123 10.92 22.5
BARTIN 140,105 121,146 116,891 4,255 64,713 55.36 52,178 44.64 86.47/12
ARDAHAN 69,508 53,635 51,835 1,800 28,510 55.00 23,325 45.00 77.16/22
IĞDIR 105,349 53,822 51,941 1,881 27,920 53.75 24,021 46.25 51.09/7
YALOVA 148,306 115,990 113,885 2,105 58,304 51.20 55,581 48.80 78.21
KARABÜK 163,081 136,555 133,024 3,531 84,821 63.76 48,203 36.24 83.73/20
KİLİS 75,649 63,243 61,936 1,307 41,411 66.86 20,525 33.14 83.6/12
OSMANİYE 308,075 255,251 250,480 4,771 133,827 53.43 116,653 46.57 82.85/7
DÜZCE 237,477 201,385 197,817 3,568 143,443 72.51 54,374 27.49 84.8
TÜRKİYE GENELİ 52,051,828 38,369,115 37,644,046 725,069 21,787,551 57.88 15,856,495 42.12 73.71/4500

III-Sonuç

1- Türküler genellikle “muhafazakârlık temelli milliyetçilik” anlayışının tezahürü ürünlerdir. Alevî menşeli türküler de bu kategoride değerlendirilmelidir. Millete başta kayınpeder kontenjanından hakaret eden icracı olmak üzere bazı Alevî icracılar ile Alevî kaynak kişilerin ayrımının iyi yapılması gerekmektedir. Âşık Daimî ve Âşık Davut Sularî gibi isimler bazı yönleriyle belki de daha fazla ihtirama layıktır. Temiz bir Anadolu insanı olan Âşık Veysel’i domuz eti yemeye teşvik eden Mustafa Ekmekçi gibi isimler sadece ayıp hanelerine bir çentik daha atmış isimlerdir. Merhum Ali Ekber Çiçek’e geçmişteki hükümetlerde bol miktarda bulunan Alevî kökenli bakanların yapmadığını Ak Parti hükümetinin bir bakanı Attila Koç yapmıştır. Radyoda kulaklarımla şahit olduğum konuşmasında merhum, Attila Koç’a şükranlarını arz etmekteydi. Merhum için düzenlenecek gecede Kültür Bakanlığına bağlı konser salonu için para istenmiş; üstat bunun üzerine bakanı aramış ve bakan da “ne parası üstat, sizin bu ülkeye yaptıklarınızın karşılığını ödeyemeyiz, size AKM’yi tahsis edelim” demiş; üstat da “sayın bakanım bana küçük bir salon da olsa yeter” demiş.

Madımak olayı sonucu bir şair dostumuz hassaten şair Behçet Aysan’ın, bu satırların yazarı da hassaten Muhlis Akarsu’nun vefatından dolayı kendine gelememişti. Aradan bunca zaman geçti, artık Madımak olayındaki sis perdesinin kaldırılması gerekmektedir. Muhlis Akarsu’nun hayatını kaybediş süreci şüphelidir. Rivayete göre kendisi otel dışına çıkmak istemiş, “hemşehrilerim bana bir şey yapmaz” demiş; ancak otel içindeki etkili bir şahıs onun dışarıya çıkmasına izin vermemiştir. Sivaslıların çoğunun Aziz Nesin’e sıcak bakmadığı bir vakıadır; ancak hiçbir Sivaslı’nın Muhlis Akarsu’nın kılına zarar verebileceği iddia olunamaz. Muhlis Akarsı eğer dışarı çıkabilseydi belki yatıştırıcı bir işlev de görebilirdi.

2- Bazı türkü yöreleri türkünün anlam ve muhtevasına uygun hareket etmemiştir. Bodrum türkü yöresi işlevini kaybettiği gibi, Bodrum belediye başkanının medyada yer alan beyanatına göre kendisinin hiçbir talebi hükümet tarafından geri çevrilmemiştir. Dolayısıyla hayır oylarının yüksek çıkmasında “hizmet görememe olgusu” geçerli değildir; bilakis sahil bölgelerindeki hummalı “bölünmüş yol” faaliyetleri bu gerçeği açıkça ortaya koymaktadır. Kaldı ki, insaf ve vicdan sahibi her fert “bölünmüş yol” faaliyetinden önceki ölümlü ve yaralanmalı trafik kazaları ile bu faaliyetlerden sonra meydana gelen kazalar arasındaki istatistikî çalışmalara baktığında can ve mal kaybında inanılmaz bir düşüş olduğunu görecektir. Türküler bu milletin acılarının terennüm edildiği ezgilerdir. Fakir, hor görülmüş, aşağılanmış bu ülke insanları referandumla “etkili ve belirleyici” bir konum kazanmışlardır. Nineleri, anaları işyerlerinin hizmetçiliğini, çaycılığını yapan insanlar; dedeleri, babaları fabrikada işçi, tarlalarda ırgat olan insanlar artık ülke yönetiminde söz sahibi olmuşlar; başkalarının iddialarının aksine eğitim düzeyleri de artmıştır; bu durumda anayasanın değişmemesi mümkün müdür? Bu topraklara eğer hiçbir hizmet yapılmasaydı dahi hastane eczanelerindeki sıra ve ilaç bulamama zulmünün sona ermesi bile bu millete yeterdi. İstenilen eczanede sıra filan beklenmeden reçetedeki tüm ilaçlar alınabilmektedir. Dolayısıyla hizmet ve anayasanın fayda teminine yönelik bir işlevinin olup olmadığı referandumda belirleyici olmamıştır.

3- “Çağdaş yaşam telakkisi”ne mensup insanların korkusu bir paranoya olmalıdır. Edirne’de ne gibi bir korku var, anlamakta güçlük çekmekteyiz. Edirne’de belediye hizmetleri inanılmaz derecede kötü, nerdeyse hiçbir faaliyet yok; ama Edirne bir şantiye görünümünde. Tüm tarihî eserler restore ediliyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü canla başla çalışıyor. Edirne türkülerinin çoğu tarih kokar, serhat nağmeleri çınlar; çünkü Edirne Rumeli’dir, Edirne Balkanların kapısıdır; tarihe saygı duyulması ve ona sahip çıkılması mı korkudur? Peki nedendir Edirne’de hayır oyunun bu denli yüksek çıkması?

4- Ege bölgesini anlamak da mümkün değil! Mesela Söke’de geniş araziler vardır, herkes iyi kötü ürün elde ediyor; ama bu ilçede kazanılan para İzmir’e ve Kuşadası’na akıyor. Çukurova’dan sonra en zengin araziye sahip olan Söke buna rağmen devamlı geriye gidiyor; TOKİ inşaatlarından başka hiçbir ekonomik aktivite yok! Hem Söke’de kazanılıp yatırımlar Söke dışına taşınıyor, hem de ticarî durgunluk bahane edilerek “hükümete bir ders vermek” için hayır oylarından medet umuluyor! Bu ilçede belediyeyi hep kazanan CHP’nin suçu yok mu? Acaba burası da mı Kadıköy, Bakırköy, Beşiktaş ve Çankaya gibi düşünüyor? İlçe belediyesi hizmet yapmasa da olur mu, diyor? Eğer mesele “yaşam tarzına müdahale korkusu” ise yazın nerdeyse nüfusça Didim’e ve Kuşadası’na yazlıklara taşınılıyor, ama şahit olunan hiçbir müdahale yok; bilakis sahillerde tesettürlü bayanlara saldırılıyor. Didim’e kurulan büyük bir limanın açılışına başbakan da katılmıştı. Bu ilçenin nüfusunun önemli bir kısmı da İngilizlerden müteşekkil; iyi döviz bırakıyorlar. Ekonomi oldukça canlı. İngilizlerin bile yaşam tarzına müdahale korkusu yokken bu korku da nereden çıkıyor? Bulgar, Yunan, Makedonya ve Girit muhacirlerinin CHP aşklarının tarihî kökenlerine yaptıkları vurgu da inandırıcı gelmiyor; Girit muhacirleri ile CHP’nin ilgisi yok; diğer iskânlar da bir zorunluluktu ve başta kim olsaydı vuku bulacaktı. Ama şunu biliyoruz, bu bölgede türkülerin gücü oldukça zayıflamış; “Koca Arap Zeybeği” eskisi gibi çalınmıyor.

5-Anlamlı bir karşılaştırma yaptığımızı zannediyoruz. Yazılı kültürü zayıf bir millet olarak tüm derdimizi türkülerle ifade ettiğimiz kanaatindeyiz. Kültürler, hele folklorik kültürler kısa zamanda oluşmuyor. Türkülerin yakıcıları ve çoğu icracılarının normal bir Türk insanı olduğu kabul edildiğinde söylediğimiz şeyin makul olması gerekmektedir. Kalan Müzik arşiv serisini piyasaya sürdüğünden artık daha önce haberdar olmayanların da hanendelerin çoğunun “hafız” olduğunu öğrenmiş olmaları gerekmektedir. Türk müziği bestekâr ve icracılarının çoğunun böyle olduğu artık tartışma konusu değildir. Çukurova’nın yaşayan en önemli aşığı İmamî’nin mahlası daha önceden diyanet görevlisi olmasından kaynaklanmaktadır. Bergüzar ve Dem Bu Dem isimli yüz akı türkü programlarına imza atan ve entelektüel kişiliği ile de temayüz eden Muzaffer Ertürk muhterem kanaat önderi Saatçi Musa’nın talebesidir ve onun teşvikiyle radyo imtihanlarına girmiştir. Celal Güzelses ve Saadettin Kaynak’ın din görevlisi olduğunu bilmeyen yoktur. Urfalı Bekçi Bakır’ın okuduğu ilahiler bugün de konuşulmaktadır. Yozgat türkülerinin kaynak kişilerinin en önemlilerinden biri Hafız Süleyman’dır. Türkünün ilahîsi diye tesmiye edebileceğimiz tatyanların en usta ismi olan Raci Alkır’ın nasıl biri olduğu sadece Erzurum’da değil tüm Türkiye’de bilinmektedir. “Bir kızıl goncaya benzer dudağın” isimli mükemmel şarkının bestekârı mevlithan Amir Ateş’tir. Hatta gayrimüslimler söz konusu olduğunda da aynı şey geçerlidir. Birçok güzel besteye imza atan Bimen Şen Ermeni Kilise korosundan yetişmiş bir bestekârdır. Bunlar istisnaî misaller değildir; isimleri istediğimiz kadar çoğaltabiliriz.

Notlar:
1- Türkülere uzun havalar dâhil edilmemiştir. Uzun havaların hemen hemen tamamı referandumda “evet” diyen illere aittir.
2- TRT repertuarına son zamanlarda giren 100 civarındaki türkünün tam künyesine ulaşılamadığı için orana dâhil edilmemiştir.
3- Repertuarda yöre olarak Çukurova, Doğu Anadolu, Karadeniz gibi bölgelere ait gösterilen türküler Osmaniye, Trabzon, Ankara ve Elazığ’a dâhil edilmiştir.
4- Rumeli türküleri hiçbir ilimize dağıtılmamıştır. Bu türküler tüm milletin hiçbir ilimize ait olmayan başka illerimize ait müşterek mirasıdır. Yoksa
“Küffar sanur hüccet almış Eğri’ye/Hali benzer nefes çekmiş bengiye/Bire sorun Nemçeluyle Lehliye/Ne de çabuk unuttular Muhaç Zigetvarı/Temişvarı Uyvarı” ve “Bülbüller ötüyor seher vaktidir/Gül bade içelim bahar vaktidir/Hazır olun erler gaza vaktidir/Dökülelim yine düşman eline/, Çadırlar toplansın tuğlar dikilsin/ Tekbir sedaları arşa yükselsin/Tuğlar başa geçsin tekbir çekilsin/Destur saldıralım düşman eline”
gibi serhat türküleri sehven bazı illere dağıtılır da bazı vatandaş toplulukları “küffar”, “gaza”, “tekbir” gibi kelimelerden rahatsız izhar edebilirler.
5- Bazı türküler yöre problemi nedeniyle kendi haline bırakılmıştır. İllere ait türkü sayısı ile toplam türkü sayısı arasındaki kayda değer olmayan farkın nedeni budur.
________________________________________
İsmail Küçükkılınç… http://www.haber10.com/makale/21039/




Hoşgeldiniz