Eurovision 2012’ye TRT’den sürpriz isim: Can Bonomo …


Toplam Okunma: 3014 | En Son Okunma: 24.04.2024 - 05:45
Kategori: Yarışmalar

Kardeş ülke Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 22-24 Mayıs 2012 tarihleri arasında yarı final, 26 Mayıs 2012’de ise final aşaması gerçekleştirilecek olan 57. Eurovision Şarkı Yarışması’nda alıştırılmış pop müziğin dışında; samimi beste ve icralarıyla insanın içinde naif, esprili belki de kara mizah benzeri ters sıcaklık oluşturan; sürpriz bir sanatçı TRT tarafından Türkiye’nin temsilcisi olarak seçildi. Müzikal yolculuğu boyunca The Shins, Wax Poetic, The Kinks, The Libertines ve The Beatles’dan esinlenen İzmir doğumlu Can Bonomo, Alaturka nağmelerden İndie melodilere gezinen müziğini ‘İstanbul Müziği’ olarak tanımlıyor…

TRT yönetimi yine herkesi şaşırtarak son dönemde özellikle klipleriyle adından söz ettiren Can Bonomo’yu seçti.

Can Bonomo Eurovision için özel bir şarkı besteleyecek.

İlk albümü bir yıl önce (ocak 2011) yayınlanan,Can Bonomo’nun müziği; artık alışılmış ve de en önemlisi yeknesaklaşmış, hiçbir kaydadeğer özelliğin bulunmadığı Türk pop müziğinde TRT tarafından keşfedilmiş yeni bir soluk, bir yetenek gibi görülüyor.


Can Bonomo

Türk pop müziğinin, dolayısıyla besteci / şarkıcılarının hali ve yarışmanın detayı düşünüldüğünde TRT isabetli bir seçim yapmış. Eurovision şarkı yarışmasının popüler müzik canlanmasına katkıda bulunmak amacıyla yapılan bir etkinlik olmasına rağmen, dahil olunan geniş kültürel coğrafyamızda öyle sıradan insanların algılarına cevap vermekten henüz uzak görünüyor. Çünkü Eurovision, kendi coğrafyasında yaşayan insanlar / insan toplulukları içindeki kültürel aralıkların/boşlukların kapanması amacıyla kurulmuş bir kurum olma misyonunu da yüklenmiş görünüyor…

İşte “Bana bir saz verin” şarkısı… (diğerlerini ardından izleyebilirsiniz):
http://www.youtube.com/watch?v=XRdDa22T1xc&feature=relmfu

Hakkında dile gelenler:

Haşmet Babaoğlu: TRT’nin Eurovision kararlarındaki cesur seçimlerine hayranım. Olabildiğince avantgarde davranıyorlar ve beni şaşırtıyorlar… Can Bonomo çok yeni parladı, ona güvenmeleri de ilginç, ama çok yetenekli bir müzisyen. İki konserini izledim sahne hakimiyeti çok yüksek, sahnedeki haline bayıldım. Aynı zamanda çok sempatik ve şirin. Zaten Eurovision ille de yarışma olarak değil orada boy göstermek olarak algılanmalı. Bugün Can Bonomo’yu Eurovision’a göndermek onu bir tür ödüllendirmektir aynı zamanda. “Neden daha bilinen isimler gitmedi” diyenlere de katılmıyorum, onlar neden gitsinleri ki? Onlar zaten ödüllendirilecekleri kadar ödüllendirildiler. Paraysa para kazanmışlar, ünse ün kazanmışlar! Onlar Eurovision’a gidip ne yapacaklar? Can Bonomo ya da onun gibi gençlerin gitmesini çok doğru buluyorum. TRT her yıl çok şaşırtan kararlar veriyor. Çok farklı müzik türleri belki ama Hadise tercihi de çok çarpıcı ve avantgarde bir tercihti. Can Bonomo için de aynı şey geçerli. Kim yapıyorsa bu seçimleri bravo!

Mehmet Tez: (Müzik Yazarı) Benim için de sürpriz oldu açıkçası, ama ben gayet olumlu karşılıyorum. Zaten iki ay önce ‘Can Bonomo Eurovision’a gitmeli’ diye bir yazı yazmıştım… Çünkü benim önerim daha genç, gelecek vaadeden ve pop olan ama daha alternatif müzik yapan insanların oraya gitmesi. Çünkü zaten Eurovision’a diğer ülkelerden de o tip insanlar gidiyor. Her ülken kendi en ünlü sanatçısını göndermeye çalışmıyor. ünlü olanlar zaten ünlü. Eurovision’a gitmeye ihtiyaçları yok. Tanınmak için müzisyenlere şans vermek bence gayet olumlu bir şey. TRT doğru bir tercih yaptı. “Can Bonomo kim?” diyenler var, fark etmez ki! Şimdi herkes görecek Can Bonomo’nun kim olduğunu! Bence gayet de başarılı olacak.

CAN BONOMO …
İzmir doğumlu Can Bonomo, müziğe 8 yaşında gitar çalarak başladı. Ortaokul ve lise boyunca sürdürdüğü müzik çalışmalarına İstanbul’da devam etti. 17 yaşında İstanbul’a geldi. Bilgi Üniversitesi’nde Sinema-Televizyon Bölümü’nde okudu. Üniversite yıllarında Radyo Klas, Number One FM ve Radio N101’de radyoculuk yaptı. Daha sonra, televizyona geçerek Number One TV ve MTV’de televizyon programları hazırladı. Televizyonculuk kariyeri süresince çeşitli reklamlarda rol aldı.



İzmir’de yaşayan 52 yaşındaki annesi Güneş Bonomo’yu mayıs 2011′de meme kanseri nedeniyle kaybetti.

Müzisyenlik kariyeri, Irwin Welsh’in Porno adlı kitabının ilk yaprağına sardığı demosunu Can Saban’a gönderdiğinde yeni bir boyut kazandı.

 Lise ve üniversite yıllarında amatör müzik gruplarıyla İzmir ve İstanbul’da birçok konser veren Bonomo, sonunda “Hazırım” diyerek ilk albümü için kolları sıvadı. Yaklaşık iki yıllık hummalı bir hazırlıktan sonra da Ocak 2011’de Can Saban’ın yapımcılığı ile ilk albümü “Meczup”u yayınladı. Can Bonomo ve ilk göz ağrısı “Meczup”, 24 Ocak 2011’de Babylon’da düzenlenen bir geceyle dinleyicileriyle buluştu.

Şarkılarının söz ve besteleri genellikle kendisine ait.

Bonomo +18 dizisinde Can karakteriyle karşımıza çıkmıştı. Dizide İstanbul Cihangir’de bir apartman, bu apartmanda yaşayan üç kız ve dört erkeğin romantizm ve komedi dolu hikayeleri anlatılıyordu.

Can Bonomo albümü “Meczup”un biri hariç tüm parçalarının söz ve bestesi kendisinin imzasını taşıyor. Düzenlemeler ise aynı zamanda albümün prodüktörlüğünü ve müzik direktörlüğünü üstlenen Can Saban’a ait. Parçaların miksing ve mastering’i Ali Rıza Şahenk tarafından yapılmış. The FatLab’de kaydedilen “Meczup”, We Play – The FatLab etiketiyle yayınlandı. Albüm kapağındaki albümün art work’leri bizzat Can Bonomo’ya ait, kapak fotoğrafını ise Dilan Bozyel çekti.

Albümün çıkış parçası “Şaşkın”ın klibinin yönetmeni ise Can Eskinazi. Haziran ayı başında yayınlanan 2. klibi “Bana Bir Saz Verin”in yönetmen koltuğunda ise Can Saban vardı.

Bonomo arkadaşlarıyla yaptığı doğaçlama müzik ve sohbetlere, takipçilerini de dahil ederek, kendine özgü online performanslar yapıyor.

Müzikal yolculuğu boyunca The Shins, Wax Poetic, The Kinks, The Libertines ve The Beatles’dan etkilenen ve esinlenen Bonomo, Alaturka nağmelerden İndie melodilere gezinen müziğini ‘İstanbul Müziği’ olarak tanımlıyor ve şöyle diyor:

“İnsanların yüksek müsaadesiyle İstanbul müziği demek isterim. Çünkü içinde birçok enstrüman barındırıyor. Hard rock bir şarkının içinde onu yumuşatan bir keman da çıkabiliyor. Deneysel rock ve pop-rock arası bir şey de diyebiliriz kısaca… Bonomo gerçek soyadım. Latince iyi adam demek”

“Müziğin dili, dini, ırkı yok. Ben Türküm. Yahudi olmak bir dindir. Türkiye’de 36 ayrı etnik kökenden insan yaşıyor. 540 senedir buradayız. Bunun konuyla alakası yok. İsrail ile alakası yok. İspanya’dan 540 yıl önce gelmişiz. Türküm, Türkiye’yi temsil edeceğim”

“Yapacağımız müzikte mutlaka bizim tınılarımız olacak. Eski Eurovision çalışmalarına bakıyoruz. Türkçe olma ihtimali var ama İngilizce olursa daha şanslı oluruz. İngilizce’ye hakimim. 3 tane şarkı yapacağız. Bunlar değerlendirilecek. Ama bir tanesini Türkçe yaparız, değerlendirmeye sunarız. 3 dakikalık muhteşem bir şarkı yapmaya çalışıyorum. Elimden geldiğince çalışacağım bu konu ile ilgili”

Bonomo’yu TRT Genel Müdürlüğü’ne TRT Müzik Kanal Koordinatörü İsmail Güngör önermiş. Öykü şöyle:

Bonomo, 4 ocak 2011 çarşamba gecesi TRT’ye davet edildi ve bir saatlik sohbetin ardından resmi teklif aldı. Çok şaşıran Bonomo, teklifi kabul ettikten sonra neden kendisini seçtiklerini sordu. Güngör, bir süredir takip ettiklerini anlattığı Bonomo’ya ‘Meczup’ klibini çok beğendiklerini, farklı ses rengi ve ışığı nedeniyle kendisine teklif götürdüklerini, kabul etmemesi halinde de 2 alternatiflerinin daha olduğunu söyledi. TRT yöneticilerinin Bonomo’yla ilgili son kararı ise geçen hafta davet ettikleri Yeni Türkü’nün TRT Müzik’teki programı sırasındaki hal ve tavırlarını inceledikten sonra verdikleri öğrenildi…

. . .

TRT röportajından:

“Teklifi ilk duyduğumda heyecandan sol tarafım felç oldu. İnanılmaz sürpriz oldu. O günden sonra deli gibi çalışıyorum. İnanılmaz yorulduğumu söyleyebilirim.

Şarkıyı kendi çizgimizden taşmadan, Eurovision matematiğine uyduracağız. Bir yandan da ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Türkçe ve İngilizce şarkı yazıyorum. Herhalde daha fazla insanın anlaması açısından şarkımız İngilizce olacak.

Sahnede tek olmayacağım. Dansçılar olmalı… Şarkı zaten hareketli olacak. Günlerdir eski Eurovision Şarkı Yarışmaları’nı izliyorum. 6 gündür kafam dağıldı. Bitik durumdayım.

Olumsuz eleştirileri okumuyorum. Teker teker içine girmek istemiyorum. Bu büyük bir görev… Herkese söz veriyorum, en iyisini yapmaya çalışacağım. Biz müziğimizi alnımızın akıyla yapalım da, sonra kim ne derse, desin.

Eurovision’u çok ciddiye alıyorum. Daha 24 yaşındayım. Albüm çıkaralı henüz bir sene bile olmadı. Ama altından kalkamayacağım bir durum olsaydı, asla kabul etmezdim. Kesin birincilik hedefim yok ama neden olmasın? Ancak sıralama söylemek zor…”

Aldığı Ödüller:

- 8. Radyo Boğaziçi Müzik Ödülleri 2011 ‘En İyi ÇıkışYapan Sanatçı’
- 38. Altın Kelebek Televizyon Ödülleri 2011 ‘En İyi ÇıkışYapan Solist’




Hoşgeldiniz