Karlı günler ve karlı ezgiler… Göktan Ay


Toplam Okunma: 4469 | En Son Okunma: 14.05.2024 - 02:48
Kategori: Toplum ve Müzik

Her mevsimin kendine özgü sıkıntıları ve zevkleri var. Büyüklerimiz “kötü hava, kötü insan gibidir” derlerdi. Elbette ilkbahar, yaz ve sonbaharın tadı başkadır. Kış, karla geldiği ve günlük hayatı olumsuz etkilediği için ve masrafları bir kat daha artırdığı için pek sevilmez… Kış ve kar ile ilgili şiirler, şarkılar, türküler v,b, yazılmış, bir çok dizi ve filmler çekilmiştir. Özellikle türkülerde kışla gelen hayatın ve günlerin, insan yaşamındaki etkilerini görmek mümkündür…

Ancak, son yıllarda özellikle medya, kış ve karı o kadar olumsuz bir şekilde veriyor ki, nerdeyse karda dışarı çıkmayın, yürümeyin, o temiz havayı solumayın v.b. der gibiler. Halbuki, karda yürümek zordur, bir denge işidir, zevklidir, Kar topu oynamak, kaymak,, kardan şekiller yapmak, temiz kar yemek, ne kadar güzeldir. Ben, “kar kurdunun” olduğunu yıllar önce öğrenmiştim. Sivas’a bir hasta ziyareti, dönüşünde, yanımızdaki arkadaşın annesinin, “gelirken dağdan kar getir” dediğini öğrendim. Torbaya doldururken, kar kurdunun kar yağdıktan sonra, birkaç gün durunca ve güneş vurunca kurdun oluştuğunu öğrendim ve karların üstünden alınca gördüm. Bu nedenle bu karın bazı hastalıklara iyi geldiğini ve ülkemizde yaygın olarak yendiğini biliyordum. Tokat’ta okurken, Almus Barajı yapılmadan önce çok soğuk ve sert geçen kış ayları olurdu. Akşamları bütün mahalleyi toplar, kızaklar yapar kayardık. Saçakların arasından, buzlu yollarda yürüyerek okula giderdik. O zamanlar okul tatili diye bir “moda” yoktu. Şimdi, trafik nedeniyle büyük şehirlerde tatil yapılınca diğer il ve ilçelerde neyimiz eksik diyerek modaya uyuyorlar. Sanki, okul tatil edilince, çocuklar evde oturuyorlar. Akşamları, soba üstünde kestane kızartmak, ıhlamur kaynatmak ne kadar güzeldi. Şimdiki kalorifer gençliği bunları da bilemiyor… Evet, bilgisayar, tablet nesli olmak güzel ama, doğadan uzaklaşmakta çok şey kaybettirecektir gençliğimize… Karda yürüdüğünüzde, tıpkı denizde yanmış gibi cildinizin kırmızılaştığı olurdu. Kış ve karın olduğu günlerde, kimsenin hastalanmamasını isterdik ki hala ülkemizin bir çok yerinde yolların kapandığını görüyoruz. Evet, kışta bir mevsimdir ve olağanüstü hava akımları olmaz ise renklidir, zevklidir.

Biz bu yazımızda kar ve kış ile ilgili şarkılardan, türkülerden/bestelerden birkaç örnek vermek istedik.

1/Her Yerde Kar Var/Salvatore Adamo

Her yerde kar var kalbim senin bu gece
Her yerde kar var kalbim senin bu gece
Belki gelirsin sen bakarken pencereden
Gözler yanlız özler karda senden izler
Yürümek karda zordur
Gelirsen bak aşk budur
Dönsen köşeden şöyle
Şarkı söylerim böyle
Yağma kar dur artık
Bak buz oldu kalbim
Yağma sesimi duy
Belki gelir sevgilim
Göz yaşım dur düşme
Gelmeyecek düşünme
Kes ağlamayı artık
Bak oldu bana yazık
Karda zordur yürümek
Anladım gelmeyecek
Dünya oldu bana dar
Neden yağdın söyle kar
Dünya oldu bana dar
Neden yağdın söyle kar…?

2/ Bu mevsim gelip geçici (Cem ADRİAN/Aşk bu gece şehri terk etti albümünden)

Bu mevsim gelip geçici
Bu yağan kar.. yağan kar..
Biliyorum ki gelecek yine ilkbahar… ilkbahar…
Açacak bin bir renk bir çiçek
Gökyüzü ve beyaz bulutlar geçecek üstümden
Saçlarımda esecek ılık rüzgarlar
Ama sen… sen kalacak! kalacaksın içimde..
Ama sen.. sen açacak! açacaksın içimde hep !

3/ Kar (Bedirhan Gökçe)

Nasıl kar yağdı bugün, gece sabaha karşı
Ortalık bembeyazdı, sanki bir gelin gibi
Tane tane döküldü, göklerin sevda marşı
Günahtan arındırdı, tüm günahkar yüzleri

Yüzünde güller açtı kar yağınca herkezin
İlk kez böyle günahsız, ilk kez böyle neşeli
Çocuklar gibi gülşen, çocuklar gibi şen
Gökten armağan gibi döküldü her tanesi

Sokak lambalarından, süzüldü tane tane
Usul usul indiler bir birine değmeden
Melekler indirirmiş her bir kar tanesi
Annem öyle derdi de inanmazdım küçükken

Bir iken bin oldular, on binlere karıştı
Çoğaldı da yerden bir karış açtı
İnsanlar döküldüler yollara birer birer
Değen her ayak izi bir günah gibi kaldı

Allah kar gibi yağdı kullarının üstüne
Temizledi akladı, bembeyaz bir kuş gibi
Her birimiz yıkandı, katran katran üstüne
Bakamaz olmuştuk biz aynalara gün gibi

İnsanlar kötü artık, zaman hiç değişmedi
Geçen zaman ne yapsın, biz ettik kendimize
Bu karda yağmasaydı halimiz ne olurdu
Allah yine acıdı, bak yetişti bizlere

Kar da bembeyaz yağar, anamızın sütü de
Gelinlik de beyazdır, giydiğimiz kefen de
Birinde ağlarız biz diğerinde güleriz
Beyazdan ak beyazı, buyurun sıyırın işte

4/ Kar yağıyor bugün Ankara’ya (Haramiler)

Kar yağıyor bugün Ankara’da
Kar yağıyor uykularıma, sen uzaklardasın
Dışarda buz gibi bir hava
Odam sıcacık aşkınla, sen uzaklardasın
Kar yağıyor bugün ayrılanlara, eski günlere hatıralara
Biliyorum örtecek onları eski günleri, hatıraları
Kaç mevsim geldi geçti, yanıyorum aşkınla, sen uzaklardasın
Gün seni anlattı ben dinledim
Geceler tutsak yalnızlığıma, sen uzaklardasın

5/ Pencereden kar geliyor (Anonim)

Pencereden kar geliyor aman annem
Gurbet bana zor geliyor aman annem
Gurbet bana zor geliyor ben öleyim
Sevdiğimi eller almış aman annem
O da bana ar geliyor aman annem
O da bana ar geliyor ben öleyim
Kekliğimi doyurdular aman annem
Kanadını ayırdılar anam annem
Kanadını ayırdılar ben öleyim
Bu nasıl yaraymış aman annem
Beni senden ayırdılar aman annem
Beni yardan ayırdılar ben öleyim
6/ Havada kar sesi var (Bekir Büke, Elbistan)
Havada kar sesi var
Başında da mor fesi var
Açın bakın şu gonağı
İçinde de yar sesi var
(Lele çoban garip oğlan)

Mor poşuyu boyamadım
Ben çobana doyamadım
Hep kuşlar da yuva yapmış
Serçe kadar olamadım
(Lele çoban garip oğlan)

7/ Karlı dağlar karın almış karınan (Muhlis Akarsu)

Karlı dağlar karın almış karınan, cananım benim
Kaç gündür de küsülüyüm yarınan
Dağlar yaz gelsin, söylen tez gelsin

Hiçbir merhametli komşu yoğumuş, cananım benim
Beni barıştıra nazlı yarınan
Dağlar yaz gelsin, söylen tez gelsin

Dedim yare gidem tutmaz dizlerim de cananım benim
Ayrıldımda yar yolunu gözlerim
Dağlar yaz gelsin, söylen tez gelsin

Ağlasana oy muhannet gözlerim de cananım benim
Sağ olup yarimi görecek miyim
Dağlar yaz gelsin, söylen tez gelsin

Söyle güzel söyle dilin dolanam cananım benim
Sen söylede ben uykudan uyanam
Dağlar yaz gelsin, söylen tez gelsin

Seni başkasına vermek isterler de cananım benim
Bende bu acıya nasıl dayanam
Dağlar yaz gelsin, söylen tez gelsin

8/ Elif Anamı aldı karlı dağlar (Yücel Terkanlıoğlu)

Üstüme üstüme gelmeyin dostlar,
Bilemezsiniz ne derin acım var.
Elif Anamı aldı karlı dağlar,
Bedenim buzlandı, yüreğimde har.

Olsun anam, olsun anam, olsun!
Alsın seni de, karlı dağlar alsın.
Bağrına basan senin dağların,
Alsın seni de, karlı dağlar alsın.

Varıp eteklerine bir sorayım,
Kardelenlerden bir haber alayım,
Nereye gömüldü anam bileyim,
Bulup başucuna bir taş koyayım.

Olsun anam, olsun anam, olsun!
Alsın seni de, karlı dağlar alsın,
Bağrına basan senin dağların,
Alsın seni de, karlı dağlar alsın.

Demeyin bir garip kara gömülmüş,
Bilin ki O garip değil, anam imiş.
Kardelenler anama yaren olmuş
Bilin ki kar, anama sıcak örtü imiş.

Olsun anam, olsun anam, olsun!
Alsın seni de, karlı dağlar alsın.
Bağrına basan senin dağların,
Alsın seni de, karlı dağlar alsın.

9/ İncecikten bir kar yağar (Karacaoğlan)

İncecikten bir kar yağar
Tozar Elif Elif diye
Deli gönül hayran olmuş
Gezer Elif Elif diye
Yar sana hayran
Can sana kurban
Derdime derman bulamam
Aşktan el’aman
Elif kaşlarını çatar
Gamzesi sîneme batar
Ak elleri kalem tutar
Yazar Elif Elif diye
Yar sana hayran
Can sana kurban
Derdime derman bulamam
Aşktan el’aman

10/ Dağları hep kar aldı (Sadettin Kaynak)

Dağları hep kar aldı, gülleri hep har aldı
Ecele borçlu kaldım, bir canım var yar aldı

Dereler buz bağladı, avcılar diz bağladı
Beni bir gelin vurdu, yaremi kız bağladı

Kar yağar yürek ister, meyveler direk ister
Nazlım sıladan gelmiş, görmeye yürek ister

11/ Şu dağlarda kar olsaydım (Yusuf Hayaloğlu)

Şu dağlarda kar olsaydım olsaydım
Bir asi rüzgâr olsaydım olsaydım
Arar bulur muydun beni beni
Sahipsiz mezar olsaydım olsaydım
Şu yangında har olsaydım olsaydım
Ağlayıp bizâr olsaydım olsaydım
Belki yaslanırdın bana bana
Mahpusta duvar olsaydım olsaydım
Şu bozkırda han olsaydım olsaydım
Yıkık perişan olsaydım olsaydım
Yine sever miydin beni beni
Simsiyah duman olsaydım olsaydım
Şu yarada kan olsaydım olsaydım
Dökülüp ziyan olsaydım olsaydım
Bu dünyada yerim yokmuş yokmuş
Keşke bir yalan olsaydım olsaydım




Hoşgeldiniz