Fasıla fâsıla… Ayhan Sarı


Toplam Okunma: 4116 | En Son Okunma: 27.03.2024 - 06:26
Kategori: Eleştiri/Kritik, Yazarlarımız: A.Sarı

2012 Ağustos ayının ikinci günü. Perşembe 20.45 suları. İftar saatleri. TRT Müzik TV kanalında bir programa tesadüf ettik. “Ünlülerle Fasıl Keyfi”(*)… Buraya kadar her şey program isminin çağrıştırdığı anlam ölçüsündeki beklentiler içinde normal görünüyordu. Ta ki programda solist fasılcının; frikikleriyle ve vukuatlarıyla ünlenmiş manken Tuğba Özay olduğunu görene kadar… Yaşadığımız şokun ardına detone, perdeleri tutturamıyan bir ses ve geleneksel müzik değerimiz fasıl’ın devlet kanalında ne hale düştüğü düşüncesi/seyri eklenince gayrıihtiyari evcek bağırmışız “imdat”… Komşular geldiler “yok bir şey” dedik…

GTM fasıl türünün günümüzde geldiği durumunu -geliştirilmesi yerine- geriletilmesini yadırgıyorduk. Olur olmaz gece kulüplerinde, cafelerde, restoranlarda “fasıl” adı altında yapılanların zaten toplumumuzda oluşmuş olan kavram kargaşasının ne boyutlara geldiğini düşünürken yukarıda girişini yaptığımız TRT Müzik Kanalı’nda yayınlanan TV görüntüsü karşımızda hasıl oldu.

Görüntü dememiz gerçekliğini kabul edemememizdendir.

Yoksa isteyen istediği geleneksel değeri istediği gibi yorumlayabilir, kendine göre kullanabilir(mi) idi?

Daha önce İzmir’deki bir devlet THM koromuzun uluslararası folklor kongresinde siyah gömlekler ve batının bas gitarıyla sahne alması yazısını Musiki Dergisi’nde okumuştuk. Şöyle diyordu: “Bas gitara bir sözümüz yok. Niye kendimiz tarihiyle gerine-gerine övüm-övüm övündüğümüz geleneksel müziğimizde bir bas halk müziği çalgısı geliştirememişiz?..”

Hep aynı “adam sendeci” davranış ve kabulleniş şekilleri…

Aynı durum “fasıl”da da başımıza geldi. Sözümüz sözlü/şarkılı müzik programına değil. İsmine “fasıl” denmesinde. Hoş, bizimkiler de damla (armuda benzer) kemençeye de sadece fasılda kullanılıyormuş gibi “fasıl kemençesi” demişlerdi.

Betimleme, tahayyüleyi, imgelemi kelimeye dökme problemimiz bulunuyor. Müzik okullarında ise üzerinde durulmuyor.

Görüyor, tanık oluyoruz ki müziğin birçok alanında (TSM, sanatçı, eser vs) “kavram kargaşaları” doğuruldu, belki de doğurtuldu. Çünkü bir kültürün devlet resmi kanalında dahi kavram kargaşası bilincinin bulunmamasına gönlümüz razı olmuyor. . .

Fasıl müzik tarihimizdeki klasik anlamıyla peşrev, kâr, murabba/beste, ağır semai, yürük semai, şarkı ve saz semaisi formlarındaki eserlerden meydana gelirken 19.yy’ın sonlarından itibaren, şarkının da popülerlik kazanmasıyla birlikte klasik fasılda seslendirilen formlarda da değişiklik olmuş, fasıl içine şarkı, longa, sirto, oyun havası ve türkü gibi formlar ilave edilmiştir.

Gelecek yüzyılda bugünün fasılını araştıran müzikbilimciler “21.yy da fasılın içine detone manken şarkıcılar ve pop/arabesk parçaları ilave edildi” diye mi yazacaklar?..

Bunca TRT, Devlet Korosu ve konservatuar mezunu –hatta serbest müzik piyasamızda- nitelikli sanatçılarımız dururken eski mankenin –sırf ünlü! diye- TRT tarafından -üstelik köklü bir müzik geleneğimiz olan fasıl türünde- solist yapılması nerden baksanız içinden çıkılabilir durum olarak görünmüyor.

Bir zamanlar (19.yy) gelenekseli sürdüren “fasl-ı atik” ve çalgıları arasına yeni batı müziği çalgıları katan, müziği armonize etmeye çalışan “fasl-ı cedid” vardı.

19.yy.’dan ilgili bir anekdot şöyleydi:

“Muzıka-i Humâyun’un (1828) fasl-ı cedîd ve fasl-ı atîk heyetlerinde de görev alan İsmail Hakkı Bey (1865-1927) serhânende sıfatıyla fasl-ı cedîd‘in başına getirildi ve buradan kaymakamlığa kadar yükseldi.”

Gelelim TRT’nin 21.yy fasıl solistliğine layık gördüğü, Orada burada çeşitli frikiklerini gösteren; popülaritesi geçince TRT’de fasılcı yapılan Tuğba Özay’a:

Hakkında anekdotlar:

“Tuğba Özay’ın frikiki dikkat çekiciydi…
18 yaşından büyük iseniz: http://www.vidivodo.com/video/tugba-ozay-frikik/108550

“Polisin Üsküdar”daki evine düzenlediği baskında yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden … ile kendi evinde yakalanan Tuğba Özay”a ”Yardım ve yataklık”” suçundan dava açıldı…

Tugba Özay’ın yürek hoplatan klibi 50 bin dolara mal oldu…

Antalya’da düzenlenen Şef Aşçılar Yarışması’nda sahneye çıkan manken Tuğba Özay, mini elbisesinin azizliğine uğradı…”

TRT’nin fasıl solistliğine layık gördüğü sözkonusu “ünlü kişi” hakkında topluma yansımış bilgi ve görüntüler böyle.

Düşündük, bekledik -fedakarlık yapıp- programı da sonuna dek izledik.

Tuğba Özay’ın oyun havası eşliğinde göbek attığını görünce anladık ki “Ünlülerle Fasıl Programı” tamamlanmıştı.

Aslında olan neydi?

Yeni bir fasıl “tertib” anlayışı mı ?

Değil tabii ki. O prodüktörlere ve yayıncılara yetişmeleri sürecinde verilmemiş bilgi/bakış eksikliği sonucu meydana gelen bir hadise.

Topluma aksedeni ise: “GTM’deki fasıl türünün algılanmasındaki anlam tereddütü/kargaşası...”

Nerden çıktı?..

Yine her zamanki gibi babası belli değil !..

Ne diyelim.

Hayırlısı mı olsun?..
________________________________________
(*) Programın yapımcısı : Bülent Sarıdiken
  Programın müzik koordinatörü ise aynı zamanda programda ud çalan : Nurdoğan Öz
  Program eşlikçileri : İki erkek vokalist, İki ud, klarnet, keman, org ve darbuka.




Hoşgeldiniz