Arabesk, Türk toplumunun ‘kara metal’i… Dr. Pierre Hecker


Toplam Okunma: 5858 | En Son Okunma: 29.04.2024 - 19:49
Kategori: Kitaplar

Almanya Marburg Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Dr. Pierre Hecker Türkiye’deki metal müzik kültürünü kitaba döktü. Kitabın ismi(*): “Türk Metali: Müslüman Bir Toplumda Müzik, Anlam ve Ahlak”… Hecker şöyle diyor: “…Evet, bazı aşırı metal grupları var. Bunların vokalistleri söz gelimi konserlerde kendilerini jiletliyor. Bu türe ’kara metal’ (black metal) diyoruz. Ama bazı arabesk konserlerinde de benzer sahneleri görmedik mi? Arabesk de Türk müzik kültürünün ’kara metal’i…”

“Hristiyan bir bağlamdan Müslüman bir bağlama taşınan sembollerin durumu gerçekten ilginç. Örneğin; metalci gençlerin taşıdığı ters çevrilmiş haçı ele alalım. Türkiye’de insanlar bunu taşıyanların Hristiyan olduğunu düşünüyor. Halbuki ters haç Hristiyanlık karşıtı bir sembol. Halka göre haç, ters de dönmüş olsa, Hristiyanlığı simgeliyor.

”Pentagram” konusunda yanlış anlamalar var. Pentagram pagan bir sembol. Hristiyanlık öncesi döneme ait. Medyanın da etkisiyle hayali bir ’satanizm’in simgesi, zaman zaman ”Davut Yıldızı” olarak da lanse edildi.

Fas bayrağının ortasında beş köşeli yıldız, yani pentagram var. Bu, Fas’ın ulusal sembolü. Hatta bazıları yıldızın beş köşesini, İslam’ın beş şartının sembolü olarak yorumluyor. Birkaç yıl önce Fas’ta, metalci gençlerin kılık kıyafetleri ve taşıdıkları semboller, ciddi bir tartışma konusu oldu. Metal kültüründeki pentagram da gündeme geldi. Fas basını kendi bayraklarında da yer alan bu sembol için ’Davut Yıldızı’ demekten çekinmedi. Halbuki Davut Yıldızı 6 köşelidir.

Birkaç yıl önce, intihar eden bir Yahudi genç kızın bacağındaki Davut Yıldızı dövmeleri Türkiye medyasında ”pentagram” olarak duyuruldu. Toplum bir anlamda manipüle ediliyor.

Toplum metal kültürünü, ahlaksızlık olarak görüyor. ’Metalciler mi? Bunlar satanist, bakireleri kurban ediyorlar, camileri bombalama planları yapıyorlar, sapık, çocuk tacizcisi’ diye düşünüyorlar. Çünkü gazeteler böyle yazıyor.

Evet, bazı aşırı metal grupları var. Bunların vokalistleri söz gelimi konserlerde kendilerini jiletliyor. Bu türe ’kara metal’ (black metal) diyoruz. Ama bazı arabesk konserlerinde de benzer sahneleri görmedik mi? Arabesk de Türk müzik kültürünün ’kara metal’i…

Kitabım büyük ölçüde Türk metal gruplarıyla yaptığım röportajlardan oluşuyor. Uzunluğu yarım saat ile 4 saat arasında değişen 75 röportaj yaptım. Ama kitapta, medyanın metal müzik ile ’satanizmi’ ilişkilendiren haberleriyle ilgili örnekler ve bunlarla ilgili analizlerim de bulunuyor.

Türk metal müziğiyle ilgili akademik bir çalışma yapmasının nedenlerinden biri, Amerikalı bir sosyoloğun iki cümlesidir. Deena Weinstein ’”Heavy Metal: The Music and its culture” başlıklı, metal müzikle ilgili ilk akademik çalışma niteliğindeki kitabında bana göre çok klişe, hatta ırkçı bir tespit yaptı. Rock ve metal müziğin bütün dünyada dinlenildiğini, sadece Müslüman ülkelerde bu müziklerin dinlenilmediğini, çünkü İslam’ın bunları yasakladığını iddia etti. Doğrusu bunu okuduğumda çok sinirlendim. Böyle bir şey, hem de hiçbir izah olmadan, nasıl söylenebilirdi? Benim kitabım Weinstein’ın bu sözlerine bir cevap. Müslüman ülkelerde rock ve metal dinleniyor, hem de uzun birer geçmişleri var.

Medeniyetler çatışmasından, kültürler savaşından söz edilen bir süreçten geçiyoruz.Ben İstanbul’a gelip metalci dostlarımla buluştuğumda, kendimi evimde hissediyorum. Onları kendime, güney Bavyeralı Almanlar’dan daha yakın hissediyorum” dedi.

Kitabımı 2002 yılında yazmaya başladım. O günlerde Alman meslektaşlarım beni ciddiye almıyor, Akademi, metal müziğe ilgi duymuyordu. Zaten bu konuda yazılmış topu topu birkaç kitap vardı. Ama ben metalin birçok insanın hayatında, en azından hayatının bir döneminde önemli roller oynadığına, biyografisini etkilediğine inanıyorum. Kendi hayatımdan biliyorum bunu. Ben İngilizce’yi okulda değil, metal şarkı sözlerini çevirmeye çalışırken öğrendim”
_______________________________
(*) Dr. Pierre Hecker “Turkish Metal: Music, Meaning and Morality in a Muslim Society”, Ashgate Publishing Ltd, 2012, 230 sf.




Hoşgeldiniz