Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü (2013) Ahmet Kaya’ya verildi…


Toplam Okunma: 2802 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 22:00
Kategori: Haberler

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Müziği, müzik alanında 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün ” Müzik alanında yorumu ve söylemiyle farklı görüşlerden çok sayıda insanı biraraya getirdiği gerekçesiyle; gitmek zorunda kaldığı Paris’te 16 Kasım 2000′de hayatını kaybeden şarkıcı Ahmet Kaya’ya” verilmesini uygun gördü. Açıklama Ahmet Kaya’nın doğum günü olan 28 Ekim 2013′de yapıldı… MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli uygulamayı sert bir dille eleştirdi…

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü Yönetmeliği”nde, hizmet ve eserleri ile Türk kültür ve sanat hayatına önemli katkılarda bulunan, Türkiye’nin kültür ve sanatının yüceltilmesine çalışan Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişileri veya kurumları, Devlet adına onurlandırmak ve özendirmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü veriliyor.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ödülün, her yıl kültür ve sanatın farklı dallarında verilmesini tasvip ediyor.

Prof. Dr. Mustafa İsen, Nadir Alpaslan, H.Ahmet Sever, Yusuf S. Müftüoğlu, Zeynep Damla Gürel, Prof. Dr.Tufan Gündüz, Prof. Dr. Osman Horata’dan oluşan 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü Değerlendirme Kurulu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e 2013 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin aşağıdaki gerekçelerle şu isimlere verilmesini önerdi:

-İslam bilim ve teknoloji tarihi alanında yaptığı değerli çalışmaları için Prof. Dr. Fuat Sezgin’e,

-Klasik büyüme ve kalkınma teori ve modellerine farklı bir perspektifle yaklaşımı nedeniyle Sosyal Bilimler dalında Prof. Dr. Daron Acemoğlu’na,

-Türk edebiyatının geniş kitlelerce benimsenmesine ve toplumumuzda kültür tarihine yönelik ilginin oluşmasına sağladığı önemli katkılar için Edebiyat dalında Prof. Dr. İskender Pala’ya,

-’Batıya Akan Nehir’ belgeseli ile insanlık tarihinin doğudan batıya yürüyüşünü güçlü bir görsellik ve zengin bir anlatımla aktarmadaki başarısı ve bu doğrultuda medeniyetler arası uzlaşıya getirdiği değerli bakış açıları için Belgesel dalında Prof. Dr. Bekir Karlıağa’ya,

-Doğal ve kültürel çevre konuları ile kentlerdeki kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılmasında gösterdikleri yoğun çabalar ve kent kültürü alanındaki toplumsal farkındalığın artmasında sergiledikleri başarılı
çalışmaları ile Kültür ve Sanat Kurumu olarak Tarihi Kentler Birliği’ne,

-Müziği, yorumu ve söylemiyle farklı görüşlerden çok sayıda insanı biraraya getirdiği gerekçesiyle Müzik alanında merhum Ahmet Kaya’ya.”

Ödül töreni ileriki bir tarihte Cumhurbaşkanlığı Çankaya’da gerçekleştirilecek.

MHP lideri Devlet Bahçeli 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün Ahmet Kaya’ya verilmesini eleştirerek şöyle dedi:

“Cumhuriyet’in 90. Yılını idrak ettiğimiz şu günlerde, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nün müzik dalında; bölücülükten, terör örgütü yandaşlığından sicil almış ve sabıka yemiş bir PKK’lıya vefatının üzerinden 13 yıl sonra tevdi edilmesi Türk milletine saygısızlığın ve nankörlüğün aldığı boyutu göstermesi bakımından ibretliktir. Cumhura baş olmayı, bölücü örgüt taraftarlığının aklanması ve ödüllendirilmesi olarak görenlerin bu yanlış ve izahı olmayan kararından dönmesini beklemek en tabii ve ahlaki hakkımızdır. Devletin tepe noktasında bulunanların, Cumhuriyet’i yıkma emelinde olanlarla aynı kareye girmeleri, bu mihrakları taltif ve mükâfatlandırmaları her şeyden önce kendi isimlerini lekeleyecek, saygınlıklarına da gölge düşürecektir. Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenlerin bölücülük yarışında değil, hizmet ve eser üretme mücadelesiyle isimlerinden bahsettirmeleri en halisane dileğimizdir. Bu düşüncelerle, adıyla oynanan büyük Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı’nı en samimi duygularımla tebrik ediyor, bilhassa kutlu varlığının sonsuza kadar devam edeceğini herkesin bilmesinde fayda görüyorum.”

Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü daha önce müzik alanında ŞEFİKA KUTLUER (1995), YEKTA KARA, ARİF SAĞ (1996), İSTANBUL KÜLTÜR VE SANAT VAKFI (1998), NEVZAT ATLIĞ, RENGİM GÖKMEN (1999), SEVDA-CENAP AND MÜZİK VAKFI (2005), ALAEDDİN YAVAŞCA (2008), AHMET HATİPOĞLU (2012) verilmiş idi…

Bugüne kadar Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü alanlar:

1) 04 KASIM 1995

BURHAN DOĞANÇAY
ADALET AĞAOĞLU
ŞEFİKA KUTLUER

2) 28 EKİM 1996

CAHİT KÜLEBİ
YEKTA KARA
ARİF SAĞ

3) 26 EKİM 1997

TURHAN SELÇUK
LÜTFİ AKAD
HAYRETTİN KARACA

4) 22 EKİM 1998

YILDIZ KENTER
FİKRET OTYAM
İSTANBUL KÜLTÜR VE SANAT VAKFI

5) 09 KASIM 1999

NEVZAT ATLIĞ
TURGUT ÖZAKMAN
RENGİM GÖKMEN

6) 11 KASIM 2005

HALİL İNALCIK
OKTAY AKBAL
FERRUH BAŞAĞA
ARA GÜLER
SEVDA-CENAP AND MÜZİK VAKFI

7) 4 ARALIK 2008

YAŞAR KEMAL
TURGUT CANSEVER
ALAEDDİN YAVAŞCA

8) 30 ARALIK 2009

UĞUR DERMAN
NURİ BİLGE CEYLAN
SAKIP SABANCI MÜZESİ (Güler Sabancı)

9) 15 ARALIK 2010

CEMAL KAFADAR
ERGİN İNAN
İSTANBUL MODERN (Oya Eczacıbaşı)

10) 26 ARALIK 2011

SEMAVİ EYİCE
SEZAİ KARAKOÇ
DOĞAN HIZLAN
HASAN ÇELEBİ

11) 29 KASIM 2012

SELİM İLERİ
ŞÜKRÜ HANİOĞLU
AHMET HATİPOĞLU
ZEUGMA ANTİK KENTİ VE MÜZESİ

12) 28 Ekim 2013

FUAT SEZGİN
DARON ACEMOĞLU
İSKENDER PALA
BEKİR KARLIAĞA
TARİHİ KENTLER BİRLİĞİ
AHMET KAYA
____________________________________________________

Ahmet Kaya (1957 Malatya-2000, Paris)

Anne tarafından Türk, baba tarafından Kürt kökenlidir. Aslen Adıyamanlı’dır. On altı yaşında yasadışı afiş basmaktan hapse atıldı. Ekonomik sorunlarından kurtulmak umuduyla kendi deyimiyle “sistemin tersine hareket” ederek hapse girmeye çalıştı.
İlk dönem albümlerinde genel olarak bağlamaya ağırlık verdi. Ahmet Kaya’nın tarzı pop, Türk halk müziği ve arabesk kategorilerine tam olarak dahil edilemediği için “özgün müzik” denilmeye başlandı. Kendisi müzik tarzının devrimci arabesk veya protest olarak tanımlanmasına karşı çıktı.
Müzik kariyeri boyunca bölücülük yaptığı iddialarıyla birçok albümü toplatıldı ve konserleri iptal edildi.
10 Şubat 1999′da Magazin Gazetecileri Derneği’nin Princess Otel kongre salonunda düzenlenen ödül töreninde yılın en iyi sanatçısı ödülünü aldı ve ödül konuşmasında:
“Ben bu ödül için İnsan Hakları Derneği’ne, Cumartesi Anneleri’ne, tüm basın emekçileri ve tüm Türkiye halkına teşekkür ediyorum. Bir de bir açıklamam var: Şu anda hazırladığım ve önümüzdeki günlerde yayımlayacağım albümde bir Kürtçe şarkı söyleyeceğim ve bu şarkıya bir klip çekeceğim. Aramızda bu klibi yayınlayacak yürekli televizyoncular olduğunu biliyorum, yayınlamazlarsa Türkiye halkıyla nasıl hesaplaşacaklarını bilmiyorum.” dedi. Bu sözleri üzerine davetlilerin bir kısmı tepki gösterip, küfür etmeye ve kendisine çeşitli eşyalar fırlatmaya başladılar. Kaya, MGD görevlileri tarafından kongre salonundan olağanüstü koşullarda dışarıya çıkartıldı.
Bu olayın hemen sonrasında Ahmet Kaya’nın 1993 yılında Berlin’de Kürt İşadamları Derneği’nin düzenlediği bir gecede verdiği iddia edilen bir konsere ilişkin fotoğrafların Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanması üzerine “Bölücü PKK örgütüne yardım ve yataklık yaptığı ve halkı ırk farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik ettiği” iddiasıyla hakkında İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde toplam 10.5 yıl ağır hapis istemiyle iki ayrı dava açıldı.16 Haziran 1999′da Türkiye’den ayrıldı. Yargılamaların sonucunda gıyabında toplam 3 yıl 9 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı.
1999 yılında Münih’de PKK yanlıları tarafından düzenlenen konserde ‘‘Arabamı o şerefsizlerin memleketinde bıraktım’’ dediğini iddia eden Hürriyet Gazetesi haberi için hakkında DGM tarafından bir kez daha soruşturma başlatıldı. 9 Şubat 2000 yılında Zaman Gazetesi’ne yaptığı röportajda “Ben 3 tane şerefsizin yüzünden ülkemde arabama bile binemedim dedim” diyerek yalanladı.
1999′da Almanya’nın Münih şehrindeki Barış, Demokrasi ve Özgürlük Festivaliisimli organizasyonda söylediği ve içinde “Kürdüz Ölene Kadar, Vallahi biz dostu özledik, Kürdüz sonuna kadar, Vallahi Apo’yu özledik” sözleri geçen şarkısı nedeniyle eleştirildi.
1999 Mart ayında Ordu Valiliği, Ahmet Kaya’nın kasetlerinin kentte satılmasını ve bulundurulmasını yasakladı.
Ahmet Kaya, yasal suçlamaların yanı sıra çeşitli kesimlerce lüks içinde yaşarken yoksulluk edebiyatı yapmakla suçlandı. Bu eleştirilerle ilgili olarak yöneltilen bir soruya şu şekilde yanıt verdi:
“Benim hiç Mercedes’im olmadı. Şimdiki arabam Mercedes’ten daha pahalı, cip olduğu için gözüne batmıyor insanların. Salaklaşmamak lazım; bunlar önemli şeyler yani. Biz insanların yoksulluğunu savunmadık. Bizler yaşamımız boyunca insanların zenginliğini savunduk. Yani ben cipe binsem, Mercedes’e binsem; bunlar önemli şeyler midir? Ben tarihin yüklediği misyonu yerine getiriyor muyum? Bu önemli. Tam 30 sene aç yaşadım bu ülkede, 30 yıl boyunca. Bütün lokantaların kenarlarına gidip, o lahmacunların nasıl çıktığına baktım. Artık ben bu saatten sonra bunu yerim ve kimse bunu engelleyemez…”
2000 yılında “Hoşçakalın Gözüm” albümü çalışmaları sırasında Paris’in Porte de Versailles semtindeki evinde bir gece kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bu albümde Karwan isimli şarkıyı seslendirdi. Cenaze töreni Paris Kürt Enstitüsü’nde yapıldı.
Ölümünden iki yıl sonra sonra, 2002 yılında Magazin Gazetecileri Derneği’nin gecesinde duyurduğu Kürtçe Karwan (Kervan) parçasının ve klibinin de bulunduğu Hoşçakalın Gözüm, Biraz da Sen Ağla albümü yayımlandı. (Kaynak: Wikipedia ilgili madde)

Ahmet Kaya 2013 yılında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı tarafından Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne layık görüldü…




Hoşgeldiniz