Biga Türküleri’ne yenisi(*) eklendi: “Gelin geldi evimize”… Ayhan Sarı
Toplam Okunma: 5558 | En Son Okunma: 02.12.2024 - 19:24
Bugüne değin 10 adet olarak bilinen Biga Türkü’lerine şimdiye dek bilinmeyen bir yenisi eklendi. Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve Rıza Yetişen’in Ankara Devlet Konservatuarı Derleme Gezileri’nin 11.sinde (1947) Biga’da Jale Mavili’den derledikleri “Gelin geldi evimize” ezgisi, Biga’nın 11. Türküsü oldu… Bu küçük ama içten, sevimli Biga ezgisinin film sahnelerinde, kına gecelerinde hatta düğün eğlencelerinde -günün anlamını belirtme açısından- seslendirilmesiyle tekrar canlanacağını/ canlandırılacağını düşünüyoruz…
Biga Türküleri’ne yenisi(*) eklendi: “Gelin geldi evimize” … Dr. Ayhan Sarı
Mevcut Biga türkülerinin çoğunluğunun tesbit edildiğini gördüğümüz Devlet tarafından gerçekleştirilen “Derleme Gezileri”, Türk Halk Müziği tarihimiz açısından önemli bir yere sahiptir.
Türkiye’de müzik derleme faaliyetlerinin Cumhuriyet’ten sonra başladığını görüyoruz. Bunda fonografın yani sesi kaydedebilen bir cihazın yaygın olarak kullanılabilir hale gelmesinin etkisini göz ardı etmemek gerek. Yerel halk kültürüne önem veren hemen tüm ülkeler gibi Türkiye’de de bu değerlerin derlenmesi çalışmalarına hız verilmiştir.
Derleme tarihimiz açısından yakın tarihimize şöyle bir bakacak olursak Anadolu’da fonografla ilk halk türküsü derlemesi Felix von Luchan tarafından Antep’te 1901 yılında gerçekleştirilmiş olduğunu görüyoruz. İlk resmi derleme ise 1925’de Maarif Vekaleti, Darü’l-Elhan hocaları Seyfettin Asal ve Sezai Asal’ın Batı Anadolu’da fonograf-ses kaydedici cihaz kullanmadan dikte, yani duyduklarını notaya alma yoluyla yaptıkları çalışmadır.
İlk ses kayıt cihazı kullanılan derleme o dönemdeki adı Darü’l-Elhan olan müzik kurumu tarafından 1926 Ağustos’unda Adana, Gaziantep, Urfa, Niğde, Kayseri ve Sivas illerinde yaptırılmış, 250 kadar ezgi derlenmiştir. Daha sonra 1929 yılına değin dört derleme gezisine çıkılmış, sonrasında ise bu çalışmalar 1936 yılına kadar kesintiye uğramıştır. Bu kesinti 1936’da Macar besteci ve müzikolog Bela Bartok’un Ankara Halk Evi’nin davetlisi olarak Türkiye’ye gelmesi ve Adnan Saygun ile Güney Anadolu’da derleme gezisine çıkmasıyla son buldu.
Türkiye’deki kurumların yaptıkları derlemeler şöyle anılır:
Darü’l-Elhan Derlemeleri
Ankara Devlet Konservatuarı Derlemeleri
Milli Kütüphane Folklor Derlemeleri
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) Derlemeleri
Kültür Bakanlığı Derlemeleri
1936’da Ankara Devlet Konservatuarı bünyesinde Muzaffer Sarısözen öncülüğünde bir arşiv şefliğinin kurulması; halk kültürü, türkü derleme işinin kurumsallaşması açısından atılan önemli bir adım oldu.
Türkiye’de halk müziği derlemeleri atılımının ana kişileri Halil Bedi Yönetken ve Muzaffer Sarisözen’dir. Çünkü onlar Ankara Devlet Konservatuarı’nın yaptırdığı tüm derleme gezilerine katılmışlardır.
Ankara Devlet Konservatuarı 1937-1957 yılları arasında tüm yurdu kapsayan 17 derleme gezisi gerçekleştirmiş - ilçeleri ve köyleri ile birlikte gezilen- 63 ilde 10.000’e yakın ezgi ses kaydı olarak derlenmiştir.
Şimdiye değin Biga’da bilinmeyen, yeni tesbit ettiğimiz “Gelin geldi evimize” Türküsü işte bu derleme gezilerinin 11.sinde Jale Mavili’den derlenen ezgidir.
Bursa’dan start alan; Biga, Çanakkale, Tekirdağ güzergahında devam eden “11. Derleme Gezisi”ne TBMM Bütçe Görüşmeleri(1946) Tutanakları 542. Bölüm 2. Maddesinde -1947 yılı Milli Eğitim Bakanlığı Bütçesi dahilinde olmak üzere- 1140TL (önceki yıl 1200TL) ayrıldığını görüyoruz.
1947 yılı Ağustos ayında Bursa, Çanakkale ve Tekirdağ yörelerine Muzaffer Sarısözen, Halil Bedii Yönetken ve Rıza Yetişen tarafından gerçekleştirilen bu derleme gezisinde 258 halk türküsü ve oyun havası kayda geçirilerek bölge/yöre türkülerinin önemli bir kısmı yok olmaktan kurtarılmıştır.
Fakat bu türkülerin kaydedildiği ham ses kayıt materyallerinin hemen yarısı Muzaffer Sarısözen’in 1963’de vefatından sonra 50 yılı aşkın bir süre ADK depolarında atıl vaziyette işlenmeden bekletilmiş, kayıtların bozulması riski karşısında birşey yapılmamış, ancak 2000′li yıllarda bazı türküler -İTÜ TMDK Sanatçı Öğr. Gör. Süleyman Şenel gibi- konu üzerinde ısrarla duran müzik insanlarımız sayesinde bu atıl depo/arşivden gün yüzüne çıkarılabilmiştir.
Yeni (*) Biga türküsü de işte bu yeniden değerlendirilen türküler arasından çıkan bir ezgidir. Türkünün sadece beş ses içinde dolaşmasından, ezgisinin naifliğinden ve sözlerinin içeriğinden gelinin damat evine girişi esnasında söylendiği anlaşılıyor.
Bu küçük ama içten, sevimli Biga ezgisinin film sahnelerinde, kına gecelerinde hatta düğün eğlencelerinde -günün anlamını belirtme açısından- tekrar canlanacağını/ canlandırılacağını düşünüyoruz…
İşte Biga’nın 11. Türküsü :
Derleyen: Muzaffer Sarısözen
Kaynak Kişi: Jale Mavili
Notaya Alan: Altan Demirel
Yöre: Çanakkale/Biga
Derleme Tarihi: Ağustos 1947
Türkünün sözleri :
“Gelin geldi evimize
Gelin geldi evimize
Şenlik düştü mahlemize
Darısı hep evimize
Hoşgeldin allı gelin
Sefa geldin pullu gelin (nakarat)
Gelinin duvağı aldır
Allı da yanağı baldır
Gelin sana ne bu cihandır
Hoşgeldin…
Gelinin duvağı sarkar
Güveyi yollara bakar
Alınca kıyamet kopar
Hoşgeldin… “
Hoşgeldin Biga’nın 11. Türküsü…
_______________________________________
(*) Biga’da 2014’de Dr. Ayhan Sarı ve Engin Gürsu tarafından derlenen, notasının yazılması aşamasında bulunan 12. Biga Türküsünün sırada olduğunu belirtmek istiyoruz.
Sağdan: Dr. Ayhan Sarı & Pegai kitabı yazarı Engin Gürsu (Nisan 2014)