Siyasetin fon müziği… Mete Sohtaoğlu(*)
Toplam Okunma: 4629 | En Son Okunma: 03.12.2024 - 15:06
Ecevit, Şenay’ın seslendirdiği “Hayat bayram olsa” ve “Sev kardeşim” şarkılarını kullanıyordu. Haziran 1977’deki genel ve Aralık 1977’deki yerel seçimlerinin Zühtü türküsü politik arenaya geçirilirken sözleri şöyle değiştiriliyordu : “Ecdadının kemikleri sızlıyor be Zühtü/ Aklını topla Zühtü/ Şehitler olmasaydı sen var mıydın Zühtü/ Komüniste kanma Zühtü”…
Siyasetin fon müziği… Mete Sohtaoğlu
Oğuz Atay “tutunmaya”, Abidin Dino ise “mutluluğun resmini yapmaya” uğraşmakta. The Beatles grubu dağılmış. İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nün inşaatı başlamıştı. Jimi Hendrix hayata veda ederken Marlon Brando ve Al Pacino’nun başrollerini paylaştığı “Baba” filmi, ABD’de gösterime girdi.
Oğuz Atay “tutunmaya”, Abidin Dino ise “mutluluğun resmini yapmaya” uğraşmakta. The Beatles grubu dağılmış. İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü’nün inşaatı başlamıştı. Jimi Hendrix hayata veda ederken Marlon Brando ve Al Pacino’nun başrollerini paylaştığı “Baba” filmi, ABD’de gösterime girdi. 1973 yılı Ağustos ayında, Barış Manço efsanevi grubu Kurtalan Ekspres’i kurarken Pol Pot liderliğindeki Kızıl Kmer’ler “ölüm tarlaları”na insan ekiyorlardı. Asya ve Avrupa’nın arasında bir kısrak başı gibi uzanan Türkiye ise 14 Ekim 1973’te yapılacak genel seçimlere hazırlanıyordu. Gergin politik ortamda siyasi partiler II. Dünya Savaşı sırasında yoğun olarak kullanılan propaganda metodlarını seçmenin oyunu almak için uyguluyorlardı. Popüler şarkılar, 1973 yılı itibariyle Türkiye siyasetinin göbeğindeydi.
Ecevit, Şenay’ın seslendirdiği “Hayat bayram olsa” ve “Sev kardeşim” şarkılarını kullanıyordu. Ancak sözleri değiştirilerek kullanılan ilk şarkı 1977 seçimlerinin Zühtü’sü: “Ecdadının kemikleri sızlıyor be Zühtü/ Aklını topla Zühtü/ Şehitler olmasaydı sen var mıydın Zühtü/ Komüniste kanma Zühtü”. Haziran 1977’deki genel ve Aralık 77’deki yerel seçimlerinde Demirel’in kullandığı bu şarkı, darbe öncesinde milliyetçi-komünist çatışmasına tuz biber olmuş mudur bilinmez, ama popüler müziklerin seçim şarkılarına uyarlanmasının ilk örneklerinden kabul ediliyor.
Darbe travmasını atlatmaya çalışan Türkiye 1983 genel seçimlerinde sözleri Mehmet Erbulan’a, bestesi İsmet Nedim’e ait “Arım balım peteğim”le kulaklarının pasını sildi. Turgut ve Semra Özal’ın hayran olduğu bu şarkıyla birlikte, faaliyet gösteren diğer siyasi partiler de yeni modaya hemen ayak uydurdu. “Özal’ın en büyük yağcısı benim. Benim mesleğim yağcılıktır” diyen Turgut Özal’ın danışmanı Erkal Zenger, 1983 seçimleri öncesi Anavatan Partisi’nin mitinglerinde Türkiye’yi birçok ilkle de tanıştıracaktı.
Bu noktada 1999 genel seçimleri için milletvekili aday adayı Kıvanç Özel’i hatırlamamak insafsızlık olur. Uçak kiralayıp DYP Lideri Tansu Çiller’in Boğaz’daki yalısına helikopterle dikeni ayıklanmış gül ve kır çiçekleri atıp, sonra da “Gülleri yalakalık için atmadım, atraksiyon yaptım” dediği kayıtlara geçmişti.
1983 seçimlerinde iktidara gelen Anavatan Partisi lideri Turgut Özal’a atfedilen ‘Arım Balım Peteğim’, Mesut Yılmaz’ın genel başkan olmasıyla değiştirilip “Arım balım peteğim/ Anavatan direğim/ Güveniyoruz sana/ Yılmaz benim liderim” olmuştu. Anavatan’da değişim başlamış ve çizgisini “Ne boş vaat ne yalan/ Ne kursağında haram/ Mesut Yılmaz başbakan” dizeleriyle açıklamıştı.
1994 yerel seçimlerinde kullanılan bu şarkı yaklaşık 14 dakikalık süresiye en uzun propaganda şarkısı olmasının yansıra arka arkaya çalınmasıyla halkın sinirlerini seçim boyunca epey bozduğunu da söylemeliyiz.
Erdal İnönü’den duyduğumuz “Bir limon gibi sıkılmak” sloganıyla büyüyen gençlere ulaşmak 90’lı yıllarda zorlaşmaya başlamıştı. Dünyada ve Türkiye’de rock ve metal müzik geniş kitlelerce benimsenmeye başlanırken partiler resmi seçim şarkılarındaki tercihlerini akılda kalıcı söz ve nakaratlardan oluşan kitleleri coşturacak şarkılardan yana kullandılar.
Bu dönemde en çok akılda kalan Sezen Aksu’yla tanıtım faaliyetlerini sürdüren Mesut Yılmaz’dı. Bir Onno Tunç bestesi olan “Hadi bakalım sandıklara/ İki binli yıllara/ 20 Ekim Pazar günü/ bütün oylar ANAP’a” mesajının veriyordu.
Çelik’in ayrılmasından sonra geride kalan İzel ve Ercan Saatçi, aynı seçimde “Haydi şimdi bütün oylar ANAP’a” diyordu. Yonca Evcimik’in “Abone”si ise “ANAP’lıyız ANAP’lı/ Biz çok farklıyız çok farklı” şeklinde karşımıza çıktı. ANAP, 1991 seçimleri için reklamcı Fransız Sequela’yı getirerek yabancı bir iletişimciye kampanya hazırlatan ilk siyasi parti oldu. Ama sonuç hüsrandı. Bu çetin müzik ve propaganda savaşlarına rağmen, 1991 seçimlerini herkese “iki anahtar” vaadi eşliğinde, siyasete “şapka”sıyla dönen Süleyman Demirel’in DYP’si kazandı.
Demirel gibi siyasete dönen Necmettin Erbakan’ın Refah Partisi ise mehter marşı ve dini söylemli uyarlama şarkılarla seçmenine hitap ederken, Ecevit vazgeçmediği “Gözün aydın Türkiye/ Ak güvercin geliyor/ Güçlendikçe DSP/ Halkın yüzü gülüyor” şarkısıyla miting alanlarında arz-ı endam ediyordu.
Kimi zaman mehter marşları, kimi zaman da ümmetçi özelliklerini ortaya koydukları ezgilerle yol alan Refah Partisi, popüler kültürden uzak durmasına rağmen muhafazakâr kimliğiyle bilinen sanatçı Yıldırım Gürses’e teklif götürmüş ve “Müjdeler olsun/ Refah geliyor/ Adil düzen geliyor/ Refah geliyor” sözlerine halk destek vermişti.
27 Mart 1994′te yapılan yerel ve 24 Aralık 1995’te yapılan seçimlerde İzel’in “Hasretim” adlı şarkısı, seçim meydanlarında “Oy Mesut denizleri aş da gel kurbanın olam/ Kurtar bizi buralardan ne olur” haliyle boy gösterdi.
Artan terör olayları sonucu milliyetçilik 90’ların ortalarından itibaren yükselişe geçmişti. 1995’e kadar seçim kampanyaların bir fikri ya da stratejk altyapısı gözlenebilirken, daha sonraki yıllarda rastgele vaat üretme politikası izlendiği söylenebilir. Siyasetin krize girdiği, parti söylem ve politikalarının gittikçe birbirine benzemesi siyasi iletişim alanında kısırlık yaratmasına rağmen 28 Şubat postmodern müdahalesinden iki yıl sonra 18 Nisan 1999 genel seçimleri, propaganda anlamında özellikle merkez sağ partiler için eski heyecanını korumuyordu. Seçimin yıldızı olacak DSP ve MHP’nin seçim müzikleri, ilk kez bu kadar geri planda kaldı. DSP, “Gözün aydın Türkiyem”den vazgeçmiyordu; MHP ise ilk kez seçim şarkısında kitleselliği ön planda tutuyordu. Seçilen pop şarkısı değilse de; Mustafa Yıldızdoğan “Ölürüm Türkiyem” ile müzik dünyasını sallamıştı.
Bu dönemde Tansu Çiller’in seçimi ise Mustafa Sandal’ın “Bu kız beni görmeli” adlı şarkısı oldu. Fakat sözleri değiştirilince halen daha anlaşılamayan bir seçim şarkısı çıktı ortaya: “Kardak kayasına çıkmış birkaç deli/ Bu bacın korkmadı kürsüden kükredi/ Bu bayrak inecek, bu asker gidecek/ Dünya alem Türkün gücünü görecek”
Türkülerin ön plana çıktığı 1999 genel seçimlerinde DYP, Ayna’nın “Ceylan” parçası katıldı seçim müzikleri kervanına. DYP’ye uyarlanan şarkıda, “Seninle ülkem coştu be Çiller/ Hasretlik bitti/ Başbakan Çiller” cümleleri yer alıyordu. MHP’nin seçim müziği, Mustafa Yıldızdoğan’ın “Ölürüm Türkiyem”i ortalığı kasıp kavuruyor. DYP’nin bu dönemdeki türküsü ise Harran Ovası. “Sensin buraların Tansu anası/ Tansu bacısı/ Şahlanıyor ülkem/ Harran Ovası Harran Ovası”. Tansu Çiller’in aynı dönemde kullandığı bir diğer türkü: “Gel ha böyle/ Gel ha böyle bu yana/ Müjdeler olsun sana/ Türkiye’m karar verdi/ Tansu Çiller’den yana”. Türkü, Karadenizli İsmail Türüt’ündü ve İbrahim Tatlıses meşhur etmişti: “Gel ha böyle gel ha böyle bu yana-Müjdeler olsun sana-Türkiye’m karar verdi-Tansu Çiller’den yana.
Seçim meydanlarında eski şarkılarını çalmaya devam eden ANAP, Özcan Deniz’in “Hadi hadi meleğim” olarak bilinen parçasından uyarlanan “Haydi Anavatan”ı görücüye çıkardı. Fabrikasyon şarkı, kısır bir müzikaliteden kurtulamamış, nakaratlarda her zamanki gibi parti lideri öne çıkarılmıştı. “Hadi Anavatan/ Önce vatan/ Yılmaz ülkeme lazım adam/ Tek yürek olduk buradayız/ Mesut Yılmaz yine yanındayız.”
Seçim şarkıları piyasasından profesyonel anlamda bahsedebilmek ne yazık ki mümkün değil. 80’lerde bu işe soyunan ve müzik sektörünün o dönemki önemli isimlerinden Müzikent Plak Şirketi’nin sahibi Gökhan Şen “İsteyen milletvekili adayına 24 saat içinde şarkıyı teslim ediyoruz” iddiasındaydı. Şen, yaptıkları prodüksiyonları “butik bir iş” olarak görüp “Müziğin terziliğini yapıyoruz. Dikebileceğimiz elbise sayısı sınırlı” diyerek müzik tarihine not düşmüştü.
3 Kasım 2002 genel seçimleri öncesi her fırsatta birlik ve beraberlik vurgusu yapan AK Parti, seçim şarkılarını da bu doğrultuda hazırlatmıştı. ANAP ve DYP gibi popüler kültür motifli bir söylem yerine halk müziğini tercih etti. Seçim minibüslerinden kentli ama halk müziği yapan Uğur Işılak’ın sesi yükseldi: “Çatık kara gözün/ Namustur her sözün/ Senin alnın yüzün/ Ak, ak, ak” sözleriyle kentli seçmene hitap ederken “Kalk doğrul tez elden/ Ayrılma güzelden/ Yardımcın ezelden/ Hak, hak, hak” diyerek muhafazakâr kesime de göz kırpıyordu. Bu şarkıyı ilk keşfedenin de eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olmasını da not olarak düşelim. Işılak, şarkıyı ilk isteyen kişi olan Baykal’a, sözlerinin değiştirilmemesi şartıyla vermiş, diğer partilerden gelen istekleri de geri çevirmemişti. AK Parti, 2002 seçimleri için “Ak, ak, ak” gibi davul ve zurna ağırlıklı, “drum-machine” destekli şarkıları da kullanmıştı. Ama tüm AK Parti şarkılarının ortak noktası, hiçbir şarkıda Tayyip Erdoğan isminin geçmemesiydi. ANAP ve DYP’de görmeye alıştığımız “lider merkezli” söylem terkedilmişti.
ANAP ve DYP’de ise sular aynı yönde akmaya devam etti. Çiller, 2002 genel seçimlerinde, propaganda şarkılarını önemsemezken Mesut Yılmaz önce Nil Karaibrahimgil’in “Yeni Bir Neden Lazım” parçasının yorumcusu Sertab Erener’in kapısını çaldı ve “Herkese iş, herkese aş/ Daha çok özgürlük lazım/ İyi bir haber, iyi bir kader/ Bunlar için ANAP lazım” şarkısıyla meydanlarda boy gösterdi.
ANAP, aralarında Ercan Saatçi, Çelik, Serdar Ortaç, Ege, Burcu Güneş ve Ebru Gündeş’in de bulunduğu birçok ünlü sanatçının yer aldığı “İşte Benim Türkiyem” şarkıyla AK Parti’nin tam tersine “lider merkezli” bir söylemi benimsedi.
2002 seçimleri öncesinde, seçmenin karşısına ilk kez çıkan Genç Parti mitingleri yemekli-konsere dönüştürmüştü. Uğur Işılak popüler türkülerden uyarlamalarıyla partilerden ilgi görürken 2002 genel seçimlerinde de “Haydi Anadolu” şarkısı AKP ile CHP arasında paylaşılamamıştı. Işılak her iki partiye de izin vermiş, hatta CHP “Benim seçim şarkımı kullanıyor” diyerek AK Parti’yle mahkemelik olmuştu.
2004 yerel seçimleri sonrası DYP’de Mehmet Ağar genel başkanlık koltuğuna otururken, Anavatan Partisi’nin başına yeni bir sima olan Nesrin Nas geçmişti. İki liderin de yapılan seçimlerden çok büyük bir umudu olmadığı halde, Nas’ın bu yönde girişimi bile olmazken, Ağar çok ilginç tercihlerde bulundu. Seçim dönemlerinin gözde ismi İbrahim Tatlıses’in yorumladığı “Pala Remzi”, “2002 Mehmet Ağar” olarak adlandırılıp sözleri değiştirildi: “Sordum namın verdiler/ Mehmet Ağar dediler/ Pala, bıyığı değil/ Yüreğidir dediler”
2002 seçimlerinde Meclis’e memleketi Elazığ’dan bağımsız milletvekili olarak giren Ağar, Tatlıses’in seslendirdiği “Esmersen Güzelsin” ve “Mavilim” türküsünün uyarlamalarınınn yanı sıra en radikal şarkıya yer verdi. “El ele verirsek kurtulur bu memleket/ Gelen geçen attı sana kelek” sözleriyle rap müziği seçim meydanlarında duyuldu.1995’te imzaladığı anlaşmayla Gümrük Birliği için büyük mücadele veren Tansu Çiller’den sonra “Avrupa Birliği dediler bir numara/ Kıbrıs’ı mı verecekler önden kapora?” diyen bir şarkı Ağar’ın vizyonunu anlatıyordu.
2004 Yerel Seçimleri’nde Kenan Doğulu’nun “Güzeller İçinden” şarkısıyla ortaya çıkan CHP, “Adaylar içinden bir seni seçtik/ Oyları sana, biz sana verdik” sözleriyle seçmenin kalbine hitap etmeye çalışırken AK Parti teşkilatı “Beraber yürüdük, biz bu yollarda” şarkısıyla hem Erdoğan’ın beğenisini kazanıyor hem de bu şarkı Erdoğan’ın katıldığı her programda, açılışta ya da mitingde çalınması bir ritüel haline geliyordu.
22 Temmuz 2007 genel seçimlerine kısa bir süre kala oy sayısını artırmayı planlayan AK Parti’nin bu seçimdeki kozu da Uğur Işılak olacaktı. Yeni albümüne koymayı düşündüğü “Her Şey Türkiye İçin” isimli şarkısını, Ak Parti’lilerin beğenip Erdoğan’a dinletmeleri, karşılığında da olumlu cevap almaları üzerine, Işılak şarkıyı ücretsiz vermişti.
AK Parti’nin seçim mitinglerinde Işılak’ın “Haydi Anadolu”su ile Özhan Eren’in “Yeniden”, “Her Şey Bu Millet İçin” şarkıları da duyulacaktı. 1970’li yılların ünlü şarkısı “Sev Kardeşim”le seçmenlerine heyecan katmak isteyen AK Partililer bu isteklerinden vazgeçip yıllar önce ANAP’ın kullandığı “Hadi Bakalım” şarkısı için Sezen Aksu’nun kapısını çaldı. Fakat aldıkları cevapla hayalleri suya düştü, çünkü Aksu “Şarkılarımı bir siyasi partiye vermeyi düşünmüyorum” demişti.
Deniz Baykal’ın CHP’si ise seçimlerde Nazım Hikmet’in şiirinden uyarlanan “Güzel Günler Göreceğiz” ile Edip Akbayram’ı tercih edecekti.
Seçim şarkıları, partilerin ve liderlerin karakterlerinden izler taşıyan yönleriyle, bize önemli bir veri alanı açıyor. Liderler ve partiler gibi şarkılar da değişiyor. Poptan vazgeçilmiyor; ancak Anadolu’ya ciddi bir dönüş var son dönemlerde. Yapılan müziğin kalitesi de gün geçtikçe yükseliyor. Ancak sözler üzerinde daha fazla olgunlaşmaya ihtiyaç var. Sloganlaşabilen, ancak çok da basitliğe kaçmayacak sözlere… Bir de kitle üzerinde şarkıların etkisini fark edebilip bu konuda daha özenli davranacak liderlere… Ne de olsa, söz uçar, şarkı kalır!
MHP “Dur De / Milleti sarmış bölünme korkusu / Bozulmuş devletin sağlam dokusu / Bölücü söylem ise ayrılık türküsü / Her yandan yükseliyor yolsuzluk” sözlerinin yer aldığı mehter marşı motifli rap şarkısı ile oyunu artırmaya çalışırken CHP, seçimlere Onur Akın’ın “Bir Islıkta Sen Çal” adlı şarkısıyla hazırlanmıştı.
AK Parti söz ve müziği ise Özhan Eren’ ait şarkılarla miting meydanlarında boy gösterirken seçim otobüslerinden ‘’Hayde”, “Cilveloy Nanayda” gibi şarkılarda duyuldu. Bakalım seçimlere 5 kala bizi hangi şarkılar bekliyor.(1)
__________________________________________
(*) CNN Türk Haber Merkezi Editörü
(1) Siyasetin fon müziği… Mete Sohtaoğlu, www.cnnturk.com 27.01.2014