Fatih Sultan Mehmet Operası Roma’da ilk kez sahnelendi…


Toplam Okunma: 4179 | En Son Okunma: 25.04.2024 - 15:58
Kategori: Haberler, Konserler

Romantik dönemin öncülerinden 1792-1868 yılları arasında yaşamış ünlü İtalyan besteci Gioacchino Rossini’nin Napoli San Carlo Tiyatrosu açılışı için 1820′de 28 yaşındayken bestelediği Maometto secondo (Sultan II. Mehmed) operası Roma’daki tarihi Costanzi Opera Tiyatrosu’nda ilk kez sahnelendi. Yönetmen Pier Luigi Pizzi, orkestra ve koro şefi Roberto Abbado…

2′nci Mehmet rolünü, bas Mirco Palazzi ile bas Roberto Tagliavini dönüşümlü olarak üstlendi. 38 yaşındaki Tagliavini 2009 yılında yine Rossini’nin ‘İtalya’da Bir Türk’ (Il Turco In Italia) adlı operasında Türk genci Selim’i canlandırmıştı.

3 Aralık 1820 tarihinde Napoli San Carlo Tiyatrosu’nda ilk kez ve daha sonra revize edilerek Venedik’te 1822′de yeniden sahnelenmiş olan eserin fiyaskoyla sonuçlanması üzerine 1826 yılında yeniden elden geçirdi ve ismini ‘Korinthos Kuşatması’ ‘na dönüştürdü.

29 Mart 2014′de sahnelenen eser için Rejisör Pizzi eser hakkında şöyle diyor:

“Bu, büyük bir aşk hikayesi. Anna, allak bullak olmuş bir kadın; ilk aşkı, babası ve vatanına karşı olan sorumlulukları arasında hesaplar yapıyor. Fatih Sultan Mehmet ise, aşık, bir fatih olmasından ziyade büyük insani bir karakter”

Avrupa’da 17.yy’dan bu yana Türkleri konu alan opera sayısı 200 civarındadır. Çoğunun konusunu Osmanlı Padişahları oluşturur. Kanuni Sultan Süleyman 20 kez, I. Bayezid (Timur’la olan ilişkileri dolayısıyla) 15, Fatih Sultan Mehmet’in 10 operayı konu oldukları görülüyor. Sultan İbrahim, II. Ahmet ve II. Osman takip etmişlerdir. Barbaros Hayrettin de iki operada geçmektedir.

Türk karakterler genelde olumlu sergilendiği bu operaların çoğunun mekânı İstanbul ve Padişah saraylarıdır. 8 tanesinin konusu İzmir’de geçer.

Bu operalarda Türkler cesur, iyi yürekli, içi dışı bir, duygusal, samimi ve erdemli kişiler olarak gösterilmişlerdir. Ancak bütün bunlara rağmen batıyla olan kültür, din ve töre farklılıkları sonucunda eserin sonunda Türkler ve Avrupalılar asla birleşememişlerdir. Bu eserlerde Türklere karşı alttan alta bir çekingenlik duyulmuş, güçlerinden korkulmaktan ziyade bu güce karşı bir hayranlık beslenmiştir.
Bu operalardan bazıları:

Avrupa’da bestelenmiş ve sahnelenmiş operalardan bazıları:

Kara Mustafa, 1686, Johann Wolfgang Franck
Türkleri konu alan bilinen ilk opera. İkinci Viyana kuşatmasından 3 yıl sonra bestelenmiş.

Tamerlano (Timurlenk), 1724, Georg Friedrich Handel
İlk kez Londra’da oynanmış. Metin yazarı Nicolo Haym’dır. Konu Ankara Savaşı’nda geçer. Timur esir aldığı Bayezid’in kızı Asteria’ya aşık olur ama ondan nefret eden Asteria bu aşka cevap vermez. Timur acımasız gösterilirken cesur ve soylu bir lider olarak betimlenen Bayezid sonunda intihar eder.

Tamerlano, 1732, Egidio Romualdo Duni
“Georg Friedrich Handel”in Tamerlano’suyla aynı konuyu işliyor. İtalya’da sahnelenmiş.

Le Cadi Dupé (Aldatılmış Kadı), 1760, Pierre Alexandre Monsigny
Fransa’da bestelenmiş. Konu İstanbul’da geçiyor.

Le Cadi (Aldatılmış Kadı), 1761, Christoph Willibald Gluck
Librettosunu Le Monnier yazmış. Güzel bir kızla evleneceğini sanan kadı, muzip çevresi tarafından çirkin bir kadınla evlendirilir.

Mekke Hacıları, 1764, Christoph Willibald Gluck
Viyana’da sahnelenmiştir. Konusu Mozart’ın “Saraydan Kız Kaçırma” operasına çok benzer.

Zaide, 1780, Wolfgang Amadeus Mozart
Metni Andreas Schachtner yazmış. Köle Gomez Sultan Süleyman’ın sarayında cariye Zaide’ye aşık olur ve bir görevlinin yardımıyla kaçarlar.

Die Entführung aus dem Serail (Saraydan Kız Kaçırma), 1782, Wolfgang Amadeus Mozart
Türkleri konu alan en ünlü operadır. İmparator II. Joseph’in isteğiyle bestelendi ve Viyana saray tiyatrosunda sahnelendi. Konuyu Christoph Fredrich Bretzner yazmış. Avrupalı güzel kız Konstanze, uşağı ve hizmetçisiyle birlikte Türklere tutsak düşer ve Selim Paşa’nın konağına satılır. Nişanlısı Belmont ise peşinden İstanbul’a gelir ve onu konaktan kaçırmaya çalışırken yakalanırlar. Selim Paşa da Konstanz’a aşık olduğu için bu kaçırma girişimini hoş görür, gitmelerine izin verir.

Loca del Cairo(Kahire Kazı), 1783, Wolfgang Amadeus Mozart
Mozart’ın Türklerle ilgili üçüncü operası. İkinci perdesi yazılamamış, opera yarım kalmıştır. Metnini İtalyan Giambattista Varesco yazmıştır. Tutsak sevgilisini kurtarmak için kaz maketi içine gizlenen genç kaleye girmeyi başarır.

L’italiana in Algeri (Cezayir’de İtalyan kız),1813, Gioacchino Rossini
Metin Angelo Annelli’ye ait. Babacan bir adam olan Cezayir Beyi Mustafa, bıktığı karısı Isabella’yı Lindoro adlı bir İtalyan esirle evlendirmek ister, ancak delikanlının İtalya’daki sevgilisi Elvira Cezayir’e doğru yola çıkar ama gemisi batar. Kazadan kurtulan Elvira’yı beğenen Mustafa Bey onunla evlenmek ister.

Il Turco in İtalia (İtalya’da Bir Türk), 1814, Gioacchino Rossini
Felice Romani metnini yazmış. İlk kez 1914′te Milano’da sahnelenmiş, 1820′de ise Londra’da sansüre takılmış ve uzun yıllar yasaklı kalmış. En son 1950′lerde Maria Callas tarafından tekrar sahneye konmuş, operanın başrolünü de kendisi üstlenmiştir.

Maometto II (İkinci Mehmed,Fatih Sultan Mehmet ya da Korent’in Kuşatılması), 1820, Gioacchino Rossini
Fatih Sultan Mehmet 1459′da Korent’i kuşattığında kral Kleomene’nin kızı Pamira’yla birbirlerine aşık olurlar. Ancak tercihini ülkesinden yana koyan prenses kuşatmada ölür.

Yanyalı Ali Paşa, (?), Albert Lortzing
Bu opera seria Almanya’da bestelendi.

Attila, 1846, Giuseppe Verdi
Metnini ozan Temistocle Solera yazmıştır. İlk kez Venedik’te sahnelendi.

Djamileh (Cemile), 1872, Georges Bizet
Alfred de Musset’in şiirsel “Namouna” eserinden uyarlanarak librettosu “Louis Galet” tarafindan yazilan tek perdelik bu opera ilk kez Paris’te “Opéra Comique”te sahnelendi. Genç zengin Harun esir pazarından aldığı kızlarla gönül eğlendirir, gömlek değiştirir gibi bu kızları değiştirir durur. Fakat son aldığı kız Cemile Harun’a aşik olur ve kurnazlıkla uzun süre evde kalmayı başarır ve sonunda sahibiyle evlenir.

Prens İgor, 1890, Aleksandr Borodin
Prens İgor ve oğlu Viladimir, çıktıkları sefer sırasında Kıpçak Türklerine esir düşerler. Türk başbuğun kızı Konçakovna, Vladimir’e aşık olur. Türk Hanı evliliğe sıcak bakar, Prens İgor’u ebedi barış karşılığında özgür bırakır, İgor önce barışa yanaşmaz ama gençler evlenince o da yumuşar. Barış sağlanmış opera mutlu sonla bitmiştir.

İstanbul Güzelleri, 1898,  Alfred Wathall
Amerikalı besteci Wathall’ın eseri.

Şirin ve Gertrude, 1920, Paul Graener
İlk kez Dresden’de oynanmış.Alman soylu Kont von Glerchen İstanbullu Şirin’e aşık olur, ona bekar olduğu yalanını söyleyerek Almanya’ya götürür. Orada kontun evli olduğu ortaya çıkar. Alman karısı Gertrude ile Şirin birlikte çapkın kontu kovarak başkalarıyla evlenirler.

Paşanın Bahçesinde, 1935, John Lawrence Seymour
Amerikalı bestecinin bu trajik operası ilk kez New York’ta Metropolitan sahnesinde oynanmıştır. İstanbul’da geçen operada kıskanç bir Paşanın karısı bir Fransız genciyle köşkün bahçesinde buluşmaktadır. Bir gün Paşaya yakalanacağını anlayan kadın sevgilisini sandığa saklar, durumu anlayan Paşa sandıkla birlikte aşığı diri diri toprağa gömdürür.

Prens Bayezid, 1957, Jan Cikker
Çek bestecinin bu eseri ilk kez Prag’da sahnelendi.(1)
_________________________________________

(1) Faruk Yener’in kendi ve Feridun Altuna’nın Viyana’daki Albertina Müzesi Arşivleri’nde yaptığı araştırmalara dayanan “Türklerde Opera-Operada Türkler” adlı 4 bölümlük yazı dizisi’nden; Milliyet Sanat Dergisi, 1978, Sayı: 299-303




Hoşgeldiniz