Leyla Gencer’in Türkiye’de Tanınma Oranı… Ayhan Sarı


Toplam Okunma: 3007 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 22:06
Kategori: Fikir Yazıları, Yazarlarımız: A.Sarı

Leyla Gencer aramızdan ayrıldı. Acaba bugün mü ayrıldı? Yoksa çok önceleri aramızdan ayrılmış mıydı? Ayrılması mı sağlanmıştı.? Bu tür sorular içimizde garip bir edilgen tatminsiz, ezik duygular uyandırmaktadır ki hiç de öyle şimdi birilerinin yaptığı gibi övme yazıları düzmeyeceğiz.

Leyla Gencer’in Elit Türk Toplumunda Tanınma Oranı ve O’un Tanıtılmasında Havadan Öteye Gitmeyen Elit Yaklaşımlar…

Leyla Gencer aramızdan ayrıldı. Acaba bugün mü ayrıldı? Yoksa çok önceleri aramızdan ayrılmış mıydı? Ayrılması mı sağlanmıştı.? Bu tür sorular içimizde garip bir edilgen tatminsiz, ezik duygular uyandırmaktadır ki hiç de öyle şimdi birilerinin yaptığı gibi övme yazıları düzmeyeceğiz.

Şimdi övme yazıları düzenler, kapitalist duygusuzluğun göz boyamasından başka bir şey değildir.

Şu toplumda kaç kişi Leyla Gencer’in sesini bir kez olsun gerek plak, gerek bant veya başka bir kayıt aracından dinlemiştir. Dinlediyse hangi eserin yorumunu daha çok beğenmiştir?..

Cevap veremezler…

Nerde gördük, gördünüz Leyla Gencer’i?  Hangi sahnede, hangi TV’de,  arşivde?

Bu Tvlerin, bu Devletin hiç mi Leyla Gencer Belgeseli olmadı? Ya da, oldu da bize ulaşmadı…

İsterseniz bir konservatuar öğrencisine sorun Leyla Gencer kimdir diye? Cevap alamazsınız.

Şimdi de” Diva öldü, külleri boğazdan savruldu” muhabbetleri…

“Boğaz çöplük mü? Diyen kültür ve sanat özürlülerini zaten kaale bile almıyoruz.

Ve şimdi siz, sesi avaza çıkanlar–öldüğünde yaptığınız kadar ki yayın gücünüzle olsa dahi- O yaşarken, O’nu tanıtabilecek hiçbir girişimde bulunmadınız

Buna ne desek acaba?..

Medya-sanat akbabası nasıl bir betimleme?

Evet, herkesin gözü aydın..

Basın dünyamızda sanat akbabaları gelişmeye başladı.

Bu medya-sanat akbabalarının yan uğraşlarından biri de:

Popülaritesi kaybolmuş gerçek sanatçıyı güçsüz döneminde yalnız bırakarak ölümünü bekleyip, öldükten sonra da binbir maske ile bu durumdan pirim yapma yazıları yazmak.

Bu modeller “Sanatçı ölmeden önce neden büyük sanatçı idi? Neden sanat tarihimiz açısından önemlidir? Neleri geleceğe kalacaktır?” Sorularını araştırma gereğini hissetmez.

Çünkü bu medya akbabaları ilgili sanatçı ölmeden yazıyı yazamaz. Bu gücleri yoktur. Yazsalar da yayınlamazlar da zaten. Pazarı yoktur. Onların da başka yerde yayınlatma gibi bir çabaları olmaz.

Onlar ahkamlarında topluma sanatı nasıl daha çok sevdirebilirizin arayışından ziyade:

Davetiyelerinin yükseltisi ve sandalye dereceleriyle, buralarda giyecekleri gerek papyonları, gerekse sarıklarının nev’îleriyle meşgullerdir…




Hoşgeldiniz