2008 Kaşgarlı Mahmud Yılı İlan edildi… Göktan Ay


Toplam Okunma: 4450 | En Son Okunma: 09.04.2024 - 21:07
Kategori: Kategorilenmemiş

Türkçe’nin ilk sözlüğü kabul edilen “Divan-ü Lugat’it Türk” 1072-1074 arasında Kaşgarlı Mahmut tarafından, Araplar’a Türkçe öğretmek için Arapça yazılmış, Türk dilinin Arap dilinden aşağı kalmayan, yüksek bir anlatım/ifade gücüne sahip olduğunu gösteren bir sözlük ve dilbilgisi kılavuzudur. Mahmud, Divan-ü Lugat’it Türk’ü; “Türk lehçelerinin yarıştaki iki atın birbirine ayak uydurduğunu gösterme gayreti içinde “ yazdığını söylemektedir.

2008 Kaşgarlı Mahmud Yılı İlan edildi…
(Unesco’ya teşekkürlerimizle)

“Türk dilini öğreniniz! Çünki Türklerin uzun sürecek saltanatları olacaktır”
  (Kaşgarlı Mahmud)
Kaşgar;
11. ve 12. yy larda Maveraünnehir denilen Ceyhun-Seyhun nehirleri arasındaki bölgede hüküm süren ilk Müslüman Türk Devleti Karahanlılar’ın başkentidir.

Türkçe’nin ilk sözlüğü kabul edilen “Divan-ü Lugat’it Türk” 1072-1074 arasında Kaşgarlı Mahmut tarafından, Araplar’a Türkçe öğretmek için Arapça yazılmış, Türk dilinin Arap dilinden aşağı kalmayan, yüksek bir anlatım/ifade gücüne sahip olduğunu gösteren bir sözlük ve dilbilgisi kılavuzudur. Mahmud Divan-ü Lugat’it Türk’ü; “Türk lehçelerinin yarıştaki iki atın birbirine ayak uydurduğunu gösterme gayreti içinde “ yazdığını söylemektedir.

Eserde; Türkler yenilmez bir siyasi güç olduğu, Arapların onlara biat etmesi gerektiği, talih güneşinin Türkler’in burcunda doğduğu, Cenab-ı Hakk’ın Türk Hakanlığı’nı göğün felekleri arasına yerleştirdiği, onlara Türk dediği, egemenlik verdiği, onları tüm beşeriyete memur ettiği, onlara katılanları ve onlar adına çalışanları güçlendirdiği anlatılmaktadır.

Eser 2 bölümden oluşmakta; 1. bölümde Türkçe’nin genel kullanımı, kuralları 2. bölümde Hakaniye lehçesinden yaklaşık 9 bin Türkçe kelimenin ayrıntılı Arapça açıklaması ve cümle içinde kullanımları yer almaktadır.

1914 yılında bulunan bu eser çok büyük ilgi görmüş, 1917 de basılmış, 1928 de Karl Brockelmann, Almanca’ya,Halid Said Hocayev 1935-1937 arasında Azerice’ye, Gerard K.Lauson 1972 de İngilizce’ye, 2002 yılında Alimcan Said Çince’ye, 2004 te Hüseyin Düzgün Farsça’ya, 2005 yılında Zifa-Alua Auezova Rusça’ya çevirisini yapmıştır. Ancak; asıl nüshanın hala kayıp olduğu, tek kopyasının Millet Kütüphanesi’nde olduğu bilinmektedir.

Ülkemizde bu eser; 1915-1917 arasında Kilisli Rıfat bey’in gözetiminde 3 cilt halinde, yeni tercümesinin 1. cildi 1939 da, 2. cildi 1940 da, 3. cildi 1941 de, 2 baskıları 1985-1986 arasında, en son çevirisi ise (Serap Tuğba Yurtsever, seçkin Erdi tarafından Robert Dankoff-James Kelly’nin 1982 İngilizce çevirisi temel alınkıştır) 2005 yılında Kabalcı yayınları yayımlanmıştır.

Mahmud’un, eserde adı geçen “Kitabu Cevahirü’n-Nahvi fi’Lugat’it Türk” (Türk dilinin nahif cevherleri) adlı bir çalışması bilinmekle birlikte, bulunamamış, Avrasya Yazarlar Birliği bu kayıp kitabın bulunması için 1000 Cumhuriyet altını ödül koymuştur.
Unesco; 2008 yılını, doğumunun 1000. yılı olması nedeniyle, Kaşgarlı Mahmud Yılı olarak ilan etmiştir.

Temennimiz bu ilanın ülke çapında, gerektiği gibi, (Mevlana yılı nedeniyle edinilen tecrübeler ışığında) olumlu ve gerçekçi bir şekilde değerlendirilerek,tek elden, “düzenli” ve “kalite”li bir şekilde tamamlanmasıdır.




Hoşgeldiniz