Şükrü Tunar Ölüm Yıldönümünde Anıldı…


Toplam Okunma: 7314 | En Son Okunma: 08.05.2024 - 19:10
Kategori: Basından, Tarih ve Anılar

Türk müziğinin önemli isimlerinden klarnet virtüözü ve bestekar Şükrü Tunar, 46. ölüm yıldönümünde Balıkesir’in Edremit ilçesinde düzenlenen programla anıldı. 46 yıldır muhafaza edilen klarneti Serkan Çağrı tarafından çalındı. Geceye Prof.Dr. Nevzat Atlığ, vefatı sırasında aynı sahnede olan saz arkadaşlarından bestekar tanburi Sadun Aksüt, Mustafa Kandıralı, Tunar’ın hayatta olan kızı Güneş Tunar Ertan da katıldı…

Dünyaca ünlü sanatçının ismini taşıyan Edremit’teki Şükrü Tunar Kültür Merkezi’nde Edremit Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen anma gecesine dönemin TRT Radyo Müdürü Prof. Dr. Nevzat Atlığ, vefatı sırasında aynı sahnede olan saz arkadaşlarından bestekar tamburi Sadun Aksüt, günümüzün yaşayan önemli klarnet ustalarından Mustafa Kandıralı, Tunar’ın hayatta olan kızı Güneş Tunar Ertan, yakınları, çalışma arkadaşları ve sevenleri katıldı. Gecenin sunuculuğunu yapan ünlü klarnet sanatçısı Serkan Çağrı, orkestrasıyla birlikte Şükrü Tunar’ın eserlerini seslendirerek izleyenlere duygu dolu anlar yaşattı.

Serkan Çağrı’nın klarnet faslına Oya İşboğa solistlik ederken, Ahmet Meter kanun, Turay Dinleyen keman, Gurur Nar perküsyon, Bilen Işıktaş ise ud ile eşlik etti.

Sanatçının ilk kez böyle kapsamlı bir programla anıldığını belirten Belediye Başkanı Yunus Bozbey, “Türk musikisinde klarnet icrasının temellerini atan merhum klarnet virtüözü ve dillerden düşmeyen ölümsüz pek çok eserin bestekarı Şükrü Tunar, ölümünün 46. yılında düzenlediğimiz anlamlı törenle anıldı. Ünlü sanatçıyı saygıyla anıyoruz” dedi.

Şükrü Tunar, uzun yıllar İstanbul ve Ankara radyolarında, saz salonlarında, gazinolarda klarnet çaldı, plaklar doldurdu. 15 Temmuz 1962′de Cumhuriyet Gazinosu’nda Zeki Müren’e eşlik ederken geçirdiği bir kalp krizi sonucu sahnede hayata gözlerini yumdu.

Fotoğraf : Şükrü Tunar’ın sahnedeki vefatı sırasında elinde olan klarneti 46 yıl sonra Edremit Şükrü Tunar Kültür Merkezi’nde Serkan Çağrı tarafından çalınıyor. 15 Ağustos 2008
__________________________________

http://www.kenthaber.com/Arsiv/Haberler/2008/Agustos/17/Haber_445135.aspx
__________________________________

ŞÜKRÜ TUNAR

Şükrü Tunar 1907′de Edremit’te doğdu. Hasan adlı bir işçinin oğludur. Ailesi içinde musikiyle uğraşan hiç kimse olmadığı halde musiki yeteneği pek küçük yaşlarındayken ortaya çıktı. İlkokul çağındaki Şükrü, eline geçen bir teneke düdük ile şarkılar, türküler çalmaya başladı, I.Dünya Savaşı yıllarında Edremit’e gelen bir bando takımında klarinet çalan bir asker gördükten sonra klarinete heves etti. On üç yaşındayken elde ettiği klarinetle musikiye başladı. Ancak, o yıllarda babası ile üç amcası da askere alınmıştı. Genç Şükrü ailesinin bütün geçim yükünü üstlenmek zorunda kalınca musiki dışında pek çok işe girip çıktı.

1921′de ailesiyle birlikte Edremit’ten İzmir’e göç etti. İzmir Musiki Cemiyeti’ne girdi; ilk ciddi musiki bilgilerini bu cemiyette öğrendi. İki yıl sonra İstanbul’a geldi; Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne girdi, iki yıl bu cemiyetin çalışmalarına katıldı. İstanbul’da besteci Muallim Kazım bey’le (Uz) tanıştı; kendisinden makam, usul, nazariyat dersleri alarak genel musiki bilgisini ilerletti. Ama hiç kimseden klarnet dersi almadan sazında kendi kendini yetiştirdi. Nota bilgisini de kendi çabalarıyla geliştirdi. Kazım Uz’un aracılığıyla mehter takımına girdi. Uzun yıllar İstanbul ve Ankara Radyolarında, saz salonlarında, gazinolarda klarinet çaldı, plaklar doldurdu. 15 temmuz 1962′de Cumhuriyet Gazinosu’nda Zeki Müren’e eşlik ederken geçirdiği bir kalp krizi sonucu sahnede öldü.

Şükrü Tunar, Türk Musikisinde klarinet denilince akla ilk gelen musikicidir. Çok sağlam, güçlü bir tekniği vardır. Tekniği de, üslubu da tamamıyla kendine özgüdür. Klarinetten son derece parlak, bir anda kulağı okşayan, çok güzel sesler çıkarırdı.

Perde baskıları kusursuzdu. Sazının da gerektirdiği gibi, Tunar ritm duygusu çok yüksek bir sanatçıydı. Üstün tekniği ve musiki seviyesiyle daima aranan bir icracıydı. Musiki zevkiyle fasıllardaki, taksimlerindeki, oyun havalarındaki ve soliste eşlik ederkenki üslubu, tavrı, süslemeleri birbirinden farklıydı. Özellikle zeybek, çiftetelli, sirto, longa, karşılama gibi oyun havalarındaki üstadlığı erişilmez seviyedeydi. Taksimleri de çok güzeldir. Türk Musikisinde saksofonu da çok güzel çalardı. Hiç şüphesiz, Şükrü Tunar benzersiz klarinetiyle musikide silinmez bir iz bırakmış, unutulmaz bir klarinet üstadıdır.

*Eserlerinden bazıları

Bir zamanlar maziye bak, ne kadar şendik (Hüzzam)
Söyleyemem derdimi kimseye, derman olmasın diye (Hicaz)
Bir muhabbet kuşu da ben olurum sev diye (Uşşak)
Unut beni kalbimdeki hicranla yalnız kalayım (Rast)
Anar ömrümce gönlüm giden sevgilileri (Uşşak)
Güller arasında seni bensiz gören olmuş (Uşşak)

Kaynak : www.sourtimes.org




Hoşgeldiniz