TBMM Komisyonlarında Eğitime Çözüm Bulunuyor mu? Yard.Doç.Dr. Göktan Ay


Toplam Okunma: 2621 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 22:17
Kategori: Fikir Yazıları

Okullarımızdaki yeni ödev stratejisi öğrenmeyi, öğretmeyi değil ama bilgisayar velileri, printer çocukları oluşturmayı başardı”. (1)… Görünen durum şu: Eğitim yetersiz de olsa mezun verilecek… Ülkeye hizmet için tayinler olacak… çalışırken öğrenecekler… …Biz de üniversite mezunlarımız ne kadar da çok diye sevineceğiz! Avrupa kriterlerine yaklaşacağız, belki de geçeceğiz…

Hani hep sorunları çözmek için; (sesimizin duyulacağını umarak) öneriler yapar, yazar-çizer, yetkililerle konuşur, uğraş veririz ya….2008 Türkiye’sinde sorunlu olmayan meslek yok gibi….Neden böyle? sorusuna, önce, kurumları ve ülkeyi yönetenlerin cevap vermesi gerekiyor…*
Ancak, sorunları çözsünler diye seçtiğimiz, Meclise gönderdiğimiz Milletvekilleri’miz de aynı hedefte yürüyorlar mı?Merak ettiniz ise, size bir çalışma hazırladık…

Kaynak TBMM tutanakları… Bakalım Milletvekillerimiz tarafından eğitim alanında ilgili komisyona neler teklif edilmiş…

Okuyalım ve eğitim / kültür / gençlik / spor komisyonundan çalışanların lehine kararlar alınıp alınmayacağına karar verelim….

92 den bu güne “Komisyonda Bulunan Tasarı ve Teklifler” in sayısı 68. Son verilenlere göre “Bursa’da Bursa Teknik Üniversitesi” adıyla yeni bir üniversite kurulması (2/234), Karabük Üniversitesinin adının Karabük Kardemir Üniversitesi olarak değiştirilmesi (2/217), Adana’da “Adana 5 Ocak Üniversitesi” adıyla bir üniversite kurulması (2/206), İzmir’de İzmir Sağlık Bilimleri Üniversitesi adıyla bir üniversite kurulması (2/178), hiç kimsenin başının örtülü olması sebebiyle yüksek öğrenim hakkından yoksun bırakılmaması yönünde düzenleme yapılması öngörülmekte ve başın örtülmesinin tanımı yapılmaktadır.(2/142), Selçuk Üniversitesine bağlı olarak Akşehir Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesinin kurulması (2/133), Tarsus’ta Tarsus Üniversitesi adıyla bir Üniversite kurulması (2/74) öngörülmektedir.

Komisyonun Raporunu Verdiği Tasarı ve Teklifler 4 adet olup, birisi eğitimle ilgili “Ağrı Dağı Üniversitesi” nin adı “Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi” olarak değiştirilmektedir.”

Komisyonun Raporunu Vermediği Tasarı ve Teklifler 33 adet olup; Tunceli’de “Munzur Üniversitesi” adıyla bir üniversite kurulması (2/203), Iğdır’da “Iğdır Büyük Ağrı Dağı Üniversitesi” adıyla bir üniversite kurulması (2/222), Hakkari ilinde Hakkari Üniversitesinin kurulması (2/221), Yalova ilinde Yalova Üniversitesi adıyla yeni bir üniversite kurulması (2/220), Şırnak’da “Şırnak Üniversitesi” adıyla bir üniversite kurulması (2/219), Gümüşhane ilinde “Gümüşhane Üniversitesinin” kurulması (2/218), Bayburt’ta “Bayburt Üniversitesinin” kurulması(2/216), Gümüşhane ilinde üniversite kurulması (2/214), Şırnak’ta “Şırnak Üniversitesi” adıyla bir üniversite kurulması (2/209), Hakkari’de “Hakkari Üniversitesi” adıyla bir üniversite kurulması (2/208), Iğdır ilinde üniversite kurulması (2/207), Bartın’da Bartın Üniversitesi adıyla bir üniversite kurulması (2/205), Ardahan ilinde “Ardahan Üniversitesi” adıyla bir üniversite kurulması (2/180), Bartın’da “Bartın Üniversitesi” adıyla bir üniversite kurulması (2/179), Bayburt Üniversitesinin kurulması (2/160) öngörülmektedir.**

Efendim, üniversitenin araç-gereçleri mi eksik; afla gelen öğrencilerin üniversiteye bir faydası olmuyor, çoğu başarısız mı kalıyor? Derslikler yeterli mi değil, Ders ücretleri az mı? Araştırma görevlisi yetişmiyor mu? Özel üniversiteler devlet desteği ile çok yüksek maaş ve ek ders ücreti mi veriyor? Öğretim elemanları özellere geçmenin yollarını mı arıyor?

Ales ve ÜDS yüzünden Doktora ve sanatta yeterlik yapanlar, asistan olanlar azalıyor mu? Öğretim elemanı bulmak zorlaşıyor mu? Y.Doç. lerin sorunları mı var? Tedbirsiz çoğalma, yabancı dille eğitim baskısı kaliteyi öldürüyor mu?

Lütfen ama, kişisel düşünüyorsunuz! Meclis koridorlarını aşındırıp çözümler üretiyorsunuz. Ama, bunlar oy getirmez ki? Sayın Milletvekillerimiz canla başla ülkemizin eğitim seviyesinin yükselmesi için çalışıyorlar, teklifler veriyorlar, her ile üniversite kuruyorlar… Önemli olan binaların kapısında bir isim olması ki ben yaptım denecek… (Bakın nerdeyse her liseye bilgisayar laboratuvarı kuruldu, ama giren/kullanan yok… Alınanlarda birkaç yıl geçince eski teknoloji olacak, depolara kaldırılacak…)

“Milli Eğitim Bakanlığı sayesinde unutulmaya yüz tutan komşuluk ilişkilerimiz yeniden canlandı. Ailelerin bir araya gelip çekirdek çitledikleri, televizyon seyrettikleri günler geri geldi, yalnız küçük bir farkla:

Televizyonun yerini bilgisayar, ‘boş gitmeyelim’ diyerek götürdüğümüz tatlıların yerini de dosya kâğıtları ve kartuşlar aldı. Eline A4 kağıdını, kartuşunu alan bilgisayar ve printer sahibi komşusuna ödev yapmaya gidiyor. Bir yandan çaylar içiliyor, bir yandan da internette araştırma yapılarak en uygun site bulunup ödev çıktıları alınıyor.

Bu arada yeni bir sosyal hayata da kavuştuk. Bilgisayarlı komşusu olmayanlar toplaşıp çarşı pazar gezme yerine internet kafelere gidiyor. Sohbetler arasında ödevler yapılıyor; çıktılar özenle çantalara konuluyor; makul bir saatte de evde olunuyor.Çalışan anne babalar, işyerlerinde bilgisayarı, printer’ı varsa işten çıkmadan önce ertesi günün ödevini yapıyor.

İmkânı olmayanlar da internet kafeye uğruyor. Printer’dan çıkan her kağıdı 1 YTL olarak görüp, yalnızca ürün dosyasının içine konulacak ödevi bitirmenin, 20-30 YTL’yi de kasaya ödemenin rahatlığıyla(!) evine gidiyor.

Tüm bunların nedeni Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencileri araştırmaya sevk etmek için getirdiği yeni ödev anlayışı. Uygulamaya göre hemen her dersin ürün dosyaları bulunuyor. Öğrenciden, ‘vücudumuz’, ‘ünlü bir ressamımız hayatı’ veya ‘doğal sayılar’ gibi, dersine göre çeşitli konularda internetten araştırma yapması sonra da ‘renkli’ çıktı alarak sınıfa getirmesi isteniyor. Böylece öğrencinin ‘öğrenmeyi öğrenmesi’, öğrendiklerini de sınıf ortamında arkadaşlarıyla paylaşması hedefleniyor. Hedefler güzel de, şartlar ne kadar uygun? Kaç evde bilgisayar, internet bağlantısı var? Haydi diyelim bilgisayar yaygınlaştı, pek çok eve girdi, kaç kişi evine printer alıyor? 60- 70 kişilik sınıflarda kaç öğrencinin ödevi okunup tartışılabiliyor?

Yanlış bilgi tehlikesini de göz ardı etmeyelim. İnternetteki tüm bilgilerin doğru olduğunu söylemek mümkün mü? Kişilerin, derneklerin, vakıfların görüşleri doğrultusunda hazırladıkları pek çok site yok mu? Herkes hangi sitenin güvenli ve doğru bilgiyi içerdiğini biliyor mu?

Sözün kısası; yeni ödev stratejisi öğrenmeyi, öğretmeyi değil ama bilgisayar velileri, printer çocukları oluşturmayı başardı”. (1)

Üniversiteler bu gerçeklere göre hazırlıklı olmalı…Ancak, şu andaki görünen durum şu; Eğitim yetersiz de olsa mezun verilecek… ülkeye hizmet için tayinler olacak… çalışırken öğrenecekler… …Biz de üniversite mezunlarımız ne kadar da çok diye sevineceğiz! Avrupa kriterlerine yaklaşacağız, belki de geçeceğiz…
________________________________

* Ay, Göktan; İyi yönetici olmak için atanmış olmak yeterli mi? Musikidergisi.net/ 11.06.2008
** Son alınan kararlarla üniversitesi olmayan il kalmamıştır.
(1) Kahraman, Sibel; Milliyet İnsan Kaynakları, 18.03.2007




Hoşgeldiniz