Akşam Sefası… İsmail Tanıl


Toplam Okunma: 8530 | En Son Okunma: 18.05.2024 - 03:13
Kategori: Cevabi Yazılar

TRT 1’de yayınlanan “Akşam Sefası” programına tesaduf ettim bu gece ve başından ayrılmadan yaklaşık iki buçuk saat boyunca kısa notlar da alarak yayını takip ettim. Yayın başlarken bu programın konuguna ozel halinin nasıl ilerleyebilecegi hakkında bir çok tahminim vardı ancak bu tahminler bile yayın bitiminde yuzumde olusan hayret ifadesini hafifletmeye yetmedi…

Program kendi ekibinin hazırladığı biraz kırpılmış uşşak faslı ile başladı. Hazırlanılmamış hatta ciddiye alınmamış oldugu her yerinden anlaşılan bir icra vardı ilk bolumde. Eserlere giriş çıkışlar amatör korolarda bile gorulmeyecek kadar kotuydu. Ancak programın mazisini bildigim için hoş karşılayarak dinledim.

Ardından bir sunum dinledik ve methiyeler dizilerek sahneye, jüri koltuğunda izlemeye alıştığımız “diva” Sn. Bülent Ersoy geldi. Telaffuzlarını nereden öğrendiğini kestiremediğim bir kaç eski türkçe kelimeyle girişini yaptı. Ardından “elveda” diye yuksek sesle bağırmaya başladı. Bu sozun bir musiki eserinin sözleri olduğunu yaklaşık 2 dakika sonra tum izleyicilerle beraber ancak orkestra esere girdiğinde anlayabildim.

Ardından sahneye yine radyonun genc sanatçılarından Nusret Yılmaz cagırıldı. Bulent Ersoy hanımefendinin uslubu halleri bir anda kanımı dondurdu. Arkada bu mesleğe omrunu vermiş değerli sanatçıları goruyorum aynı karede jüri kavgalarından agzına takılmış bir kaç cumleyle adeta izleyiciye animasyon yapan bir kişi… Ekrana bakıyorum köşede hala trt yazıyor. Ardından bir Selami Şahin bestesiyle TRT akşam gazinosu yayın akışına devam ediyor.

Sanhenin önünde bunları izlerken aklım hep arkadaki sanatçılarda. “Neredeyim ben, ne yapıyorum” soruları bazılarının gözlerinden okunuyor. “Diva” bu surecte şefe emirler veriyor, bir kaç kişiyi cagırıp el öptürüyor ekranda iki buçuk saatlik bir saltanat suruyor adeta. Eser okurken arkada ritim sazlar ne olduğunu anlayamıyor. Yorumdaki incelikleri anlayamayışımı kendi bilgisizliğime veriyorum. Ben böyle bir türk müziği dinlememiş olsam da herhangi bir yerde, sonuçta karşımdaki “diva”. Bu cehaletimi gazinoların dönemine yetişememiş olmama veriyorum.

Bir ara hüzzam bölümüne geçmeye karar verildi ve taksimleri dinlemeye başladık. Kanunda yakından takip ettiğim ve ODTÜ KTMT’lilerin de yakından tanıdığı değerli sanatçı Tahir Aydoğdu, udda yine önemli bir isim Sedat Oytun. Başları öne eğik taksimlerini sunuyorlar ardından bir anda ne olduysa Bülent Ersoy geliyor ve Tahir Aydogdu’yu öpüyor. Aman diyorum aman. Seçiyor orkestradan bir keman bir de yaylı tanbur, alıyor yanına. Sazlar da 3. Selim döneminde sultanın huzurunda çalar gibi boyunları bükük çalıyorlar “allah allah” nidaları eşliğinde. Gülmekle ağlamak arasında dilim tutulmuş halde izliyorum programı.

TRT yayın planı 2008 isimli dökümanda hemen göze çarpan bir maddeye ilişiyor gözüm:

“Geleneksel Türk sanatlarının ve ustalarının tanıtılmasına, bu alanlarda yeni sanatçılar yetiştirilmesinin teşvik edilmesine, Türk folklorunun verilerinden yararlanarak yeni eserlerin ortaya konulmasına yardımcı olunacaktır.”( TRT Genel Yayın Planı, 2008, sayfa 29 )

Geleneksel sanatımızın en önemli parçası olan musikimizin şekli bu mudur? Geleneksel musikimizin ustaları hani nerededirler?

“Bırakalım bunu da yapsınlar efendim, siz dinlemeyin” cevabıyla tatmin olamıyorum bir türlü. Abdûlbaki Nasır Dede ile Hamparsum Limonciyan da notayla uğraşmak yerine “çalalım söyleyelim” deyip geçselerdi ne olurdu diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.

…Saygılarımı Sunuyorum…

İsmail TANIL
Orta Dogu Teknik Universitesi
Klasik Türk Müziği Topluluğu
  Yönetim Kurulu Üyesi
  smltnl@yahoo.com

_______________________________
Program konuşmaları metinlerinden örnekler ve ilgili haberlere Bülent Ersoy’un cevabı… (Musiki Dergisi Eklemesi):

—-Akşam Sefası programı Ankara’daki Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nden canlı olarak yayınlandı.
TRT 1 ekranlarında Cihangir Göker’in ‘Türk Sanat Musikisi’nin emsalsiz, muhteşem seslerinden bir diva geliyor’ şeklindeki anonsuyla sahneye davet edilen Bülent Ersoy, kendisine eşlik eden Ankara Radyosu’nun genç solistlerine de tek tek elini öptürdü.
Star TV ekranlarındaki Popstar Alaturka yarışmasında giydiği kıyafetlerle sürekli tartışma yaratan Bülent Ersoy’un TRT 1 ekranı için tercih ettiği kıyafeti hem şık hem de dekolteden uzaktı. Güçlü sesi ile Türk Sanat Müziği’nin önemli eserlerini seslendiren Bülent Ersoy’un TRT 1 ekranına çıkmış olmasının verdiği keyif yüzünden okunmaktaydı.
Swarovski taşlı özel mikrofonunu ve nota sehpasını da yanında getiren Bülent Ersoy, sahnede bir de talihsizlik yaşadı. Ersoy, ilk şarkısını söylerken sol kulağındaki küpesi bir anda yere düştü. Kısa bir süre şaşkınlık yaşayan Ersoy, hiçbir şey olmamış gibi şarkısını söylemeyi sürdürdü.
Bülent Ersoy, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in kendisini yemeğe davet ettiğini ve birlikte musiki üzerine konuştuklarını vurgulayarak, “Kendilerini tanımak şerefine nail oldum. Beni dinlemek lütfunda bulundular. Kendilerine de teşekkürlerimi arz ediyorum” diye konuştu.
Solist Nusret Yılmaz’ı sahneye ‘güzel çocuk nerede’ diyerek davet eden Bülent Ersoy, beğenisini de söylemeden edemedi:
Nusret Yılmaz: Heyecanlıyım, hakikaten öyle.
Bülent Ersoy: Ben de çok derinden mi baktım o kadar?!!
Nusret Yılmaz: Bilmiyorum o takdir size ait.
Bülent Ersoy: Ay TRT olmasaydı, bir başka türlü bakardım herhalde.
Nusret Yılmaz: Çok şükür TRT’deyiz efendim. TRT’de olmak hakikaten çok büyük bir keyif.
Nusret Yılmaz ile birlikte şarkı okuyan Bülent Ersoy, yakışıklı solistin elini şarkının sonuna kadar hiç bırakmadı.
Ersoy, daha sonra RTÜK Başkanı Zahid Akman’a mesaj göndererek, şunları söyledi:
“Güzel adam ama TRT… Başka bir kanalda buluşuruz inşallah. TRT’nin çatısı altında son derece dikkatli olmaya mecburuz. Sayın genel müdür… Zahid Akman orada; daha uyumamıştır. Olamaz, ama Star’da ben onu nasıl olsa hallederim Allah’ın izniyle…” (1)
_________________
(1) Televizyon gazetesi
_________________

—-TRT 1′de ‘Akşam Sefası’ programında Bülent Ersoy şov vardı. Ersoy, yakışıklı solist için “Ben onu nasıl olsa başka kanalda hallederim” dedi.
Akşam Sefası programı Ankara’daki Panora Alışveriş ve Yaşam Merkezi’nden canlı olarak yayınlandı.
Televizyon gazetesinin haberine göre, TRT 1 ekranlarında Cihangir Göker’in ‘Türk Sanat Musikisi’nin emsalsiz, muhteşem seslerinden bir diva geliyor’ şeklindeki anonsuyla sahneye davet edilen Bülent Ersoy, kendisine eşlik eden Ankara Radyosu’nun genç solistlerine de tek tek elini öptürdü.
Star TV ekranlarındaki Popstar Alaturka yarışmasında giydiği kıyafetlerle sürekli tartışma yaratan Bülent Ersoy’un TRT 1 ekranı için tercih ettiği kıyafeti hem şık hem de dekolteden uzaktı.
Güçlü sesi ile Türk Sanat Müziği’nin önemli eserlerini seslendiren Bülent Ersoy’un TRT 1 ekranına çıkmış olmasının verdiği keyif yüzünden okunmaktaydı.
Swarovski taşlı özel mikrofonunu ve nota sehpasını da yanında getiren Bülent Ersoy, sahnede bir de talihsizlik yaşadı. Ersoy, ilk şarkısını söylerken sol kulağındaki küpesi bir anda yere düştü. Kısa bir süre şaşkınlık yaşayan Ersoy, hiçbir şey olmamış gibi şarkısını söylemeyi sürdürdü.
Bülent Ersoy, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in kendisini yemeğe davet ettiğini ve birlikte musiki üzerine konuştuklarını vurgulayarak, “Kendilerini tanımak şerefine nail oldum. Beni dinlemek lütfunda bulundular. Kendilerine de teşekkürlerimi arz ediyorum” diye konuştu.
Solist Nusret Yılmaz’ı sahneye ‘güzel çocuk nerede’ diyerek davet eden Bülent Ersoy, beğenisini de söylemeden edemedi:

Nusret Yılmaz: Heyecanlıyım, hakikaten öyle.

Bülent Ersoy: Ben de çok derinden mi baktım o kadar?!!

Nusret Yılmaz: Bilmiyorum o takdir size ait.

Bülent Ersoy: Ay TRT olmasaydı, bir başka türlü bakardım herhalde.

Nusret Yılmaz: Çok şükür TRT’deyiz efendim. TRT’de olmak hakikaten çok büyük bir keyif.

Nusret Yılmaz ile birlikte şarkı okuyan Bülent Ersoy, yakışıklı solistin elini şarkının sonuna kadar hiç bırakmadı.

Ersoy, daha sonra RTÜK Başkanı Zahid Akman’a mesaj göndererek, şunları söyledi:

“Güzel adam ama TRT… Başka bir kanalda buluşuruz inşallah. TRT’nin çatısı altında son derece dikkatli olmaya mecburuz. Sayın genel müdür… Zahid Akman orada; daha uyumamıştır. Olamaz, ama Star’da ben onu nasıl olsa hallederim Allah’ın izniyle…”(2)
_______________________
(2)http://deliciouscherry.blogcu.com/bulent-ersoy-genc-soliste-boyle-asildi_22771741.html
_______________________

—Bülent Ersoy’un ilgili haberlere cevaben basın açıklamasının tam metni:

“Değerli dinleyicilerim ve basın müntesibi arkadaşlarım;

Birkaç gün önce TRT1 televizyon kanalımızda üç saat süresince beni de, sanıyorum dinleyenleri de çok mutlu eden bir konser verdim.

TRT’nin yöneticileri, programda çalışan bütün arkadaşlar ve stüdyoyu dolduran tüm seyircilerden o kadar büyük bir saygı, sevgi ve dinleme isteği hissettim ve gördüm ki; o konserde kendimden geçip belki de aynı performansı bir kez daha gösterebileceğimden ben bile emin değilim.

Gecenin sonunda TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Şahin Beyefendi, beni otelimden arayarak “Bize yaşattığınız bu fevkalade emisyonunuz ve şovunuz için sonsuz teşekkürler” ini iletti. Aslında; ben tüm TRT çalışanlarına bana böylesine muhteşem bir ambiyansı yaşattıkları için teşekkür ederim.

Bir sanatçı olarak, hayatınız boyunca mesleğinizde gösterdiğiniz performansın doruklarına çıktığınız sayılı zamanlar vardır. O gece de benim için bu zamanlardan biriydi. Emeği geçen herkese yeniden sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Fakat bazı haber sitelerinde ve bazı gazetelerde yer alan yorumlar beni çok üzdü. Oradaki sanatçı kardeşime sadece şov amaçlı sahnede yaptığım bir espri çok farklı yerlere çekildi.

O gece sahnede yanımda bulunan sanatçı kardeşim ve sevgili eşi birkaç ay içinde bir bebek sahibi olacaklar. Bebek bekleyen bir hanımefendiyi sadece ve sadece “Bülent Ersoy’a saldırmak” için kimsenin bu tür haberlerle üzmeye hakkı yoktur.

Haberi yapan arkadaşlar, üç saat boyunca gösterdiğim performansı görmezden geliyor, oradaki genç sanatçı arkadaşlarımı sahnede ellerinden tutup kendim arkada kalarak halka empoze etmeye ve genç sanatçı kardeşlerime sahip çıktığımı görmezden geliyor, yüreklere sinen Türk Sanat Müziği sevgisini görmezden geliyor. Fakat, orada hiçbir art niyet olmadan şov amaçlı yapılmış bir espriyi alıp kendi art niyetlerini üzerlerine ekleyerek manşetlere taşıyor.

O muhteşem konser gecesinden sonra bu tarz haberler yapmak olsa olsa Bülent Ersoy ismini hazmedememek ve fesatlığın dibine kadar batmaktır.

Ne yazık ki; bu tür haberler ile ancak ve ancak asla doyuramadıkları Bülent Ersoy komplekslerini ortaya koymaktadırlar.

Gözlerini karartarak o gece yaşanan tüm güzellikleri görmezden gelmektedirler.

Bülent Ersoy’u karalama sevdalıları, Bülent Ersoy’u karalarken; bebek bekleyen bir annenin üzülmesini, koskoca bir kuruma çamur atıyor olmayı, o geceye emek veren program çalışanlarının (kendi meslektaşları da olmak üzere) bir çok medya emekçisinin alın terini hiçe saymayı ve kırılmalarını umursamıyorlar.

Bülent Ersoy olarak o muhteşem geceye çamur atanlar adına, o geceye emek veren tüm TRT çalışanlarından, sanatçı kardeşimin bebek bekleyen eşinden ve tüm dinleyenlerimden, bu sığ düşünce sahipleri adına özür dilerim.

Onlar bu tür haberlerle Bülent Ersoy komplekslerini ve fesatlıklarını tatmin etmeye çalışmaya hayat boyu devam edeceklerdir.

Fakat unuttukları bir nokta var ki; Bülent Ersoy Türk Sanat Müziği’ne ve tüm dinleyenlerine hizmet etmeye devam edecektir.” (3)
_____________________

(3) (Gecce.com) 28.08.2008 17:30 [1474414]
http://www.haberler.com/sozlerim-sov-amacliydi-haberi/

_____________________

Fotoğraf: Habere konu olan TRT sanatçısı Nusret Yılmaz.




Hoşgeldiniz