Kültür - Sanat Festivalleri… Ersin Antep


Toplam Okunma: 2325 | En Son Okunma: 11.05.2024 - 13:04
Kategori: Fikir Yazıları

Yaz aylarında ülkenin çeşitli yerlerinde festivaller düzenleniyor. Şehirlerin dışarıya açılan penceresi olması gereken etkinliklerin birçoğunun adı içinde, laf olsun diye “kültür-sanat” nitelemeleri yer alıyor.Yöresel ürünlerin adına düzenlenen festivallerde, çoğunlukla ünlü şarkıcı konserleri, halk oyunu gösterileri, “animatör” ağırlıklı kortej ve spor müsabakaları yer alıyor. Yalnızca fotograf yarışmaları, programlara girmeyi başarabiliyor.

Yıllara rağmen festivaller, amatör bir zihniyetle, panayır havasını aratır biçimde oluşuyor. Kültür-sanattan eser olmadan, en son Sivas Hafik’teki “Kültür” Festivali gibi, ateşlenen silahlar gibi farklı ayrıntılarla haber oluyor.

20-30 yıl kadar önceye kadar, özellikle köylerde insanlar daha sık bir araya gelirdi. Birlikte kültürel niteliği ağır basan etkinlikler düzenlenirdi. Her birey bütünün parçası olarak aktif, üretken ve gereğince sosyaldi. Şartlar değiştikçe, iletişim ilerledikçe, insanın kafası doldu, üretkenliği azaldı.

Şehirlerin neredeyse tek sosyo-kültürel olgusu olarak kalan festivaller; işte böyle bir ortamda fırsat olarak ağırlık kazanmalı. Şehrin tanıtımının yapılıp, ekonomik fırsatlar oluşması, en önemlisi şehrin yaşayanlarının, kültürel kazanımlarda bulunması sağlanmalı!

Ne yazık ki; okuma oranının gitgide düştüğü ve medya kültürünün hızla yayıldığı günümüzde, festival komitelerinin beklenenden öte bir icraat ve maddi destekle ideal seviyeye ulaşması hayal gibi gözüküyor. Programlar “hazır kültür ürünü” haline gelmiş ünlüleri barındırıyor. Basın çalışmaları amatörce yapılarak, magazinel program ve sayfalarda yer almak, başarı zannediliyor.

Bu şartlarda; festivallerin uzman desteğiyle yapılması önem kazanıyor. Uğurkan Erez’in katkısıyla gerçekleşen bale ve defile gösterisi ile güçlenen Kırklareli Vize Kültür ve Tarih Festivali ise; nispeten iyi niyetli bir örnek olarak göze çarpıyor.

Gelibolu Altın Sardalye “Kültür-Sanat” Festivali bünyesinde, müzik öğretmeni Ahmet Ongun’un çabasıyla Mevlevihane’de sergilenen gösteri ve konser gibi örnek girişimler ise; diğer seçenek olarak görünüyor. Ongun; şehirde müzik grupları kurup, çalıştırıp, etkinlikler düzenliyor. Tek bir açıklaması var: “boş durmuyor, bir şeyler yapıyor”. İşte festivaller böyle girişimcilerin varlığından da güç alıyor.

D-Marin, Çanakkale Troia, Ankara, İzmir, İstanbul Müzik ve Caz, Aspendos, Bodrum Bale, Gümüşlük, Didim Sanat Edebiyat, Ören gibi ideal ve nitelikli festivallerin çoğalması dileğiyle…




Hoşgeldiniz