Aramızdan Ayrılışının 19. Yılında Prof. Dr. Gültekin Oransay’ın (1930-20.11.1989) Kaleminden “Kantemiroğlu Dimitri’ye Göre Perde Düzenimiz” …


Toplam Okunma: 3467 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 21:57
Kategori: Araştırma Yazıları, Tarih ve Anılar

Rumenlerin Moldova, Osmanlı’larınsa Boğdan ya da Buğdan adını verdiği ve bugün Romanya’nın bir bölümünü oluşturan bölgeyi padişahın atamasıyla 1685’den 1711’e dek “voyvoda” sanıyla yöneten bir aileden gelen Dimitrie Cantemir, bir tür güvence(rehin) olarak İstanbul’da tutulmuş, bu arada Osmanlı göreneğine göre eğitilmiş ve başda dilimiz olmak üzere birçok değerimizi edinmiş, 1693’de yirmi yaşındayken birkaç ay, sonra 1710’da yeniden voyvodalık yapmış, ama 1711’de Türk-Rus Savaşı sırasında Moskof’a sığınarak Osmanlı tarihlerinde “Kantemiroğlu nâm hâin-i bî-din” (Kantemiroğlu adındaki dinsiz hain) sözleriyle anılmasına yol açacak bu davranışıyla geçmişinden kopup, yaşamının son 16 yılını Ruslar arasında geçirmiş, geniş bilgili, hırslı, ilginç bir kişiymiş.

Sultan II.Ahmed’e(1691-1695) sunduğu, demek 20 yaşlarındayken yazdığı ileri sürülen

“Kitâb-ü ilm-i l-mûsıkî ala alâ vech-i lhurûf ü rukum ve edvar-ı mûsıkî” ( Harflar ve sayılar yoluyla küğ bilgisinin betiği ve küğsel çemberler) <(*)İlk yüzlemde: Kitâb-ı ilm-ü l-mûsıkî alâ vech-i l-hurufât, 67 yüzlemin dibindeyse İlm-i l-mûsıkî alâ vech-i l-huruf ve r-rukum ve edvâr-ı mûsıkî alâ kavli hakîr)> başlıklı yaratısında başta öğretmenleri Edirne’li Ahmed Çelebi ve Tanbûri Angeli olmak üzere İstanbullu ustalardan öğrendiklerini özetlemiş,

Bu arada kendine özgü bir makam sınıflaması geliştirmiş, süreler için sayılar, perdeler içinse perde adı kısaltılarından türeme bir im yazısı önermiş, betimlemiş ve kullanmış, 15.yy’ın kuramcılarından sonra ilk kez gününün kâr, beste, peşrev vb türlerini betimlemiş, arada dolaylı olarak perde bilgisine değinip gününde kullanılan perdelerin bir bölümünü kendince belirlemiş.

Kantemiroğlu’nun kendi yazısıyla yazdığı sanılan ve Hüseyin Sadettin Arel’in Kalıtı arasında bugün İstanbul Üni. Edebiyat Fak. Türkiyat Enstitüsü’nde saklanmakta olan yazmanın ilk yüzleminde önce tanbur üzerindeki 30 perde, ardından kendi küğ yazısında simgesi bulunan 33 perde sayılır. Tanbur üzerinde bulunduğu bildiriler 30 perdeden 14’ünün “nîm”(yarım) olduğu belirtilmiş, ötekilerin böylece “temâm” olduğu okuyucunun anlamasına bırakılmıştır. İkinci yüzlemde kısaltı harfı bulunan 33 perdeden sözedilirken bunların 16’sı tam, 17’si tam olmıyan “nâ-temâm” perde olarak anılır. Bu durumda tamam perdeleri büyük, yarımları küçük harflarla yazar, tamları sırasıyılayıp yarımları altındaki tam perdeye harf ekliyerek belirtirsek Kantemiroğlu’nun bu iki yüzlemde andığı 33 perdeyi üç sekizliye ayırarak karşıda 1 sırasıyılı çizelgedeki gibi sıralıyabiliriz.

Kantemiroğlu’nun ilk yüzlemdeki açıklamalarına göre bu 33 perdenin tümü küğ yazımında ayrı-ayrı imlerle gösterilmesi gereken perdelerdir ve yaratılarda kullanılmıyan 11a, 11b ve 31b’nin ayrı birer imle gösterilmesi gereksizdir. Sözkonusu 33 perdeden 17b(uzzâl), 21b(hisar) ve 27b(tiz uzzâl) dışındaki 30’u tanburda perde bağı bulunan perdelerdir.

1. ÇİZELGE ****************************************

ANA SEKİZLİ ÜST SEKİZLİ EN ÜST SEKİZLİ

17b uzzâl 27b tiz uzzâl
17a sabâ 27a tîz sabâ
17 ÇÂRGÂH 27 TİZ ÇÂRGÂH
16b bûselik 26b tîz bûselik
16a rehavî-i atîk
16 SEGÂH 26 TÎZ SEGÂH
15b mâye
15a nihâvend 25a sünbüle
15 DÜGÂH 25 MUHAYYER
14b zîrgüle 24b şehnaz
14a sabâ şeddi
14 RAST 24 GERDANİYE
13b rehâvi (-i cedîd) 23b Mâhûr
13a nâ-isim 23a nâ-isim
12b tetimme-i ırak 22b tetimme-i evc
12a acemaşîranı 22a acem
12 AŞÎRAN 22 HÜSEYNÎ 32 TİZ HÜSEYNÎ
21b hisar
21a bayâtî 31a tiz bayâtî
11 YEGÂH 21 NEVÂ 31 TÎZ NEVÂ

UYARI: İlk iki yüzlemde 12b, 13a, 14a, 15b, 16a, 22b, 23b ve ayrıca çârgâh ile sabâ arasındaki bir “nişâbur” anılmaz.
Kantemiroğlu “aşîran”ı “yâ” harfı olmaksızın gerdâniyye’yi şeddesiz yazar.
Edvârın bir yerinde ayrıc 07 nerm çârgâh anılır.

*********************************************************

Yukarıdaki çizelgemizde perdeler arası aralıkların büyüklükleri konusunda henüz bir bilgi bulunmamaktadır. Buna ilişkin ilk ipuçları 21.yüzlemde “Târif-ü ş-şedd makam” başlığı altındadır: Her makamın dörtlü yukarıya aktarılabileceğini anlatırken 12 ile 15, 13 ile 16, 14 ile 17 arasında dörtlü aralığı bulunduğu dolaylı olarak belirtilir. 49. yüzlemde “şedd makam” konusu işlenirken aşîrân (12) ile dügâh (15), ırak (13) ile segâh (16), rast (14) ile çârgâh (17) arasında dörtlü, dügâh (15) ile hüseynî (22), evc (23) segâh (16) gerdâniye (24) ile çârgâh (17) ve muhayyer (25) ile nevâ (21) arasındaysa beşli aralıkları bulunduğu bildirilir. 50. yüzlemde süren açıklamalara göre yarım perdelerden nihâvend (15b) ile acem (22a), sabâ (17a) iye şehnâz (24b) çıkıcı, uzzâl (17b) ile şehnâz (24b) inici olarak şed ilişkisi içindedir. Acem (22a) ile bûselik (16b) ve uzzâl (17b) ile zengüle (14b) arasında benzer ilişkiler vardır. Böylece ırak (13) duraklı peşrevi segâhdan (16), rast (14) duraklısını çârgâhdan (17), acemden (22a) olanı bûselikden (16b) şehnâzdan (24b) olanı uzzâldan (17b), uzzâldan olanını da zengüleden (14b) çalma olanağı vardır.

Bu verileri sırasıyla başlangıç, dörtlü ve sekizliden bireşme takımlar biçiminde dizerek bir çizelgede özetlersek:

2. ÇİZELGE *********************************************

DÖRTLÜ VE SEKİZLİ İLİŞKİLERİ

Sekizli : 22 22a 23 24 24b 24b 25 -

Dörtlü : 15 15a 16 17 17a 17b 21 22a

Başlangıç : 12 - 13 14 - 14b - 16b

********************************************************

Kantemir’in 49. yüzlemindeki bu verilerin bir yandan eksik(olmıyanlar 12a, 14b, 15 ve 26b), öte yandan hem şehnâz-sabâ (24b-17a), hem de şehnaz-uzzâlı (24b-17b) beşliler arasında saymak gibi çelişkili olduğunu görmekteyiz.

Beri yandan “Makamların uyuşum duygusu” (hiss-i ünsiyet-i makamat) konusunun beş altbölümününden ikincisi olan ve yazmanın 56.yüzleminden başlıyarak 57.yüzleminde biten “ikinci türden uyum” (ünsiyet-i sânî) başlıklı metinde dörtlü ve beşliler sayılırken yukarda düzenlediğimizi 2. çizelgedeki verilerin çoğu (10 dörtlü ya beşli oluşturan 16 perde) yinelenmekle birlikte bir boşluk (12a acemaşîran) doldurulmakta, çizelgeye üç yeni takım (13b-16b-23b rehâvi/bûselik/mâhur ile 21a-25a bayatî/sünbüle ve 15a-21b nihâvend/hisâr) eklenmekte, buna karşın 49.yüzlemde çelişki oluşturan 17a-24b (sabâ/şehnaz) ile 17b-24b (uzzâl/şehnâz) takımlarından ilki, ayrıca 16b-22a (bûselik/acem) anılmamaktadır:

3. ÇİZELGE : DÖRTLÜ VE SEKİZLİ İLİŞKİLERİNİN GENİŞLETİLMİŞ BİÇİMİ*****

Sekizli : 22 22a 23 23b 24 24b 24b 25 25a -

Dörtlü : 15 15a 16 16b 17 17a 17b 21 21a 21b

Başlangıç : 12 12a 13 13b 14 - 14b - - 15a

***********************************************************

Bu üçüncü çizelgeyi incelediğimizde ilk çizeldeki çelişkinin yinelenmemesine karşın, bu kez bayatî-sünbüle (21a-25a) karşısına hisar-sünbüle (21b-25a) çıkarılarak yeni bir çelişki sergilendiği göze çarpar:

Aslında tutarsızlıklar daha çoktur:

15a’ya önceleri nihâvend demişken bu alt bölümde bir kez kürdî, bir kez de zirgüle demekte, kural olarak önce kalın, sonra ince perdeyi anagelişine(anarak gelmesineA.S.)) karşın sırayı tersine çevirivermektedir.

Yazmanın 70 ve 77. yüzlemlerinde “eski kuramda aktarım” konusu “hükm-i şedd-i edvâr-ı kadîm” başlığıyla kısaca ele alınırken tam beşli aktarımı 15.yy kuramcılarının terimiyle “şedd ü z-zi l-hams” olarak anılmakta ve bu tür aktarımda hüseynînin dügâh, muhayyerin nevâ, dügâhın aşîran(!) olduğu bildirilmektedir. Bu verileri günümüzün uluslarası yaygınlıktaki aralık birimi “cent”e çevirerek sekizli için 1200 cent, beşli için 702, dörtlü için de 498 cent alıp, gereç aşıtındaki perdeleri birbirinden küçük üçlü uzaklıkda üç beşli zincirinde özetlersek yegâh başlangıç perdesi (0 cent) olmak üzere şu değerleri elde ederiz:

4. ÇİZELGE : BİR SEKİZLİ İÇİNDEKİ PERDELERİN YEGÂH’A GÖRE YÜKSEKLİĞİ

Alt Zincir Üst Zincir
(küçük üçlü: 294) 14b zengüle(612) (küçük üçlü: 294)
17b uzzâl (1110)
13b rehâvi (408)
16b bûselik (906)
12 aşîran (204)
13 ırak (408) 15 dügâh (702)

16 segâh (906) 11 yegâh ( 0 ) 12a acemaşîran(294)

12 aşîrân (204) 14 rast (498) 17a nihâvend (792)

15 dügâh (702) 17 çârgâh (996) 11a nerm bayatî (90)

***********************************************************************

Bu çizelgenin incelenmesinden anlaşılacağı gibi Kantemir’in verdiği denklikler ve değerler uygulandığında (16) segâh ve (16b) buselik için bir tek 906, 13 ırak ve 13b rehâvî bir tek 408 cent değeri elde edilmekde, başka bir söyleyişle bu iki perde çifti çakışmaktadır.

5. ÇİZELGE : GEREÇ AŞIT PERDELERİNİN DEĞERLERİ

CENT PERDE CENT PERDE
0 11 yegâh 612 14b zengüle
90 11a nerm bayatî 702 15 dügâh
204 12 aşîrân 792 15a nihâvend
294 12a acemâşîran 906 ( 16 segah –
408 (13 ırak (16b bûselik
(13b rehâvî 996 17 çârgâh
498 14 rast 1110 17b uzzâl

***************************************************************************

Görüldüğü gibi Kantemiroğlu gereç aşıtındaki bütün perdelerin değerlerini değil, ancak bir bölümünü ve çoğun yaklaşık olarak vermekde, verdiği yetersiz bilgiler de andığı perdeleri biz dizge içinde betimlememize yeterli olmamaktadır.

YAZINBETİM : Kantemiroğlu Edvarında perde dizgesine ilişkin ipucu olabilecek veriler şu yüzlemlerde görülür:

1.Yüzlem: a) Tanburdaki otuz perde (ondördü yarım perde)
b) Otuzüç perde simgesi (onaltısı tam perde)
2. Yüzlem : a) Nerm çârgâh’ın (07) anılması
b) Gereç aşıtında üç bölge (11-17, 21-27 ve 31-32)
c) Sekizliler
3. Yüzlem : Tam perdelerin değişmezilği, yarımların değişebilirliği(21a, 21b gibi)
4. Yüzlem : Yarım perdeler: 12a-b, 13a-b, 14a-b, 15a-b, 16a-b, 17a
5. Yüzlem : 17b, 21a-b, 22a-b, 24b, 25a
21.Yüzlem : Dörtlü aşağı aktarma
41. Yüzlem : Zengüle şedleri
42. Yüzlem : Nişabur’un gereç aşıtındaki yeri
49. Yüzlem : 3 dörtlü ile 1 beşli ve sekizlileri: 12-15, 13-16, 14-17, 15-22
50, Yüzlem : 2 çıkıcı, 3 inici beşli: 15a-22a, 17a-24b(!), 17b-24b, 22a-16b(!), 17b-14b (ve 49. yüzlemdekilerin yinelenmesi)
b) 13-16, 14-17, 22a-16b(!) 24b-14b (sekizli)
c) küçük üçlüler
56. Yüzlem : Sekizli ve dörtlüler
57. Yüzlem : Beşli ve küçük üçlüler
59. Yüzlem : Karışık aralıklar (artık dörtlü, eksik beşli, küçük ikili)
70. Yüzlem : Taninî aralıkları ve beşli aktarım
77. Yüzlem : Beşli taninî aktarım.

___________________________________________________
Prof. Dr. Gültekin Oransay “Kantemiroğlu Dimitri’ye Göre Perde Düzenimiz” Küğsel Yapraklar, Alsancak Küğbilim Halkası Çalışması, Yedinci bağlam(719-856), sf. 722-726), 1987 İzmir

Yayına aktaran: Dr. Ayhan Sarı

_____________________________________

Bkz : http://www.arsiv2007.musikidergisi.net/?p=114

(*) Ayhan Sarı Arşivi…




Hoşgeldiniz