Jazz (Caz) Sözcüğü Nereden Çıktı? Uğur Hüküm


Toplam Okunma: 5315 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 22:10
Kategori: Toplum ve Müzik

Geçenlerde -sanırım France Culture Radyosu’nun sohbet programlarından birinde- çeşitli açılardan caz, cazın başlangıcı konuşuluyordu… Caz müziğin köklerinin Kuzey Amerika’da yaşayan karaderili köleler olduğunda herkes hem fikirdi de, konu “Jazz” sözcüğüne gelince işler çetrefilleşiyordu. Biz de oturduk merakımızdan kendi çapımızda kısa bir araştırma yaptık: Jazz sözcüğünün kökeni hakkındaki varsayımlar en azından beş taneydi…

Geçenlerde - sanırım - France-Culture radyosunun sohbet programlarından biriydi. Çeşitli açılardan caz, cazın başlangıcı konuşuluyordu. İsmini hatırlayamadığım bir konuşmacı, Afrikalı bilge Joel A. Rogers’e atfen, - sözcükler tam olmayabilir - “Caz heyecanın, duyarlılığın baskıya başkaldırısıdır”, deyince bir başka katılımcı da Fransa’nın en entelektüel Rapçısı, ‘orijinal şair’ diye bilinen MC Solaar’ın bir şarkı sözünden bir dize aktardı: - yaklaşık şöyle - “Maymun insan, Olgun insan olduysa; caz mirası sayesinde…” Sonra bu noktadan hareketle “Jazz” sözcüğünün kökenlerine geçildi.

Müziğin köklerinin Kuzey Amerikalı Karaderili köleler olduğunda herkes hem fikirdi de işler “Jazz” sözcüğünde çetrefilleşiyordu. Bizde oturduk merakımızdan kendi çapımızda kısa bir araştırma yaptık. Jazz sözcüğünün kökeni hakkındaki varsayımlar en azından beş taneydi:

1) Beyaz Amerikalıların zencilerin şarkıları için 19. yüzyıl sonlarında “Jackass music / Eşek Müziği” ifadesi varmış…

2) Amerikan İngilizce’sinde eski “to jazz” fiili argoda aşk yapmak anlamına geliyormuş. Aynı fiilin türevi sayılabilecek “Jism” veya “Jasm” sözleri güç, erk, erkeklik hatta spermle özdeşleşmiş…

3) Eski İngilizce’de avlamak veya takip etmek olan “Chass” sözünün “Jass” biçimindeki evriminde, New Orleanslı zencilerin terennüm ettiği şarkılarda seslerin birbirini paralel izlediğinin ifade edildiği de söyleniyor.

4) Bazı Afrika dil ve lehçelerinde varolan “Jasi” sözcüğü “hızlı ritim veya baskı altında yaşamak” veya “tahrik olmak” anlamlarına gelebilirmiş. Yine Afrika çıkışlı “Jaja”, dans etmek anlamında kullanılırmış…

5) Sözcüğün bir de Fransızların etimolojik olarak sahip çıktıkları bir köken varsayımı var ki, kesinlikle üzerinde durmaya değer. Bir kere Orta Çağ Fransızca’sından beri “Jaser” (türkçe ‘caze’ okunur) diye bir fiil mevcut. “Jaser” gevezelik etmek, çene çalmak hatta saksağan, papağan gibi sesler çıkartmak, demek. Cazın ilk bilinen nağmelerinin ABD’nin 19. yüzyıl başına kadar Fransa denetiminde, dolayısıyla daha az püritan, az katı bir bölgesinde, “La Nouvelle Orleans / New Orleans”’da başlamasını bilimsel argümanlarla açıklamak olası. Burada yaşayanların geliştirdiği, bugün halen konuşulan yerel Fransızca dil “cajun”de yerleşmiş, ancak onunla sınırlı kalmamış, yerel Amerikancaya da girmiş çok yaygın bir argoda fahişelere -aynen- “jazz-belles” deniyor. Hem de çok ilginçtir, böylelikle Tevrat ve İncil’deki kötü, günahkar kadın ve de putperest kalan İsrail Kraliçesi Jesebel’e de atıf var… Hatta bazı Fransızlara soracak olursanız, 19. yüzyılın popüler dansı, ‘pasta dansı’ nitelenen “Jasbo”’yu bile caza akraba çıkartabiliriz. “Jasbo” da Fransız pastası “Chasse-beau”nın biraz çarpıtılmışı… Jasbo Brown’da o devirde çok ünlü gezici bir şarkıcı…

6) Neredeyse kesin bir olan, tüm uzmanların görüş birliğinde olduğu bir gerçek ise “Jazz” sözcüğünü ilk kez bir beyaz topluluğun, “Original Dixieland Jazz Band”’in 1917’de kullandığı.

Şimdi gelin de Miles Davis’e hak vermeyin:
 “Caz, beyazların Afro-Amerikan bu müziği iç etmek, sahiplenmek için keşfettikleri bir deyim.”… (1)________________________________________
(1) Jazz Dergisi Eylül 2004 sayısı’nda yayınlanmıştır.
(*)Ugur Hüküm (Cumhuriyet Gazetesi Paris Muhabiri)
www.sansursuz. com




Hoşgeldiniz