Nerde Eski Dünya Kupalarının Ezgisel Tezahüratları; Şimdi Moda Vuvuzela Vızlamaları… Ayhan Sarı


Toplam Okunma: 4728 | En Son Okunma: 30.04.2024 - 13:19
Kategori: Toplum ve Müzik, Yazarlarımız: A.Sarı

Güney Afrika’da başlayan Dünya Kupası futbol şampiyonasının daha ilk gününde televizyondan adeta beynimizi kemiren bir ses duymaya başladık. Vuvuzela sesi… Fonda binlerce vuvuzelanın kaba arı vızıltısı sesine benzer akortsuz sesleri. Şampiyonanın ilk günü oynanan Uruguay-Fransa maçının spikeri stadyumdaki gürültü seviyesinin 130 desibel civarında olduğunu söyledi. Yaşam standartları içinde ise limit 80 desibel… Amerika’da iç savaştan kalma bakır üflemeli çalgıları eline geçiren Afrika’lı zenciler caz müziğinin doğmasına öncülük etmişlerdi. Ya şimdi?.. Sanki yüzyıllarca köle muamelesi görmelerinin intikamını vuvuzela ile alıyorlar…

Nerde Eski Dünya Kupalarının Ezgisel Tezahüratları; Şimdi Moda Vuvuzela Vızlamaları… Ayhan Sarı

Vuvuzela vızlamaları yüzünden maçlar daha ilk günden izlenmez hale geldi… 27 Temmuz 2009’da Musiki Dergisi’nde yayınladığımız yazıda şöyle demiştik: “Güney Afrika’daki Konfederasyon Kupası’nı izleyenler neredeyse futboldan çok, müthiş bir gürültü çıkaran 60 santimetrelik boruyu konuşuyor. Gelecek yıl Güney Afrika’da düzenlenecek Dünya Kupası’nda stadtaki taraftarları ve televizyon başındaki izleyicileri bekleyen en büyük tehlike nedir? Birkaç gündür bu soruya herkes aynı cevabı veriyor: Vuvuzela”(1) Bu öngörümüz gerçek oldu. 2010 Dünya Futbol Şampiyonası’nı neredeyse TV’nin sesini kısarak izliyoruz. Ya stadyumdakilerin hali?..

Şampiyonanın ilk günü olan 11 Haziran 2010 akşamı TRT 1’de yayınlanan Uruguay-Fransa maçının spikeri stadyumdaki gürültü seviyesinin 130 desibel civarında olduğunu söyledi. Normal yaşam standartları içinde ses şiddetinin yasaklanma ölçüsü 80 desibel. Sözkonusu olan normalin yarısından fazlas bir ses şiddeti. 85 db’in üzerindeki bir ses şiddetine maruz kalmak duyma bozukluklarına yol açabiliyor.(2)

Güney Afrika’da başlayan Dünya Kupası futbol şampiyonasının daha ilk gününde televizyondan adeta beynimizi kemiren bir ses duymaya başladık. Vuvuzela sesi. Binlerce kişinin aynı anda fütursuzca üflediği, bağırttırdığı bu sesin 2010 Dünya kupasının işkence aleti haline gelmeye aday olduğu gözleniyor.

TV spikeri maçı anlatıyor. Fonda ise binlerce vuvuzelanın akortsuz sesleri. Kaba arı vızıltısı sesine benzeyen bu sese tahammül etme ve içinde bulunma yoğunluğu dünya popüler insanının ne derece ilkelleştiğini de gözler önüne seriyor.

Burası Güney Afrika. FİFA 2010 Dünya Futbol Şampiyonası, yani 2010 Dünya Kupası… Afrikalılar tam da kendilerine yakışacak maç tezahürat çalgısını buldular. Onlar ki Amerika’da iç savaştan kalma bakır üflemeli çalgıları eline geçiren Afrika’lı zenciler caz müziğinin doğmasına öncülük etmişlerdi. Ya şimdi?.. Sanki yüzyıllarca köle muamelesi görmelerinin intikamını vuvuzela ile alıyorlar.

Eskiden maçlarda benzer olarak “kaynana zırıltısı” vardı. Fakat bu vuvuzela daha da beteri…

Nerde eski bir şarkı gibi klasikleşen maç tezahüratları. Nerde o oturup kalkılan seyirci dalgalanmaları ve daha niceleri…

İnsan 130 db’i bulan bir gürültünün içinde hangi zevkini tatmin edebilir? Üstelik daha Dünya Kupası karşılaşmalarının daha ilk gününde. Ya yarıfinal / final karşılaşmalarındaki vuvuzelalı desibel düzeyi ne olacak? Doğrusu merak konusu…

Bu futbol şampiyonasından 2010 dünyasının insanının gün geçtikçe daha sinirli hale geldiğini, içine attığı sinirini olur olmaz toplumsal birlikteliklerde kulağını sağır etme pahasına deşarj etmeye çalıştığı sonucu çıkarılabilir mi?

Psikolog ve sosyologlar meslekleri açısından durumu zaten ele alacaklardır.

Araştırma sonuçlarının dünyanın dört bir yanından gelen, futbol izleme amacı etrafında buluşan insanların halinin dünyanın içinde bulunduğu psikolojik ve sosyal durumuna ışık tutacağına inanıyoruz.

Kuvvetle muhtemeldir ki 2010 Dünya Futbol Şampiyonası’ndan pek çok kişi işitme kaybıyla geri dönecek.

Bize daha ilk günden bu vuvuzela sesinden gına geldi.

Staddakiler nasıldır acaba?..


___________________________________
(1) “Vuvuzela” http://www.musikidergisi.net/?p=1116
(2) “İnsan kulağının ses şiddeti algılaması” Bkz: http://www.musikidergisi.net/?p=611
(3) Bu yazı Dünya Futbol Şampiyonasının 1. günü olan 11 Haziran 2010 günü yazılmış ve aynı gün http://www.muzikoloji.org/yazi/yazi_goster_uye.asp?yazi_id=697  da yayınlanmıştır.
______________________________________

Vuvuzela tarihçesi:

Zulu dilinde “gürültü” anlamına gelen ve antilop boynuzundan yapılan vuvuzela, Zulu Kabilesi’nin kralı Shaka Zulu tarafından icat edildi. Daha bebekken farklı bir kabileden olan annesi tarafından terk edilen Zulu, intikam hırsıyla büyüdü. Bu da O’nu ölüm makinesine dönüşen bir adam yaptı. Zulu, savaş teknikleri geliştirerek kısa sürede kabilesini genişletti. Kabileler arası iletişimi sağlamak için de vuvuzelayı keşfetti. Bu keşiften sonra Kral’ın aşk hayatı kalabalıklaştı. Kral, iletişim için kullandığı vuvuzelayı üflediğinde, diğer kabinelerin kadınları etrafında toplandı. Hiç evlenmediği halde tam bin 200 çocuğun babası oldu. Ancak bu bile Zulu’nun intikam yeminini bozmasını etkilemedi. İlk iş olarak annesinin kabilesinde her önüne geleni öldürdü. Annesi öldüğünde ise sevinçten 7 bin kişiyi idam ettirdi. Yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle de iyice kontrolden çıktı. Durumdan tedirgin olan ağabeyi ise buna bir son vermek için hain planını devreye soktu. Yaşlandıkça ölüm kusan kardeşini üvey kardeşlerine öldürttü. Zulu’nun ünü ise Afrika sınırlarını aşarak günümüze kadar geldi.

ORJİNALİ ANTİLOP BOYNUZU
Maçlardan çok kendisinden bahsettiren vuvuzela, antilop boynuzundan yapılmaktadır. Maçla birlikte plastik olanları da piyasaya çıkmıştır. Bu özel çalgı, Zulu kültüründe önemli bir yere sahiptir.

ŞÖLENLERDE EŞ SEÇİYOR
Bugün 10 milyonluk nüfusuyla Güney Afrika’nın en büyük kabilesi olan Zulular’ın başında, Goodwill Zwelethini bulunuyor. Kral, Mozambik bölgesinde bulunan kabilesinin eş seçme töreninde, toplanan kadınların arasından kendine uygun olanı seçip evleniyor.




Hoşgeldiniz