Sanatta Üretimsizlik Üzerine… Göktan Ay


Toplam Okunma: 3585 | En Son Okunma: 04.05.2024 - 01:06
Kategori: Cevabi Yazılar

Sn. Serhan Bali Radikal’de “müzikbilimcilerinin üretimsizliği”* üzerine bir yazı kaleme almış. Sn. Ayhan Sarı** ve Sn. Filiz Ali *** konu hakkındaki görüşlerini açıklamışlar… Ocak 2010’da Şişli Belediyesi salonunda düzenlemiş olduğumuz (ki Sn. A.Sarı da katılmıştı) üç ayrı çalıştay sonuçları , rapor  halinde yayınlanmış, ilgili kurumlara gönderilmişti… Mesleki içtenlikle, hiçbir çıkarı olmayan insanlar tarafından alınan katılımcı çoğunluklu kararların/çözümlerinin dosyalarda beklediği, uygulanmadığı bir ülke olmaktan kurtulmalıyız…

Sanatta Üretimsizlik Üzerine… Göktan Ay

“Yaşamda yapılacak o kadar çok hata var ki,
aynı hatayı yapmakta ısrar etmenin anlamı yoktur.”
Sartre

Sn. Bali Radikal’de “müzikbilimcilerinin üretimsizliği”* üzerine bir yazı kaleme almış. Buna Sn. Ayhan Sarı** ve Sn. Filiz Ali *** konu hakkındaki görüşlerini açıklamışlar.

Sn. Serhan Bali ile tanışmıyoruz, ancak yazılarını takip etmeye çalışıyor, Andante’yi çıkarmakla önemli bir boşluğu doldurduğuna inanıyorum.

29.05.2010 tarihinde gerçekleşen “Ulusal Müzik ve Müzikoloji Çalıştayı”nda, müzikbilimcilerin bu konudaki literatüre ve yayınlara yeterince katkıda bulunmadıkları gerçeği üzerinde de durulmuş anladığımız kadarı ile. Biz başka bir sempozyum nedeniyle İstanbul dışında olduğumuz için bu çalıştaya katılamamıştık.

Ayrıca, Ocak 2010 da Şişli Belediyesi’nde düzenlemiş olduğum 3 ayrı çalıştay sonuçları rapor halinde yayınlanmış, ilgili kurumlara da gönderilmişti. Önemli olan, bu kararlardan, her kişinin ve yetkilinin kendilerine ve kurumlarına pay çıkararak uygulamalara/üretime geçmeleridir. Alınan kararların/çözümlerin dosyalarda beklediği, uygulanmadığı bir ülke olmaktan kurtulmalıyız…

Yoksa yerimizde saymaya, sorunları yıllara yaymaya, yeni nesillere intikal ettirmeye devam ederiz…

Konu ile ilgili olarak şunu söylemek isteriz ki, bir dergide konserlerle ilgili eleştirel yazılar yazmak güzeldir ve gereklidir… Müzik eğitimi alan bir kişi için bir konser eleştirisinin sınırları bellidir…

Konservatuarda eğitime başladığım yıllarda müzik eleştirmeni rahmetli Faruk Yener’in Milliyet/Sanat’ta yazılar yazdığını, konser eleştirilerinin orkestralarca takip edildiğini, ona göre düzeltmeler yapıldığını duyardık. Geçen 34 yılda müzik eleştirmenleri pek yetişmedi ülkemizde, ben de konserleri olumlu/olumsuz yönleri ile eleştiriyorum bazı yazılarımda ama genel oluşumu ve düzeni yazmaktan asıl konuya giremiyoruz ki…

Doğru, dergiler yazı sıkıntısı çekmektedirler… Bu noktada Sn. Bali’nin sözlerine de katılıyorum; “…Ama akademiyle bağlarını koparmadan, hem, geniş halk kitlelerinin anlayabileceği dil ve biçemde müzik kitapları yayımlamak, hem de müzik dergileri başta olmak üzere popüler süreli yayınlara makale, söyleşi, eleştiri kaleme almak; akademisyen olmanın gereği olarak düşünülebilecek bir eylem sayılmalı.”

Akademik bir bildiri yazmak, içi dolu/öğretici bir makale kaleme almak kolay değildir… Bakmayın sempozyumların dolup taşmasına, önemli olan bildirilerin içeriğidir… Üretimsizlik konusu genel anlamda tartışılmalıdır.

Konu bu kadar ısınmışken, ilgilileri Aralık ayında İstanbul’da Marmara Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından yapılacak olan “9. Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumuna” bir bildiri ile katılmalarını bekleyelim ve özel bir oturumla gündeme alınması için çalışalım, ne dersiniz?

Maalesef, hem batı hem Türk müziği alanlarında akliselim/bilgili/olgun/mütevazi kişilerin eksikliği hissediliyor… “Müzikten yana taraf olan kişilerin” yokluğu, her kişinin kendini kral kabul etmesi ile soruna dönüşüyor…

Hoşgörü bir kenara atılıyor… Aman dikkat diyoruz….

Her yazımda belirtiyorum; elbette birlik/beraberlik/samimiyet/kol kola girme sanatın ilerlemesi ve üretim için şarttır.
Kişiler; şahısları için değil, alanlarının geleceği için düşünmeli, önce kendi içinde, sonra kurum içinde çalışanları ile barışık olmalı;, daha güçlü destek almak için; dernekleşmeli/kurumsallaşmalı/konseyleşmeli…

Ama “orkestra içinde arkadaşının partisine karışmamak/örtmemek/bastırmamak kaydıyla”…

Kısaca; bilinçle/olgunlukla/saygıyla.
____________________________________________
** Filiz Ali “Kültür Endüstrisi ve Türkiye” http://www.musikidergisi.net/?p=1507
*** Ayhan Sarı “Tükiye’deki Müziğin Toplumsal Gündemi (mi)?
http://www.musikidergisi.net/?p=1506

Not: Hala müzik sözlüğü adı altında yayınlanan eserlerde dahi sorun vardır. 14-16 Nisan 2005 tarihinde Erciyes Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzik Bölümü tarafından yapılan “Müzik sempozyumu’nda sunduğum “Müzik Teorisi ve Terimler Üzerinde Bir Çalışma” adlı bildiriye bakılabilir.

Çok önemli not!: 21.06.2010 tarihli Milliyet Gazetesini okuyunca ne kadar sevindim bilemezsiniz! Cadde ekinde:
“Bugüne kadar herkes onu yazdı; şimdi o kalemi eline alıyor. Her giydiği şey moda, ayağını bastığı yer popüler… Şu anda Göcek’te bir teknede. Denizin tadını çıkarırken bir yandan da yazlık anılarını, günlük gözlemlerini CADDE’ye yazıyor. İlk yazısı bugün. Hoş geldin …!.”
Kültür ve sanata verdiği önemle bilinen Milliyet gazetesinin bu hizmeti az şey değil! Siz istediğiniz kadar sanat/kültür yazıları yazın, sorunları çözüm için dile getirin, üretimsizlikten dem vurun, bilim kazanmalı deyin….Atı alan Üsküdar’ı geçti yine… Halkımız büyük bir merakla … ‘ nın ne zaman yazı yazıp ülke insanına yön vereceğini bekliyordu. Şimdi denizden ve tekneden esen rüzgarla yazılan yazılarla; sorunlar içinde yoğrulan, tarlada çalışan, çeşitli dallarda okuyan yüzlerce gencimiz yazıları okuyup kendilerine yön çizecekler, gerçekleri okuyacaklar… Tebrikler Milliyet! Gözün aydın Türkiye!
(Kişilerle ilgimiz olmayıp bir anlayışın yaygınlaşmasını arzu ediyoruz)




Hoşgeldiniz