VIII. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi’nin ardından… Göktan Ay


Toplam Okunma: 3447 | En Son Okunma: 07.05.2024 - 21:55
Kategori: Eleştiri/Kritik, Kongre.simp.panel

VIII. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi 21-24 Kasım 2011 tarihleri arasında İzmir Özdere Paloma Pasha Resort Hotel’de 197 bildiri sahibi katılımıyla gerçekleştirildi… Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, böylesine güzel ve ferah bir mekan ile bizleri onurlandırdı. Kültür Bakanımız Ertuğrul Günay şahsında bütün çalışanlara teşekkür ediyoruz… Kongre sonunda görüldü ki, sonuç bildirgesini okuyan değerli halkbilimci hocamız Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’nun dile getirdiği konular yine aynı…

Giriş:

Belki www.musikidergisi.net  sayfalarına yeni katılmış müzikbilim insanları olabilir. Yazılarımızı yazarken kişileri gözetmiyor / kastetmiyoruz, bunu ısrarla her yazımın aralarında belirtiyorum. Çünkü, bizim için önemli olan kişiler değil, kurumlar ve kurumların marka olması, birbirleriyle yarışması…

Bizim yazılarımızda değindiğimiz konular genellikle, bilim insanları tarafından dile getirilen / paylaşılan/sorun edilen ama yetkili kişiler ve makamlarca çözülmeyen –çok kolay olduğu halde- sorunlar. Yani yazılarımdaki sorunlar ve çözümler geniş bir paylaşımın sonucu, benim kalemimle, tecrübelerime dayanarak dile getiriliyor sadece… Yoksa “biz en iyi düşüneniz/akılıyız” demiyoruz. Tıpkı bir aşık gibi çevremizden derlediklerimizi, aynı duyguları paylaşıyorsak kalemimizle yazan kişiyiz.

Bunları neden bir kez daha belirttik açıklayalım;

Kongrede müzik alanı ve diğer alan temsilcileri arkadaşlarım / dostlarım / hocalarım ile; üniversiteler / idareciler / yönetimler / kanunlar / kadrolar v.b. bir çok konu akşamları sohbetlerde konuşuldu ve paylaşıldı.

Kongre sonunda görüldü ki, sonuç bildirgesini okuyan değerli halkbilimci hocamız Prof. Dr. Saim Sakaoğlu’nun aşağıda dile getirdiği konuları, bizde yıllardır yazıyor sizlerle paylaşıyoruz. Yani aklın yolu bir, ama, 2011 Kasım’ında dahi aynı konulardan dertliysek neden “etik” olmayı beceremiyoruz diye düşünmemiz lazım diyor “tarihe bir not” düşüyoruz.

Dünyanın çeşitli ülkelerinden* halkbilimcilerin de katılarak güzelleştirdiği VIII. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi 21-24 Kasım 2011 tarihlerinde, İzmir/Özdere’de, nezih Paloma Pasha Resort Otel de yapıldı. 200 e yakın bilim insanı/araştırmacı çalışmalarını sergilediler. Genellikle seviyeli, bazen de elektrikli geçen oturumlarda halkbilimin çeşitli konuları** ele alındı.

Özellikle müzik/oyun/eğlence seksiyonu konuşmacıları, yukarıdaki ada uygun görevlerini yaptılar. Sadece oturumlarda değil, akşamları da yoğun gündem maddeleri oluşturup tartıştılar. Gerektiğinde fıkralar anlattılar/oynadılar/gösteri yaptılar/bağlama ile türküler okudular. Kısaca kongrenin itici gücü oldular.

Sonuç bildirgesine göre;

1/ Basılan bildiri sahiplerinden %30 si hiçbir gerekçe göstermeden katılmadı. (Bu yüksek bir oran, her sempozyumda değişmiyor. Katılmayan -mazeret bildirilmeyenlerin- mutlaka bağlı oldukları birimlere bildirilmesi gerekiyor. Çünkü, basılan belgelerin katılmış gibi dosyalara konulduğu ve puan alındığı da konuşuluyor.)

2/ Konuşmacılara sorulan bazı soruların bildiri ile ilgisi olmadı. Şahsi sorularda görüldü. (Konuşmacıyı sıkıştırmak, ben daha iyi biliyorum demek, kendini göstermek isteyenlerin devam ettiği görülüyor)

3/ Bazı sorular çok sertti, gençlere daha güzel yaklaşılmalı. (Her kişi kendisinin ilk sunduğu bildiriyi/tezi/makaleyi düşünmüyor. Aynı soruyu, daha güzel ifadelerle, doğru yola yönelterek söylemek çok mu zor?)

4/ Bazıları korsan bildiriler sundu. ( Kişilerin kendilerini göstermek için zorlanılan anlar, ya da sorulara karşı verilen cevapların uzun olması v.b. maalesef devam ediyor)

5/ Bazı bildiriler çok uzundu. 2 bildiri hazırlanmalı, Birisi verilen sürede okunabilmeli-kısa ve net, diğeri basıma gönderilen olmalı- açık ve geniş- (Önemli yerler atlanıldığı zaman, geriye bir şey kalmıyor, anlaşılmıyor.Bildirinin çok sayfalı olması o teze değer katmıyor, önemli olan içerik ve konunun anlatılabilmesi. Zamanı ayarlamak çok mu zor?!)

6/ Bazı oturum başkanları gerekli düzeni sağlayamadılar. (Başkanların kendilerine verilen süreyi kesinlikle aştırmamaları, konuşmacıyı uyarmaları şart. Bunun, darılmakla ilgisi yok. Çünkü, her akademisyen kuralları bilerek oraya geliyor. Ben kuralı değiştiririm mantığı ne derece doğru olabilir.

7/ Her konuşmacıya aynı kişiler sorular yönelttiler. (O zaman diğer soru soranların hakları yenmiş oluyor)

8/ Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, biz halkbilimcilerin çalışmalarını sergilemeleri için böylesine güzel ve ferah bir mekanı vererek, bizleri onurlandırdı. Bakanımız şahsında bütün çalışanlara teşekkür ederiz. (Evet, gerçekten onur duyduk. Zengin ve büyük bir ülkeyiz. Katılan yabancı araştırmacılarda güzel duygularla geri döndüler. Otel, servis, ikramlar çok güzeldi. Teşekkürler.)

9/ 5 yıl önceki kongre bildirileri basılamadı. Bunda kopukluklar oluyor. Bakanlığımızın kongre bildirilerini kısa zamanda bastırmasını bekliyoruz. (Aynen katılıyoruz.)

10/ Bir sonraki kongrenin Erzurum, Gaziantep, Diyarbakır, Trabzon gibi Anadolu illerinin birinde yapılmasının ve eğitim zamanının dışında bir tarihin tesbitinin daha doğru olacağını belirtmek istiyoruz. (Çok iyi olur)

Yazımızı değerli bir şairimizin dizeleri ile bitirelim;

Sesli Düşünceler

Kelimeler kavga eder dünyamda
Heceye döküp de barıştırayım
Tür tür renkler hayalimde rüyamda
Kimi, kimin ile yarıştırayım?
Kalplerde yer bulmaz, sözün eğrisi
Ne fısıldar, insanlığın çağrısı
Aslına bakarsan, işin doğrusu
Kendi günahımı araştırayım

Acziyete düşer her canlı bir gün
Sineler gam yüklü, sineler yorgun
Gönlüm yaz ortası, Güneş’e sürgün
Mevsimler ne ister, soruşturayım
İnsancıklar, ada ada kümeli
Ortak değil, ayrı düşmüş emeli
Ham ruhlara, bilmem ki ne demeli?
Ben niye yüzümü buruşturayım?
Kainatın genleşme tankı gibi
Olabilsek, Hak sese yankı gibi
Yiğitliği , cengâver cenki gibi
Böylesine formül karıştırayım
Sesli düşünceler, sessiz terazi
Ortalama tespit eder marazı
Bilemeyiz, Yaradan kimden razı
Hangisini kırıp kırıştırayım.
Beklentisiz adımlanır bu yolda
Unutulsa meyve, çürüse dalda
Derman ne makamda, ne fani kulda
Geçersiz fermanı buruşturayım./ Ali Rıza Malkoç 19/08/2011
______________________________________
* Almanya, Azerbaycan, Bosna Hersek, Gürcistan, Hindistan, Irak, İran, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kırgızistan, Macaristan, Makedonya, Moğolistan, Rusya.
**Genel konular, Türk halk edebiyatı, Müzik,oyun ve eğlence, Gelenek-görenek ve inançlar, Maddi kültür, Somut olmayan Kültürel mirasın korunması çalışmaları; eğitim, araştırma, envanter, arşivleme, belgeleme, müzeleme, Popüler kültür, medya, internet ve halk kültürü ilişkisi




Hoşgeldiniz