İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuarı kurucularından olan Yücel Paşmakçı’ya ödülü; 5 Mayıs 2009 Salı günü Maçka Kampüsü Mustafa Kemal Anfisi’nde, sanatçı dostlarının ve öğrencilerinin katılımı ile gerçekleştirilecek geniş katılımlı konser ve Süleyman Şenel tarafından yazılan biyografik kitap ile birlikte takdim edilecek. Bu armağanda Paşmakçı’nın Süleyman Şenel gibi eli kalem tutan bir müzikbilimci yetiştirmiş olması büyük önem taşıyor. Darısı diğer Türk/Batı Müziği hocalarının başına… devamı »


Akdeniz Müziği Konserleri ve Panel…

Eklenme Tarihi : 02 May 2009 | Kategori: Etkinlikler


Akdeniz müziği deyiminin içimizde hoş bir sıcaklık oluşturma duygusunu çoğu kez hissetmişizdir. Akdeniz; insanı gibi müziği de sıcak olan bir bölge… Yerel akşamlardan, İstanbul akşamlarına uzanan etkinliğe İstanbul Fransız Kültür Merkezi öncülük ediyor. Fas, Fransa ve Türkiye’den müzik gruplarının konserleri ile Akdeniz müziği üzerine müzikolojik bir toplantının da yer alacağı etkinliğin tarihleri 4-6 Mayıs 2009… İzlence : devamı »



Yeditepe Üniversitesi Folklor Kulübü’nün 27-28 Nisan 2009 tarihlerinde düzenlediği “1. İstanbul Folkloru” konulu sempozyum ve “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yolunda Avrupalılık Kimliğinden İstanbul ‘Un Kültürel Kimliği’ne ” konulu bir panel Yeditepe Üniversitesi 26 Ağustos Yerleşkesi Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Sempozyum ve panel sunumlarından özetler ile değerlendirmelerimiz ise şöyle: devamı »



…Luthiyelerimiz sadece yaptıkları çalgılarla biliniyorlar, kendi yaptıklarını yazmıyorlar, çizmiyorlar, kendilerini ifade edebilecekleri platformlar oluşturmuyorlar, oluşturulan platformlara da pek katılmıyorlar. İşte bu bağlamda “kemençe çevresi” önemli idi. Kemençe çevresi, luthiyelerini, icracılarını ve kemençe sevenlerini bir araya getirdi. Toplantı, Ruhi Ayangil Hoca’nın açış konuşması ve Yrd.Doç. Dr. Gözde Çolakoğlu’nun hazırladığı Kamran Erdoğru Hoca’ya saygı sunumu ile başladı… devamı »



Bir beste yarışmamızın daha finalistleri belli oldu. Heyecan yaşandı, yaşatıldı. Doğal olarak belli sayıda yarışmacı yarıfinale kaldı. Yarı finalistleri ön jüri üyeleri Erol SAYAN, Ali ŞENOZAN, Turhan TAŞAN, Engin ÇIR, Cavit ERSOY, Ahmet Sedat METE, Ömer UMUTLU belirledi. İlk üç ve mansiyonlar 23 Mayıs 2009’da Samsun AKM’de canlı olarak gerçekleştirilecek olan halka açık konserde belli olacak. Finalde yukarıdaki jüri’ye Mustafa Sağyaşar, Kutlu Payaslı, Taner Çağlayan, Cengiz Cermen ve Şahin Çangal’dan oluşan Samsun’lu ünlü veya müziğimize emeği geçmiş yeni üyeler katılacak. devamı »



Ülkemizde, iletişim araçları (özellikle tv ler) sayesinde, popüler kültür o kadar yaygınlaştırıldı ki, artık kitle kültürü haline dönüşmeye başladı. Hatırlayacaksınız, bir süre önce, “bu ülke, alanlarında yeni isimler yetiştirmiyor mu?” diye bir yazım yayınlanmıştı. Artık, insanlar neyi örnek alacaklarını da şaşırıyorlar. Bakınız, son olaylarda dahi, TV ekranlarını dolaşanlar, hep aynı isimler, söylenenler aynı şeyler… devamı »



Hepimizin kulağına aşina olan “Anar ömrümce gönül giden sevgilileri; Unut beni kalbimdeki hicranla yalnız kalayım, Hayal dolu bir gençlik” gibi ünlü GTSM şarkılarının güftelerine imza atan 83 yaşındaki ozanımız Ahmet Kaçar(d. 1926) Giresun’un Görele ilçesinin Sağlık Köyü’nde etrafı çiçekler ile süslenmiş doğal evinde yalnız yaşıyor. Hayatını biri matbaacı diğeri fotoğrafçı iki yakın dostu dışında insanları görmeden sürdüren, şehre de gitmeyen şairin tercihi ıssız bir hayat… Ama neye göre ıssız?.. devamı »



Yeditepe Üniversitesi Folklor Kulübü’nün düzenlediği “1. İstanbul Folkloru” konulu sempozyum 27-28 Nisan 2009 tarihlerinde Yeditepe Üniversitesi 26 Ağustos Yerleşkesi Güzel Sanatlar Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştiriliyor. Sempozyum kapsamında ayrıca “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Yolunda Avrupalılık Kimliğinden İstanbul ‘Un Kültürel Kimliği’ne ...” konulu bir panel de yer alıyor. Açılış konuşmaları Folklor Kulübü’nün başkanı A. Kutlu Vural, Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Serpil ve Rektör Yrd. Prof.Dr. Sedefhan Oğuz tarafından yapılacak. Sempozyum Programı ve diğer detaylar şöyle: devamı »



İ.T.Ü. TMDK Müzikoloji Bölümü 22 Nisan 2009 Çarşamba akşamı Maslak yerleşkesindeki Süleyman Demirel Kültür Merkezi’ nde bir etkinlik gerçekleştirdi. Müziklerini Sadettin Kaynak (1895 - 1961) ın yaptığı ,1950’ li yıllarda çekilen “ Arzu ile Kanber” ve “ Tahir ile Zühre” isimli filmlerin gösteriminden sonra, Doğan Dikmen yönetiminde İ.T.Ü. TMDK Öğretim Üye, görevli ve öğrencilerinden oluşan topluluk, Kaynak’ ın filmler için bestelediği şarkılardan meydana gelen bir konser verdi… devamı »



Özdeyişe göre, “kuzguna yavrusu şahin görünür”müş. A. Bruckner gibi istisnaları bir kenara bırakırsak, besteciler için de bu özdeyiş geçerlidir! Yapıtları onlar için dokunulmazdır, aksayan yerleri düzeltmeye, uzayıp sıkan yerleri kısaltmaya pek yanaşmazlar. Bu gerçek, Türk ulusal bestecilik ekolünün babası sayabileceğimiz Adnan Saygun (1907- 1991) için de geçerliydi. Atatürk’ün isteği üzerine, Özsoy adlı ilk müzikli sahne yapıtını yazan Saygun, oratoryoyu birkaç adım aşmış ilk ciddî opera sayılabilecek olan Kerem’i de ilk sahnelenişten ve partitürü inceleyen kimi uzmanların eleştirilerinden sonra, kısaltmaya, elden geçirmeye yanaşmamış ve yaşadığı müddetçe dokunulmasına izin vermediği için de, bu anlamlı yapıt kitaplık rafında kalmıştı… devamı »



Müjde!.. İnsan kulağının müzikal duyum özelliğini geliştirebilecek bir müzik programı üretildi. “Bunu da mı yapmışlar?” demeyin. İnsanların yaşamındaki muallak noktaları iyi bilen pratik zeka sahibi girişimcilerimiz “kulağımıza kadar!..” her şeyi geliştirdiklerini iddia ediyorlarKime gerçekten faydası olup-olmadığını belki hiçbir zaman öğrenemiyeceğiz. Çünkü müzik yeteneğinin öncesi ve sonrası çeşitli etmenlere bağlı görece bir kavram… Biz programın sadece tanıtımını gördük. Denemedik… “Duyuralım” dedik. Faydasını görenlerin izlenimlerini bekliyoruz…  devamı »



Aşkın ateşi kor kor bir kamış yangınının içine düştü. Kamış yangını, içinden geçen ne var ise hep insanla bölüştü. Öyle bir cezbesi vardı ki, hem dost idi hem yâr. Ney… Bu en tatlı çalgıyı gece gündüz demeden üflemeyi ve bin sesin içinden onun sesini ayırt etmeyi ancak onun hemhâli anlar. Ney neden bu kadar yakındır insanlara ve neden ilahî bir sırrı anlatır canlara?.. devamı »



Klâsik Türk Mûsıkîsi’nin son büyük bestekârların-dan Zekai Dede, bir ayin bestelemek ister. Makamının tayini ve güftelerin seçimi için Yenikapı Mevlevihanesi şeyhi Osman Salahaddin Efendi’ye müracaat eder. Divan-ı Kebir’den tefe’ül yaptık-larında karşılarına şu gazel çıkar: “Ey çeng, İsfahan makamının perdelerini istiyorum, ey ney hoş ve tesirli bir inilti arzu ediyorum”. Bunun üzerine Osman Salahaddin Dede, Zekai Dede’ye ayinin İsfahan makamından bestelenmesini salık verir. devamı »



Sözet, İtalyanca “libretto” sözcüğüne karşılık olarak üretilmiştir. Libretto ise yazılı durumdaki opera ya da bale metni anlamındadır. Büyük kentte yaşayanların çoğu tiyatro, opera ve bale gibi görsel sanat etkinliklerinde sözlerini anlamadığı, hatta müziğine bile ısınamadığı yabancı operalar ile karşılaşmaktadır… “Operaya halk ilgi göstermiyor… Çünkü dilini dişini anlamıyor” … “Bir aydın ve bir edebiyatçı olarak ben ne yapabilirim?” diye sordum kendime. Opera besteleyemeyeceğime göre bir opera metni, üstelik şiirsel anlatımlı bir opera metni yazabilirdim… devamı »


Sadettin Kaynak ve Film Müzikleri Konseri…

Eklenme Tarihi : 21 Nis 2009 | Kategori: Konserler


Geleneksel müziğimizin unutulmaz bestecisi Hafız Saadettin Kaynak’ın (1895-1961) 80 dolayında gerek Mısır gerekse Türkiye kaynaklı filmin müziklerini bestelediği bilinmektedir. Türkiye yapımı Tahir ile Zühre, Arzu ile Kamber filmlerinin gösterimi ve İTÜ TMDK Topluluğunun konseri İTÜ Maslak yerleşkesindeki Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde… Tahir ile Zühre’nin şarkılarını Alaeddin Yavaşça ve Müzeyyen Senar okumuş… Tarih:22 Nisan 2009 Çarşamba, saat 19.30 … devamı »



Klasik kemençenin icrası, eğitim ve öğretimi, organolojisi konularında fikir alışverişi yapmak, mesleki dayanışmayı geliştirmek, bilgi ve tecrübelerin, çalışmaların, eserlerin, hatıraların büyükten küçüğe aktarıldığı bir saygı çemberi oluşturmak, kemençe icra sanatını yurt ve dünya çapında yaygınlaştırmanın yollarını aramak ve daha pek çok meselemizi görüşmek üzere izleyicilere açık olan etkinliğimizde bir araya geliyoruz… 25 Nisan 2009, Cumartesi / saat: 11:00 / Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu – Beşiktaş… devamı »



Ülkemizde Türk müziği (TSM,THM) alanında “Devlet toplulukları/koroları” yanında yüzlerce “amatör topluluk” vardır. Devlet toplulukları; çoğunlukla eğitimli elemanları, belli bir mekanları, çalışma saatleri olduğundan; daha düzenli, akıcı, tatmin edici, yüksek müzik zevki sunması beklenmektedir… devamı »



Tartışmalar dizisinin yedincisi, 11 Nisan 2009 Cumartesi günü Caddebostan Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Bilim Kurulu’nu Ersin Antep, Doç.Dr. Ali Ergur ve panelin başkanlığını da üstlenen Dr. Ayhan Sarı’nın oluşturduğu etkinliğin teması, müziğin bürokrasi ile ilişkisiydi. Etkinliğe; CKM Performans Sanatları Yönetmeni Yücel Canyaran, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdürü-Şan Sanatçısı Prof. Mesut İktu, MESAM Yönetim Kurulu Başkanı ve Sanatçı Ali Rıza Binboğa ile Bursa Nilüfer Belediyesi Kültür-Sanat Danışmanı Feza Soysal katıldı. devamı »



Kars Devlet Konservatuarı sponsoru haberi Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu ilk yıllarının öyküsünü anımsattı. Topluluk eski bir kütüphanenin tavanları rutubetten pamuklaşmış bodrumundaki salonda, tahta sandalyeler üzerinde görevini icra ederken(1994) şefliğe Ayhan Sarı’nın atanmasının ardından son olarak Kız Yetiştirme Yurdu olarak kullanılmış, eski Türk Ocağı Binası, Vali Mehmet Canseven’in destekleriyle Milli Emlak’tan devralınmış ve yine aynı destekle Kültür Bakanlığı’nın hiç onarım ödeneği olmaksızın, Edirne’li özel/kamu kuruluş kurumlarının ve sanatsever kişi sahiplenmeleri sonucu oluşturulan imece usuluyle restore ettirilmişti… Sonrasındaki hükümet ve müdür değişimiyle ise, o destek veren kuruluşlara bir davetiye bile gönderilmez olmuştu… devamı »



Bugün, bir müzik insanımızın sonsuzluğa gidişinin yıldönümü. Şekip Ayhan Özışık, 1981’in 17 Nisanı’nda yummuştu hayata gözlerini… Elli yaşındaydı ve bu kısa sayılacak hayatını uduyla ve ellinin üzerinde yapıtıyla renklendirmişti… Şekip Ayhan’la ilk karşılaşmam, İleri Türk Musikisi Konsevatuvarı Derneği’nde olmuştu. Yıl 1955. Dernek’in yeri o tarihlerde, Beşiktaş’ta Akaretler’deydi. Bu müzik yuvasının kurucularından Hüseyin Saadettin Arel’i daha yeni yitirmiştik… devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz