Başlıca yatuğan çeşitleri cither, kanun, konser yatuğanı, santur ile yaylı yatuğandır… Konser yatuğanı, batı yatuğanlarının en gelişmiş biçimidir. Almanca özgün adı Konzertzitherdir… İngilizce dulcimer Orta Fransızca doulcemerden, o da İtalyanca dolcimelodan bozma olup, tatlı ezgi anlamına gelir. Santurun adı tatlıyatuk biçiminde özleştirilebilir… Ünlü tatlıyatukçu (santuri) Ziya Santur’un dedemizin (annemizin babası) amcasının oğlu olduğunu da bu nedenceyle belirtmek isteriz… devamı »



Konu edindiğimiz kemençeyi bir cümlede kullanmak ihtiyacı hasıl olduğunda, Karadeniz kemençesi, kemançe gibi çalgılardan ayırmak için mecburen ‘tırnak kemençe’, ‘armudî kemençe’, ‘klasik kemençe’ veya ‘fasıl kemençesi’ adları arasında gidip geliriz. “Armut =şekil; Tırnak=icra; fasıl=kullanım; Yörük-Kastamonu=yöre” açısından betimlenip dillense de, bu kelimelerin ifade edilmek istenen çalgıyı anlatımda yetersiz kaldığının düşünsel öngörüsü peşimizi bırakmamakta, o adlandırmalar tahayyülemizde yerine oturmamaktadır. ‘Armut’ yerine ‘damla’ benzetim betimlemesi, ilk kez bu bildiride kayıt altına alınmakta ve tercih edilmektedir. devamı »


Müzik kulağı 13 kat daha hassas…

Eklenme Tarihi : 14 Şub 2013 | Kategori: Toplum ve Müzik


Müzisyen kulağının sırları çözüldükçe ilgili alan teknolojisi de gelişiyor… Physical Review Letters Dergisi’nde yayınlanan araştırma sonucuna göre müzik duyma, algılama ve ses /enstrüman ile verme yeteneğine sahip insanların işitme yetisi; bu yeteneğe sahip olmayan kişilere göre 13 kat daha fazla… Kulağınızın müzikal duyma yeteneğini test etmek ister misiniz?.. devamı »



Günümüzde hala çözülememiş olan GTSM nota ile yazım sorununu 110 yıl önce Rauf Yekta da (1871- 1935) dile getirmişti… Bakalım; değişen bişey var mı? Şöyle diyor: “…Nagamât-ı mûsikiyyeyi bütün tebdîlât ve tenvîâtıyla bir kaide-i muntazama tahtında olarak yazmak usûlüne Fransızlar (notation musicate) derler ki bu usûl sâyesinde bir eser-i mûsikî her kim tarafından çalınacak, okunacak olsa o eser için bestekârının arzu ettigi tavr-ı reftârın tamamıyla muhâfaza ve icrâsı te’mîn edilebilir…” devamı »



Zeki Müren’in T sahnesiyle yenilenen gazino eğlence tarzı, 1970’lerin sonunda gerileme safhasına girdiğinde, kalabalık sanatçı maliyetinin olumsuz etkisi ve ritmbox gibi o dönemin çok önemli teknolojik gelişmesinin de katkısıyla öncülüğünü oluşturduğu piyanist şantör tarzıyla dönemin revaçtaki türü arabesk müziği gerileten, hatta 1990’lardaki popüler müziğin yolunu açan piyanist şantör Ferdi Özbeğen’i geçtiğimiz günlerde kaybettik. İstanbul Levent’teki Afet Yolal Camisi’nde gerçekleştirilen cenaze töreninde ilginç iki ayrıntı vardı: Tabutu Türk Bayrağı’na sarılı değildi ama tabutunun başında bir asker nöbet tutuyordu. Diğeri ise -arabesk müziğe karşı çıkışlarıyla gündem oluşturan- Fazıl Say’ın çelenki idi… devamı »



“Doğu Karadeniz Bölgesinde Çepniler ve Müzik” başlıklı kitabı yeni yayınlanan Karadeniz Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müdür Yardımcısı Abdullah Akat, Karadeniz Kemençesi’nde yaşanan tek karar sesinde icra problemini çözdüklerini, Maçka’lı kemençe yapımcısı Eyüp Eyüboğlu ile birlikte 12 sese aktarım / transpozisyon yapmaya olanak veren kemençeyi imal ettiklerini belirtiyor… devamı »



Yunanlı araştırmacı Kyriakos Kalaitzidis’in (Selanik-1969) İstanbul Orient Enstitü tarafından yayınlanan ve 27 Ocak 2013 akşamı Enstitü’nün Taksim, Sıraselviler Kumrulu Sokak’taki binasında yapılan kitap tanıtım resepsiyonunda müzik ve bilim içiçeydi… Şehvar Beşiroğlu (kanun), Kyriakos Kalaitzidis (ud), Neva Özgen (kemençe) ve Yelda Özgen Öztürk (viyolonsel) sözkonusu kitabın döneminin tarihi ezgilerinden örnekler sundular ki Türk ve Yunan müziğinin birbiriyle akraba müzikler olduğuna, birbirlerinden ne kadar etkilendiklerine - yeni yayınlanmış tarihi kaynak notalar ışığında- bir kez daha tanık olduk… devamı »


Teke Yöresi’nde ‘Delbek’…

Eklenme Tarihi : 28 Oca 2013 | Kategori: Çalgılar


Adından da anlaşılabileceği gibi vurmalı çalgılardan olan delbek; deblek-dümbek çalgılarını çağrıştırır. Başta Muğla’nın Fethiye ilçesi olmak üzere, Teke Yöresinde çalınan delbek Orta Asya’dan göçen Yörüklerce yöreye getirilmiş. Türkmenistan’daki ismi ise Debrek… Eski zamanların şifa dağıtıcıları, büyü bozan, nazar önleyen ve dua eden “Şaman”ları olan Delbekçiler günümüzde folklorik anlamda yaşıyor. Delbekçilik geleneğini Fethiye’de sürdüren 10 kadın var. 50 yaşındaki Türkan Abacı ve 51 yaşındaki bunlardan ikisi… devamı »



Devlete bağlı koro ve orkestraların konser verebilmeleri için “konser mekanı ve konser koşullarının uygunluğu” diye bir yönetmelik maddesi vardır. Yemekli konserde görevlendirilmiş bazı sanatçılar sözkonusu yemekli konser sırasındaki “tabak, çatal, bıçak seslerini” bu kapsamda değerlendirmiştir. devamı »


Şarjlı imam amfi ve hoparlörün faydası…

Eklenme Tarihi : 24 Oca 2013 | Kategori: Basından


Türkiye Gazetesi’nden Mehmet Ali Demirbaş’ın yazısı sual ile başlıyor. Diyor ki: “Hoparlör de mizmar, yani çalgı aleti olduğuna ve ibadetlerde çalgı kullanmak da küfür olduğuna göre, ilahi okurken hoparlör kullanmak küfür olmaz mı?.. CEVAP: Hoparlör, çalgı olarak kullanıldığı gibi, konuşmaları iletmek için de kullanılıyor. Günah işlerde kullanılmadığı zaman, ibadete haram karıştırılmış olmaz. Mesela, davul çalgıdır. Davulu sofra gibi kullanıp, üzerinde yemek yense, davul çalma günahı olmaz… devamı »



İTÜ TMDK Porte Akademik dergisi bu sayısında etnomüzikolojiyle ilişkili disiplinlerarası çalışmalarda toplumsal cinsiyet odaklı çalışmalara yer veriyor. Temalar şöyle: Etnomüzikolojide toplumsal cinsiyet çalışmaları, arkeomüzikoloji ve toplumsal cinsiyet, çalgıbilimi ve toplumsal cinsiyet, performans kuramı çerçevesinde müzik ve toplumsal cinsiyet, queer kuramı ve müzik, popüler müzikler ve toplumsal cinsiyet, dans alanında toplumsal cinsiyet çalışmaları, tarihsel müzikoloji alanında toplumsal cinsiyet çalışmaları… Son yazı gönderimi 15 Şubat 2013… devamı »



“Bugün, Toplum ve Müzik” ana başlıklı tartışma zincirinin 19. sunda arabesk müziğin 1990’larda başladığı kimlik değişiminin günümüzdeki yansımaları irdeleniyor. Başlık “Arabesk sonrası”… Ali Ergur’un yöneteceği söyleşinin katılımcıları Songül Karahasanoğlu, Ayhan Erol ve Ertuğrul Bayraktarkatal. 26 Ocak 2012 Cumartesi günü Saat: 15.00’de, Caddebostan Kültür Merkezi A Salonu’nda… devamı »



19. yy’da tiyatro’ya gelen izleyicilerin özel ulaşım araclarının park probleminin çözümüne dair örnek, şimdiki izleyicilerin gıptâsına sebeb oluyor… Şöyle ki: Gedikpaşa Tiyatrosu’nun 1867 yılı son aylarına ait ilanlarından birinde görülen ilan, o zamanlarda tiyatroseverlerin şehirdeki toplu taşıma araçlarının azlığı ve de atlarını bağlayacakları yer bulamamaları nedeniyle tiyatroya gelmekten vazgeçmelerini önlemek maksadıyla tiyatro sahiplerinin / idarecilerinin ne yollara başvurduğunun sempatik kanıtı… devamı »



Riyaset-i Cumhur İnce Saz Hey’eti, Cumhurbaşkanlığı Klâsik Türk Müziği Korosu adıyla yeniden hayat buldu… 18 Ocak 2013 akşamı Çankaya Köşkü’ nde bu topluluğun verdiği ilk konser TRT Müzik TV kanalından canlı olarak yayınlandı ve musıkîşinaslar tarafından gururla, zevkle izlendi… devamı »



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski adı İstanbul Devlet Klasik Türk Müziği Korosu olan Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu‘nun Çankaya Köşkü Büyük Şeref Salonu’ndaki konserini ilk kez izledi… Cumhurbaşkanı Gül konuşmasından: “Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak vazifesini ifa edecek Klasik Türk Müziği Korosu’nun Cumhurbaşkan- lığı’nın her türlü kurumsal desteğinden yararlanabileceğinden emin olabilirsiniz. Bu kapsamdan Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’na ismine ve sahip olduğu muazzam geleneğe mütenasip İstanbul’da tarihi bir salonun kazandırılması çalışmalarına şimdiden başladığımızı müjdelemek isterim. Koronun gerek kadro, gerekse altyapı bakımından en üstün imkanlara kavuşması için el birliği ile her türlü katkıyı yapacağız.”… devamı »



Bulgaristan müziğinin pop-folk / arabesk tarzındaki müzik türü; Türkçe ‘çalgı’ sözcüğünden türetilmiş “çalga – chalga”ya AB fonlarından bir milyon euro destekte bulunulacağı Bulgaristan Maliye Bakanlığı’nın internet sitesinde açıklandı ve tartışmalar başladı. Bulgar tiyatro yönetmeni Alexander Morfov, ”Dünyaya Bulgar kültürü olarak bunu mu göstereceğiz? Çalga müziğe parasal destek ”korkunç” bir olay”… Tiyatro ve sinema prodüktörü Tedy Moskov, ülkenin tiyatro, opera ve müzik çevrelerinden herkesi protestoya çağırdı… devamı »


Arabeskin rock dönüşümü…

Eklenme Tarihi : 17 Oca 2013 | Kategori: Arabesk Dönüşüm


2009′da kurulan ve arabesk şarkılara uyguladıkları rock alt yapısıyla gündeme gelen İstanbul Arabesque Project (İAP) grubunun üyeleri Korkut Peker ve Barbaros Akbulut: “Bugün birçok rock grubu aslında arabesk yapıyor ama bunu söylemeye utanıyorlar. Halbuki yurtdışına açılamayan Türk müziğinin çıkış noktası arabesk olacak…” Grubun kurucuları Barbaros Akbulut ve Korkut Peker’in Sabah Gazetesi Günaydın eki’nde yayınlanan röportaj metni: devamı »


II. Altın Lale Beste Yarışması…

Eklenme Tarihi : 17 Oca 2013 | Kategori: Yarışmalar


473. Uluslararası Manisa Mesir Festivali çerçevesinde geleneksel Türk müziğine yeni yapıtlar kazandırmak, bestecileri teşvik etmek amacıyla düzenlenecek olan 2. Altın Lale Türk Sanat Müziği Beste Yarışması’na son başvuru tarihi 22 Şubat 2013… Yapıtlar Valilik İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne elden veya kargo – posta yoluyla ulaştırılması gerekiyor. Ödüller: Birinciye 6 bin, ikinciye 4 bin, üçüncüye 2 bin TL ve mansiyon (7 yapıt) 1000TL… devamı »


Musiki Dergisi 2013 Takvimi çıktı…

Eklenme Tarihi : 16 Oca 2013 | Kategori: Bilgi


Musiki Dergisi 2013 yılı takvimi çıkmıştır. Kargo ücretini ödemek koşuluyla edinmek isteyen okuyucularımıza bir anı olarak hediye edilecektir… Basılan adet sayısı 100 olup, gelecekte müzik yayıncılığının nadir bulunan objeleri arasına girebilir… Kargo adresinizi musikidergisi@yahoo.com.tr ‘ye göndermeniz yeterlidir: devamı »



Yıl 1992, Yer: İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu. Koro Şefi: Dr. Teoman Önaldı… Birkaç sanatçı arkadaşla aramızda söyleşiyor, şakalaşı- yorduk. Diyorduk ki: “Atatürk zamanında Türk müziği topluluğu, Riyaset-i Cumhur Fasıl Heyeti vardı. Şimdi yok… Duyduğumuza göre Cumhur- başkanlığı’na bağlı olarak geleneksel Türk müziği topluluğu kurulacakmış. Başına atanacak şef isimleri arasında Teoman hocanın ismi ağır basıyormuş.” … Söylenti sanatçılar arasında öyle bir yayıldı, hatta dedikoduya dönüştü ki, kendi çıkardığımız laflara nerdeyse kendimiz bile inanacaktık… Durum, gençliğin yerinde duramamazlığı, fakat öte yandan da bir gerçeğin dile gelmesiydi… Şaka bir yana; Musiki Dergisi’nin 10 Kasım 2008 tarihli sayfasında henüz hiç kimse yazmamış iken yazdık ve dedik ki: devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz