17. yüzyılda Batı’nın Osmanlı sanatına etkisi henüz ulaşmamıştı. Bu dönemde üretilen eserler halâ özgün nitelikte idi… Önceleri müstakilen kullanılan Arapça ve Farsça’nın yerine, bu diller ile sentezlenmek suretiyle meydana getirilen “Osmanlıca“ artık sadece İstanbul’ da değil, Anadolu’ nun büyük şehirleri yanında, hatta Ortadoğu, Balkanlar ve Kafkaslar’ da da konuşulmaya başlanmış, şiirde olduğu gibi, güftelerin de dili olmuştur… Geleneksel musıkîmizin sanat camiasındaki saltanatı ise 19.yy ortalarına kadar sürecekti… devamı »



Partiler seçim vaatlerini açıkladı. Müzikle ilgili tek satır yok. O halde kendi kendimize gelin güvey olalım(1): Konser biletleri maksimum 10 TL olacak. Kültür Bakanlığı bütçesinden konser ve festival destek bütçesi olarak ayırılacak; Her mahalledeki bir yıkık dökük bina performans merkezi olarak restore edilecek. Para nereden mi? Bir seneliğine kaldırım kırıp yenisini yapılmasa yeter; Bütün CD’ler önce 1 TL’ye inecek, sonra azalarak ortadan kalkacak; Yağmur altında, tuğla duvar önünde şarkı söyleyen, üstü açık araba ve Rus mankenle klip çeken kardeşlerimiz sevgiyle kucaklanacak. İstedikleri takdirde kendilerine yeni iş imkanları sunulacak. Eğer İş bulamazlarsa kendilerine işsizlik danışmanı tutulacak(1)… devamı »



Yunus Emre Tasavvuf Müzikleri Festivali 2-7 Mayıs 2011 tarihleri arasında Eskişehir’de düzenleniyor. Dünya tasavvuf müziklerini tanıtmayı, tasavvufî hayatın farklı coğrafyalardaki yerel kültürlerle karşılıklı etkileşimleri sayesinde ulaştığı benzersiz çeşitliliği vurgulamayı ve müziğin etkili gücü sayesinde Müslüman halklar ve medeniyetler arasındaki diyalogu en üst seviyede sağlamayı amaçlıyor. Festivalin programı hazırlanırken zikir geleneğinin müzikal form ve uygulama açısından temel özellikleri dikkate alınmış. Ayrıca tasavvufî anlayışta kadınların önemine de vurgu yapılmaya çalışılmış. Program şöyle: devamı »


Bilkent Yeni Müzik Günleri 2011…

Eklenme Tarihi : 29 Nis 2011 | Kategori: Etkinlikler


Artık Türkiye’de de “Yeni Müzik” adı altında günler düzenleniyor. Üstelik içinde “yerellik, saz semai, ney, tulum, kemençe” kelimelerinin geçtiği yeni müzikler, besteler var… Bu ürünler ve de beğenenleri 80 yıldır bekleniyor. Nasıldır, bilen var mı?.. Sanmıyoruz. Şimdi göreceğiz. Onların bestecileri, gelecek ürünleri besteliyecek öğrencilerin öğreticileri olacaklar… Meğer her şey daha ancak yeni başlıyormuş!.. 01-05 Mayıs 2011 tarihleri arasında Ankara’da düzenlenecek olan “Bilkent Yeni Müzik Günleri”nde 4 konser ve 5 seminer gerçekleştirilecek. Program şöyle: devamı »



Bir tez niçin eleştirilemez?.. Hazırladığı ya da yönettiği teze güvenen ve gerektiğinde onu savunabilecek donanımda olan bir insan, ortaya atılmış bir tezin eleştirilmesinden niçin bu kadar rahatsız olur?.. “Armoni ile ilgili olduğu öne sürülerek Armoni-Kontrpuan-Eşlik derslerini okutabilme konusunda dayanak gösterilmeye çalışılan bu tezin, ne armoniyle, ne kontrpuanla, ne de eşlikle yakından uzaktan hiçbir ilgisi yoktur! Ve aynı şekilde Müziksel İşitme-Okuma-Yazma dersiyle de hiç bir ilgisi yoktur! “… devamı »



TGRT Tv ve TGRT Radyo’da yaptığı programların yanı sıra kitaplarıyla da tanınan Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu Osman Ünlü(d.1950) birkaç gün önce katıldığı bir radyo programında, yüzyıllardır süren “İslamda müzik” tartışmaları konusuna atfen açık söylemlerde bulundu. Dedi ki: “Çalgılı olarak bir şey söylüyorsan, haram söylüyorsun, dinliyorsan haram dinliyorsun. Bu çalgıyı ilahiye sokuyorsan küfür olur. Herkes toprağın altına girecek, orada Hanya’yı Konya’yı öğrenecek…” devamı »



Sizlerle paylaşmayı arzu ettiğim küçük uygulamalar, “Piyano öğretmeni ve Piyano öğrencisi” ikilisinin çalışma mekânını ve deneyim alanını genişletmekte olup; ilgili süreci çeşitli açılardan, özellikle de sosyal açıdan zenginleştirmektedir. Bu çalışmaların öne çıkan özelliği, piyano derslerindeki iletişim tür ve biçimlerini artırmak iken; en önemli kazanımlarından birisi öğrencide farkındalık oluşturmaya hizmet etmesidir… devamı »


ESP, Metin Türkcan Modeli gitar üretti…

Eklenme Tarihi : 26 Nis 2011 | Kategori: Haberler


Dünyanın en ünlü elektro gitar markalarından ESP, Türkiye’nin tanınmış rock gitaristlerinden Metin Türkcan’ın yıllardır kullandığı ve “Metoboy” şeklinde adlandırdığı signature gitarını yeni bir tür gitar modeli olarak markalaştırarak piyasaya sürmeye hazırlanıyor… Dünyada Türk gitarist modeli gitar üretilmesi bir ilk… 2011 Nisan’ında düzenlenen elektroniğinden yapımcısına müzik uğraşanlarının buluştuğu Frankfurt Müzik Fuarı’nda tanıtılan “ESP Metoboy” signature, Haziran (2011) ayından itibaren tüm dünyada satışa sunulacak. Fiyatı 1650 Avro… devamı »



İyi orkestra dinlemek, izlemek, dünya orkestral seslendirim yükseltisinin ayırdına ulaşmak, Türkiye sanat müziğinde söz sahibi olan izleyici ve idarecinin eline sık geçen fırsatlardan değildir. Günümüz iletişim ve ulaşım imkanlarında eskinin “40 yılda bir” tabiri Türkiye için hala geçerlidir. Masraflar öne sürülür. Devlet eliyle para harcandığı için seyrettirilmesi gereken devlet orkestra, opera, bale ve koroları vardır.  Sağolsunlar, varolsunlar. Hem onlar, hem de onların kimisi sanata etkisiz idarecileri, bu sayede orkestra konserinin dünya yükseltisine tanık olacaklar. Zubin Mehta yönetiminde Viyana Filarmoni Orkestrası -Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün organizasyonuyla- Aspendos Festivali’nde. 21 Haziran 2011. devamı »


Neşet Ertaş’a İTÜ’den Fahri Doktora…

Eklenme Tarihi : 22 Nis 2011 | Kategori: Etkinlikler


İstanbul Teknik Üniversitesi Bozkır’ın Tezenesi Neşet Ertaş’a Türk Musikisi Devlet Konservatuarı girişimiyle fahri doktor ünvanı veriyor. Açıklama şöyle: “İçinde yetiştiği müzik geleneğini yaşatan, geliştirip geniş toplum kesimleriyle buluşturan ve yaşayan halk kültürleri kapsamında başlıca kaynak kişilerden biri olan Neşet Ertaş, kendisiyle bütünleşmiş olan özgün bir tavrı temsil etmiş ve bunun sayesinde Türkmen müzik geleneğini bütün dünyaya duyurmuştur. Bu nedenle İTÜ senatosu, Türk Musikisi Devlet Konservatuarı’nın vizyon ve misyonu ile örtüşen değerli hizmetleri nedeniyle Neşet Ertaş’a fahri doktor ünvanı verilmesini oy birliğiyle kabul etmiştir.” Tören 25 Nisan 2011 Pazartesi… devamı »



Kültür ve Turizm Bakanlığı, Güzel Sanatlar Müdürlüğü’nün yayımladığı(2005) 15 adet CD, bir karton kutu içerisinde, Bakanlık mağazalarında satılmaktadır. Bunlar teker teker de satın alınabilmektedir… Bu yazıda, 1 numaralı Dede Efendi CD’si incelendi. Bu 2 CD’den birincisinde, Timuçin Çevikoğlu’nun yönettiği, ‘Ankara Devlet Klâsik Türk Müziği Korosu’ Dede Efendi’nin eserlerini söylemektedir. İkinci CD’de, birinci CD’de icra edilen eserlerin tümü “Enstrümantal” olarak çalınmaktadır… devamı »


Atatürk ve Opera…

Eklenme Tarihi : 21 Nis 2011 | Kategori: Tarih ve Anılar


“Bulgarlar ve Opera… Mustafa Kemal bunu işittigi zaman hayretten donakaldı. Demek ki Bulgarların bir de operaları vardı. Bizim egemenliğimizden kurtulalı üç-beş yıl olmasına karşın, Bulgarlar’ın operada rol alabilecek sanatçıları vardı. O denli şaşırdı ki, ilk gece için operada hemen bir yer aramaya başladı. Ama başvurdugu yerlerden eli boş dönüyordu. Yeni geldiği için çevre de edinememişti. Neyse ki iyi bir rastlantı ile Eğitim Komisyonuna üye olan Şakir Zümre Bey ilk gece için iki yer bulabilmişti… devamı »



Ülkemizde “değişim ile gelişimi karıştırmak” moda oldu galiba… Değişim, yaşantının bir kuralıdır ve kişilere bağlıdır… Her kişi; büyüdükçe olağan gelişimlere uğrar, “ben değişmem, küçüklükten beri böyleyim!” gibi söylemler doğru olmasa gerek… Özellikle makamlara gelenlerde bu değişim fazlası ile görülür. Elbette bir makamı kendi zevkinize göre düzeltebilir, değiştirebilirsiniz, geliştirebilirsiniz, bu en doğal hakkınızdır… devamı »



İkisi de güzel sanatların önemli şubeleri olan edebiyatımız ile musıkîmiz birbiri ile ilişkisini şiirle kurmuştur. Zira hem beste, hem de güftenin ortak ve temel karakteristiğini ses, estetik ve ahenk unsurları meydana getirir. Bu iki sanatımızın ortaya çıkmasında, aynen insanlığın genel tarihinde olduğu gibi en önemli rolü din oynamıştır… devamı »



Mesleki sosyalizasyon bireye bir meslek grubunun doğasına özgü duygu, düşünce, tutum, davranış biçimleri ve dünya görüşü ile geleceğe bakış, ilke ve standartların kazandırılmasıdır… Müzik öğretmenleri, onları yetiştirenler, onları mesleğe kabul eden merciler ve kabul süreçleri, bağlı oldukları yönetsel çerçeveyi vb. de kapsayan çok geniş bir alanı ilgilendirmektedir. Biz akademisyenler, bu sorunların birçoğuyla ilgili fikir ve teori üretme yükümlülüğünü taşımakla birlikte, bir kısmının çözümünden de doğrudan sorumluyuz. Hepsinden önce de, müzik öğretmeni adaylarının öğrenim sürecindeki mesleki sosyalizasyonundan… devamı »



Mersin üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Anasanat Dalı’nın 11-15 Nisan’da düzenlediği Masterclass’a katılan ünlü İtalyan tenor Vincenzo La Scola(1958-Palermo) kaldığı Macit Özcan Spor Tesislerindeki odasında dün akşam (15 Nisan 2011) geçirdiği kalp krizi üzerine kaldırıldığı MEÜ Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi… devamı »



“İstanbul Çevresi Alan Araştırmaları” kitabının ve ekindeki cd’de sunulan 54 türkünün 2. baskısı birkaç gün önce(Nisan 2011) İstanbul 2010 Ajansı tarafından yapıldı… Türkiye’de müzikoloji/müzikbilim mesleğinin ihtiyaç duyulan eksikliği, yazı ve kitap üretkenliği konusunda henüz standart bir seviyeye ulaşılamamış durumda bulunulmasıdır. Müzikbilim açısından gözlem/tesbit yetisi ve bunların sonuçlarını yazıya aktarabilme becerisi kişiye öğrencilik yıllarında hocaları tarafından verilir. Verilmelidir… Süleyman Şenel(d. 1964) bu alanda kendini kanıtlamış, günümüz ender müzikbilimcilerindendir. Kitabında 60 yıl önce derlenmiş ama gün ışığına çıkmamış türküler üzerinden 19 ve 20. yüzyıl İstanbul’unun müzik geleneği ve yaşantısının farklı bir çehresini belgeleriyle anlatıyor… devamı »


Çalgı Yapımcımıza Almanya’dan Vize Engeli…

Eklenme Tarihi : 15 Nis 2011 | Kategori: Haberler, Çalgılar


Her yıl Nisan ayında Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen; müzik endüstrisi, müzik tüketici elektroniği, yayın / televizyon teknolojisi ürünlerinin görücüye çıktığı Uluslararası Müzik ve Müzik Aletleri Fuarı’nda(Musik Messe 2011) el yapımı zillerini tanıtmak için stand açan Samsunlu işadamı Murat Diril vize engeli nedeniyle fuara iki gün gecikme ile katılabildi. Murat Diril önemli randevularının iptal olduğunu, 15 bin Euro’luk harcamasının boşa gittiğini, zararını karşılamaları gerektiğini ve gerekli yasal girişimlerde bulunacağını belirtiyor. Almanya daha önce de işadamlarına vize vermemişti… devamı »



Boru sözü eski Türkçede borga (24), borgu (24), borguy (6) biçimlerinde, sözcüğün bugünkü ikinci anlamını karşılamak üzere geçmektedir. Bir de Divan’ın III. dürümünün 220. sayfasında Atalay’ca borı biçiminde okunup “ok ucuna geçirilen temren oyuğu halkası; hokka ve taş gibi şeylerin yarılmaması için ağızlarına geçirilen halka” anlamına gelen bir söz daha vardır. İlk bakışta sözcüğün bugünkü birinci anlamının buradan kaynaklandığı izlenimi uyanmaktadır. Nitekim bu Ögel’in de gözüne çarpmış, “11.yüzyılda Kaşgarlı Mahmud, hem borı ve hem de borguy deyimlerinden söz açıyordu. Bundan dolayı bu iki sözü birbirine karıştırmamak gereklidir” demiştir (18)… devamı »



Nerde anonim sözü geçse, ihtiyatlı olmak gerektiğine inanırım; meselâ 30-40 kişi köyün meydanlık yerinde oturup hep birlikte türkü bestelemektedir ve uzaklardan bu türküyü dinleyen derleyici, türkünün kime ait olduğunu çıkaramadığı için nota kâğıdının üstüne, “Anonim” yazmıştır!.. İstanbul şarkısı denilse anlarız da İstanbul türküsü de neyin nesidir?.. İTÜ TMDK öğretim görevlilerinden Süleyman Şenel tarafından kaleme alınan “İstanbul Çevresi Alan Araştırmaları” isimli iki ciltlik kitabın adı ve görünüşü ilk başta okuyucunun gözünü korkutacak, “Okuma beni” dedirtecek bir tehdid saklıyor gibi görünse de aslında herkesin zevkle okuyacağı güzel bir halkiyat kitabı… devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz