Kemençe(fasıl/armudi kemençe) sanatçısı Sercan Halili beklenen albümü “Hotel İstanbul”u müzikseverlerin beğenisine sundu. Albüm Doğu ve batı çalgılarıyla müziklerinin başarılı bir harmanlanmasıyla oluşturulmuş. Ege Adaları ile Selanik çevresinde rastlanan ve de tırnakla çalınan armudi çalgılardan olan lyra & ezgileri, iki kıyının müziğini Halili özgünlüğünde, kemençe çalgısında birleştirmiş. Hatta diyebiliriz ki 19. yüzyıl İstanbul kemençesinden günümüze güzel, özgün bir ahenk yaratmış… devamı »
Asansör Müziği ve Toplum Müziği Uzmanları… Ayhan Sarı
Eklenme Tarihi : 09 Eyl 2010 | Kategori: Toplum ve Müzik, Yazarlarımız: A.SarıAsansör müziği deyimi Türk müziği literatürüne yazısal olarak girmiş bir deyim değil. Bu nedenle de pek kullanıldığı söylenemez. Metroda, asansörde, bekleme salonlarında, yürüme koridorlarında, kimi cafelerde, açık alan parklarında yani belli bir süre bulunulan, diğer bir deyimle “insanların toplum içindeyken kendi başlarına olduğu anda dinlemeye uygun olan müziğe” asansör müziği diyoruz . Yoksa sadece asansörde dinlenen müziğe değil… devamı »
İyi bir müzik dinleyicisi olan babayla, radyoda Türk Sanat Müziği icra eden bir annenin ikiz çocukları onlar. Üstelik saba makamında ninnilerle uyuyup, küçük yaşlarda dinlemeye başladıkları Flamenko albümleriyle büyümüşler…Berk: Hemen beğenmek ya da beğenmemek ve hemen eleştirmek toplumun bir parçası olmuş artık. Oysa eleştirmek ve yargılamak için müziğe zaman ayırmak, altındaki felsefeyi anlamak gerek. Müzik herkese ait bir şeydir ve beğeniler değişebilir… Türkçe sözlü flamenko müzik alışkın olduğumuz bir durum değil… Flamenkonun çıkış noktası bizim kültürümüzün ta kendisi… Flamenko kelimesi Arapçadır ve ‘ölümsüz çiftçi’ anlamına gelir; emek veren, yorulmayan çiftçi… devamı »
Sanat Kurumları Etkinlikleri…“Gerekli mi?..” Göktan Ay
Eklenme Tarihi : 07 Eyl 2010 | Kategori: Eleştiri/Kritik, Fikir YazılarıÜniversiteler sanat eğitimi kurumları sürekli konser / etkinlik yapmalı mı? Konuyu bir çok etkinlikler düzenlemiş bir kişi olarak, tarafıma gelen görüşlerle birlikte dillendirmek istiyorum; Etkinlikler öğrencilerin sahneye alışması/sahne tozu yutması/deneyim v.b. için elbette önemlidir…Ancak; görülüyor ki; yeterli hazırlık yapılmadan, her özel güne bir etkinlik yapma fikri, amaca uymuyor, artı yerine eksiler getiriyor… 500-600 kişilik bir salonda 40-50 seyirci varsa eksik bir şeyler var demektir… devamı »
Hayatımız boyunca birlikte yaşadığımız ögelerden olan müziğin insan tarafından algılanması, beğenilmesi hep görece olmuş, dile gelenle karşı tarafın ne anladığı konusunda tereddütler hep varolmuştur. Müzik nedir? Aşağıda bir forum söyleşisinde naif insanların birbirlerine müzik algılaması üzerine yazdıkları samimi ve düzeyli yazılarını bulacaksınız: “Müzik, toplumsal farkındalıkların algılanmasında ne kadar etkilidir? Bunu yazmadan önce müziğin insan ruhuna etkisini ifade etmek gerekir. Bu konuda yazılmış birçok makale ve kitap var. Hepsinin de ortak noktası, müziğin insan bedeninde bir sistem üzerine etki ettiği, insanların davranışlarını ve fiziksel sağlıklarını değiştirebildiği yönündedir… devamı »
Her Yönüyle Ses, Sağlığı, Eğitimi ve Sesimizi Nasıl Duyarız ?..
Eklenme Tarihi : 04 Eyl 2010 | Kategori: Araştırma Yazıları…Sesimi bir teybe kaydettim dinlediğimde kendi sesime benzemediğini duyuyorum. Ya da telefondaki sesim ne kadar farklı diye düşünüyorsanız. Hatta bu nedenlerle “sesimi beğenmiyorum” diyorsanız önce neden bu şekilde duyulduğunu açıklayalım …Ses nasıl oluşuyor? Basit olarak sesimiz nefesimizin akciğerler, nefes borusu üzerinden karşılıklı olarak bulunan çok ince ses tellerini titretmesi ve oluşan ses frekansının ağız içinde, dişlerde ve rezonans boşluklarında büyümesiyle şekil alıyor ve dışarıya yani hava boşluğuna ulaşıyor. Peki kendi sesimizi nasıl duyuyoruz ?.. devamı »
TRT’nin Klasik Müzik Politikası Var mı?.. Cihat Aşkın
Eklenme Tarihi : 03 Eyl 2010 | Kategori: Eleştiri/Kritik, Fikir YazılarıTRT ne yapıyor? Bünyesindeki bir çok kanal ile sözde çok seslilik! Kültür ve sanat programlarında klasik müziğe ve çok sesli müziğe ayrılan dilim hiçbir şekilde standardize edilemiyor. Çünkü TRT nin bu konuda bir politikası yoktur. TV de konser programlarının yayınlanma oranı konusunda net bir şey söylemek mümkün değil, zira standart değil… TRT’ den beklenen şey ülkemizdeki kültür sanat yoğunluğunu ön sıralara çıkarması ve belli bir standart dilim içerisinde bunları sunmasıdır. Ama bunu yapabilecek nitelikte düşün adamları yoktur TRT de. Olanlar varsa bile yaptırılmazlar… TRT müzik konusunda sınıfta kalmıştır… devamı »
“Fazıl’ın Yolculuğu”… Fazıl Say
Eklenme Tarihi : 02 Eyl 2010 | Kategori: Değerlerimiz, Fikir YazılarıBir uçurumdan düşerken iki seçeneğin vardır; Ya çakılıp ölürsün.. Ya da , tarifi imkansız bir pozisyondayken bile, uçmayı öğrenirsin… Artık yeni bir “sen” varsın. Sen olan “sen”. Uçan, Uçabilen!.. Ahh; Uçmayı öğrenen insan, uçurumun tepesinden de daha ne kadar yukarılara uçacaktır. En yukarılara, daha da yukarılara… Düştüğün uçurum bile gözden uzak kalana dek bir yolculuk. Yolculuk, yolculuk… Yeni bir sezon başlıyor. Heyecanla mutlulukla… devamı »
Gürer Aykal ve Kültür Eski Bakanı(1997-2002) İ.Talay Döneminden Bir Anı…
Eklenme Tarihi : 01 Eyl 2010 | Kategori: Eleştiri/Kritik, Tarih ve AnılarGürer Aykal: “Türkiye’nin kültür anlamında cumhuriyetin ilk yıllarında yaptığı atakların artık çok gerisinde olduğu bir dönem içinde olduğumuz herkesin dikkatini çekiyordur…1990’lı yılların sonunda Çorum’dan bir davet almıştım… Çorum’a bir kızgınlık sonucu Bakan (DSP / 1997-2002) İstemihan Talay tarafından İl Kültür Müdürü olarak gönderilmişti. Bakan ile karşılaştığımızda Kültür Müdürü Mümtaz İdil’in ailesinden uzak, neden oralarda olduğunu sormuştum. İstemihan Talay da, “Fena mı işte. Bak Çorum’da ne güzel şeyler oluyor. Çorum neler kazandı” demişti. Ben de dayanamayıp, “Peki Ankara neler kaybetti farkında mısınız?” demiştim… Güzel bir Anadolu başlangıcıydı Çorum… devamı »
Ramazan Ayı Halk İftar Çadırlarından Ney, Semazen ve 40 Yıllık Beste “Talaa’l-bedru aleynâ” Eşliğinde Ultra Lüks İftar Gösterilerine… Mehmet Şevki Eygi ile Röportaj… Nagehan Alçı
Eklenme Tarihi : 31 Ağu 2010 | Kategori: BasındanMilli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi(d.1933): Son dönemde hem dine dönüş, hem de dini terk ediş var. İslami yaşam tarzında israfa, aşırı tüketime yer yok. Altın kaplı banyoya sahip bir kimse Muhammed ahlaklı değil, Nemrud” ahlaklı kimsedir… Sevgili Türkiye’miz son yıllarda maalesef Ramazan= yemek ile özdeş şifah” bir toplum haline geldi. Az mı desem, çok mu desem bedev”leşmiştir; taşra, kırsal kesim ve varoş kültürü hakim olmuştur. Bunun neticesinde hedonizmin(*) de yaygın hale gelmesi kaçınılmaz. Hangi hedonizm(hazcılık)? Onun da türleri var. Hedonizmin pek düşük, pek kalitesiz, pek avam hali… devamı »
Hamaney : “Müzik eğitimi İran’ın İslami değerleri ile bağdaşmıyor”
Eklenme Tarihi : 30 Ağu 2010 | Kategori: BasındanBBC’nin The Guardian’dan aktardığı haber: İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, ülkenin gençliğine müzik eğitimi yerine spor ve bilime yönelme tavsiyesinde bulunarak müziğin “İslam Cumhuriyeti’nin değerleri” ile bağdaşmadığını bu nedenle eğitiminin alınması ve verilmesinin caiz olmadığını söyledi. Haberin ana kaynağı yarı resmi Fars haber ajansına göre, Hamaney bu açıklamayı müzik dersi almayı düşünen 21 yaşındaki bir İranlı gencin sorusu üzerine yaptı… devamı »
Yetmiş Yıl Sonra “Müzik Devrimi”… Cem Akaş
Eklenme Tarihi : 27 Ağu 2010 | Kategori: Değerlerimiz, Eleştiri/KritikCumhuriyet tarihinin şu döneminde “müzik devrimi” sözünün tekabül edebileceği bir gerçeklik yok gibi. Devlet eliyle devrim yapmanın neredeyse tümüyle “passé” sayıldığı, üstelik böyle bir devrim olacaksa da bunun kültürel bir alanda, hele müzik gibi soyut bir alanda yapılmasının iyice anlaşılmaz bulunduğu günler bunlar… Türk toplumsal geleneğinin önemli bir parçası olan devrimciliğin 1930′larda milli müziğin ve ona uygun yurttaşın oluşturulması amacına hizmet edecek şekilde uygulamaya konmasını ele alan bu kısa makale, bugün gelinen noktanın kaçınılmazlığı ne olursa olsun, nasıl bir yol katedildiğini anımsatmak ve kültürel mobilizasyonun bu aşamada nasıl olabileceği ve olamayacağı konusunda düşünmek için de kaleme alındı… devamı »
Arabesk Yavşaklık ve Kimi Müzik Eğitimliler ile Kimi Müzik Eğitimcilerinin Arabesk Yavşaklığa Katkıları… Ayhan Sarı
Eklenme Tarihi : 25 Ağu 2010 | Kategori: Cevabi Yazılar, Eleştiri/Kritik, Yazarlarımız: A.SarıÜç grubumuz var: Batı müziği konservatuar kökenliler, (artık piyasacı olmuş) TMDK kökenliler ve de eğitim fakültelerinin müzik öğretmenliği kökenliler. Müzikoloji bölümlerini saymıyorum, çünkü devlette henüz bir kadroları bile yok… İlle de eskinin sağ-solu gibi net olacak. Ya Türk ya da batı; ya dinci, ya dinsiz… Ortası maalesef olamaz. Ah bu statükocular!..Türkiye’de asıl problem, kimi müzik eğitimli, kimi sadece müzik meraklısı, bazısı ise hem yetkili, hem etkili kılınmış devlet mensubları arasında yaşanmaktadır… devamı »
Sanatçı Açılım Toplantıları Bir İşe Yaradı mı?.. Göktan Ay
Eklenme Tarihi : 24 Ağu 2010 | Kategori: Fikir YazılarıSn. Başbakanımız, çeşitli kuruluş ve temsilcileri ile “açılım” toplantıları yaptığında, toplantı sonrası yazdığım yazıda; çağrılanların popüler alanda oldukları, neden ciddi sanat kurumlarından, devlet sanatçılarından isimlerin çağrılmadığının merak konusu olduğunu belirtmiştim… Çünkü, Başbakan’ın yaptığı özel içerikli ve anlamlı konuşmasının uygulaması önemliydi ve “paylaşım” isteniyordu… Ayrıca, yazımızda, bu popüler isimlerin, nerde ne yapacakları belli olmayabilir, “kaş yapayım derken göz de çıkarabilirler”* demiştik… Neyse bir icraat olmadığı için sorun da olmadı… devamı »
Karagöz’de Günümüz, Tarkan/Sezen Aksu Tiplemeleri… Dr. Gözde Sarı (*)
Eklenme Tarihi : 23 Ağu 2010 | Kategori: Araştırma Yazıları, DeğerlerimizHalk eğlenceleri yaşadıkları/varoldukları toplum içinde aidiyet kazanırlar ve bulundukları kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol oynayarak, temsili bir rol üstlenirler. İşte bir gölge oyunu kimliğiyle Türk halk eğlenceleri arasında yerini alan halk sanatımız Karagöz, bu bağlamda önemli bir eğlence aracı olmuş, bir yandan halkı eğlendirirken, bir yandan da toplumun çeşitli tabakalarına mesajlarını iletmiştir. Bunu yaparken sadece halkı değil, saray ve konak çevresini de etkisi altına almıştır. Günümüzde de “halkın dili” olan Karagöz’de güncel karakterler gölge oyununa uyarlanmakta, zaman zaman Sezen Aksu, Tarkan ya da “Oniki dev adam” tasvirleri kullanılmaktadır… devamı »
TRT’ye Mektup… Prof.Dr. Erol Belgin
Eklenme Tarihi : 20 Ağu 2010 | Kategori: Cevabi Yazılar, Eleştiri/KritikKonuya en son Musiki Dergisi dilinden -sözün bittiği yer ifadesiyle- 07 Ağustos 2010′ da “TRT TV’de GTSM’ne Fatiha” şeklinde dikkat çekmiş idik(1). TRT Tv’nin geleneksel Türk müziği yayınsızlıkları uygulaması nedeniyle tepkiler yağmaya devam ediyor. Hacettepe Üniversitesi -Batı Müziği- Devlet Konservatuarı Müdürü ve Türk Musikisi Vakfı Başkanı Sn. Erol Belgin’in mektubu: “Sayın Yetkili; TRT Kurumu, Eğitim, Habercilik, Kültür ve Sanat alanlarındaki yayınları, daima nitelikli ve ilkeli tutumu ile Ülkemizin en gözde kurumlarından birisidir. Ancak, son zamanlarda bu üstün niteliklerin yerini, -özellikle müzik yayınlarında- büyük bir başıboşluk almıştır… Aşağıda anlatacağım yaşamış olduğum olay her gün tekrarlanan ve kurum kimliğine hasar veren olaylardan sadece bir tanesidir… devamı »
Sanat Müziğinin Bâbil Kulesinde Mahsur Kalmış Güzel Sesli Romantik Kuşları…
Eklenme Tarihi : 19 Ağu 2010 | Kategori: Arabesk Dönüşüm, Yazarlarımız: A.SarıSanat, artık öğretimi klasik normlar üzerinden yapılan klişe değil… Onlar Ülke’nin elit kesiminin içinde yüzyıllardır müzik yapıyorlar… Daha doğrusu yapıyorlardı. Yaşamlarını, varoluşlarını yıllar yılı öylece sürdürdüler. Son yıllarda klasik sanat anlayışı açısından yolunda gitmeyen bir şeyler var. Salonlar eskiye oranla büyük ölçüde boş kalıyor. CD’ler rağbet görmüyor. Paralı alıcı bulmuyor. Müzik sanatı bir değişimin eşiğinde… devamı »
Günümüzde Toplumun Sanat, Sanatçı ve Yaratıcı Düşünce Algısı Üzerine… Gülay Karamahmutoğlu*
Eklenme Tarihi : 18 Ağu 2010 | Kategori: Fikir YazılarıSanat eserleri ulusların düşün hayatının doğal sonucu olarak ortaya çıkar ve bir ülkede yaşayan toplum varlığının vücuda getirdiği kültürel birikimin en dolaysız örneklerini teşkil ederler. En genel tanımla açımlamak gerekirse sanat, insanı insana insan yolu ile anlatan, insana özgü bir etkinliktir. İnsan, yaratıcı düşüncenin hem öznesi hem de nesnesi olarak, varoluşsal anlamda yaratıcı bir zihinle doğmuştur. Yaratıcılık, üretkenlikle birlikte insanın varoluş nedenlerinden biri hatta en önemlisidir… devamı »
Sanat Etkinliklerinde “Protokol” Meselesi… Yrd.Doç.Dr. Göktan Ay
Eklenme Tarihi : 17 Ağu 2010 | Kategori: Eleştiri/Kritik, Fikir Yazıları… Bir kısım protokol kendi yerinin ayrılmak zorunda olduğunu sanarak, ya son anda gelirler, ya da geç gelirler. Gelmediklerinde boş kalan koltukların ne kadar kötü bir görüntü verdiğini düşünmezler… Şimdi uygulanan şekliyle; Protokol halktan kopuk olmaktadır… Protokol halkın heyecanını alamamaktadır… Protokol, en önde olduğu için sahneyi bütün olarak görememekte, sanat zevki eksik kalmaktadır… devamı »
Yerel kültür hayatımızda çeşitli ilginçlikler, anlayışlar, inanışlar bulunuyor. İşte bunlardan bir tanesi: “Denizli’nin Sarayköy ilçesine bağlı Tekkeköy’de Sultan Sarıbaba (7. yy) Tekkesi’nin bulunması nedeniyle yıllar, onyıllar değil; yüzyıllardır düğünlerde, Ramazan ayında dahi kültürümüzün en önemli çalgılarından olan davul icra edilmiyor. İcra edildiği takdirde köyde deprem ve fırtınaların meydana geleceğine inanılıyor…” devamı »
« Önceki Yazılar | Sonraki Yazılar »