Müslüman-Arap musiki alanı büyük bir mirası kapsar… Bu uygarlık, Arabistan dışında, Arap dilini ve kültürünü taşıdığı İran, Anadolu, Orta Asya, Afganistan, Endonezya, Afrika ve Hindistan’ın bir kısmına ve bir zaman için İspanya, Sicilya, Güney İtalya ve Doğu Avrupa’nın bazı bölgelerine yayıldı… Yüzyıllar boyunca genellikle Arapların, Yunanlıların, İranlıların ve Türklerin katkıda bulunduğu kabul edilen çokuluslu ortak birikimin oluşumu çok daha geniş ve çok daha karmaşıktır… devamı »


Gökhan Kırdar ile Röportaj… Salih Zengin

Eklenme Tarihi : 11 Kas 2009 | Kategori: Röportajlar


Sonuçta geleneksel müzik dediğimiz sanat Asya’da doğan bir sanattır. O, sonra Batı’ya taşınmıştır… Çok radikal bir sanat kesimi var… Ve halka inmeyi ya da halkın çok tükettiği noktalarda bulunmayı, süpermarketlerde olmayı yanlış buluyorlar… Herkesten farklı bir zamanlamayla yaşıyorum. Sabah ezanına kadar bir hayatım var benim. Bütün tabiatın uyuyor olmasının verdiği bir boşluk, bir rahatlama duygusuyla açıklanabilir bu… Ben bir müzisyenim ve sonuçta müzik sanatı tarihine geçmek isterim. Çok para kazanan kimse tarihe geçmemiştir çünkü. devamı »


Atatürk ve Opera…

Eklenme Tarihi : 10 Kas 2009 | Kategori: Değerlerimiz


“Bulgarlar ve Opera… Mustafa Kemal bunu işittigi zaman hayretten donakaldı. Demek ki Bulgarların bir de operaları vardı. Bizim egemenliğimizden kurtulalı üç-beş yıl olmasına karşın, Bulgarlar’ın operada rol alabilecek sanatçıları vardı. O denli şaşırdı ki ilk gece için operada hemen bir yer aramaya başladı. Ama başvurdugu yerlerden eli boş dönüyordu. Yeni geldiği için çevre de edinememişti. Neyse ki iyi bir rastlantı ile Eğitim Komisyonuna üye olan Şakir Zümre Bey ilk gece için iki yer bulabilmişti… devamı »


İTÜ TMDK Bised Kasım Ayı Etkinlikleri…

Eklenme Tarihi : 09 Kas 2009 | Kategori: Etkinlikler


İTÜ TMDK BİSED(Bilimsel ve Sanatsal Etkinlikler Düzenleme Kurulu) kasım ayı etkinleri belli oldu. 20 yıl önce kaybettiğimiz Türkiye’nin ilk akademik müzikbilim profesörü ve ilk müzikoloji bölümü kurucusu Gültekin Oransay(1930-1989) ölüm yıldönümü olan 20 Kasım 2009 günü öğrencileri ve müzikbilim insanlarının katılımıyla gerçekleşecek panelde anılacak. Bir diğer etkinlikte ise çalgı yapımcısı Ferudun Obul “çeng” yapımını anlatacak. Etkinlikler İstanbul/Maçka’daki İTÜ TMDK kampüsünde… Program: devamı »



Değerli yazar Şeref Oğuz’un “Enayilik & Dâhilik”* adlı yazısını okuyunca çağrışımlar oldu doğal olarak. Gerçi Sn. Oğuz, işi dahilikle karşılaştırarak “siyasete” ince vurgular yapmıştı. Ben de o yazıdan ilham olarak “sanat/müzik alanını” yorumlamak istedim. “İyi fikir ile kötü fikir arasındaki farkı, çoğu kez “zamanlama tayin eder. Ş.O.” Çok doğru, çünkü zamanı iyi kullanmak önemlidir… devamı »


İTÜ TMDK’dan Serdar Öztürk’e Onur Ödülü…

Eklenme Tarihi : 06 Kas 2009 | Kategori: Değerlerimiz


Türk ve Batı müziği çalışmalarını sanat hayatı boyunca bir arada sürdürme başarısını kanıtlayan ender sanatçılarımızdan, öğretmenlerimizden Doç. Serdar ÖZTÜRK sanatının 55. yılında İTÜ Türk Musikîsi Devlet Konservatuarı Müdürlüğü tarafından “Onur Ödülü”ne layık görüldü. Hem renkli kişiliği hem de koro şefliği, yarı opera tarzındaki ses sanatçılığıyla hayranlık ve sevgi duyulan Öztürk’e ödülü “II. Uluslararası İstanbul Koro Günleri Festivali” içinde verilecek. “Serdar Öztürk 55. Sanat Yılı Kariyer Gala Konseri” 6 Kasım 2009 Cuma günü saat 20.30′da İTÜ TMDK(Maçka)Mustafa Kemal Anfisi’nde… devamı »



Şu açık seçik görülen bir gerçektir ki, Türkiye son 80 senedir yapay bir dil ile konuşuyor. Osmanlıca’ dan “Arı Türkçe” ye geçme adına yapılan dil devriminin, olumlu bir takım kazançlarının ötesinde, oldukça olumsuz kayıpları da beraberinde getirdiğini görüyoruz…/.. Oysa, repertuvarında “ Sarahaten acaba söylesem inanmazmı?”, “ Bir bahar akşamı rastladım size”, gibi incelik, zerafet ve saygı taşıyan şarkılar bulunan Türk müziğinin bu içler acısı durumu, toplumsal yapımızdaki düşüşün belirgin bir göstergesidir… devamı »



Devlet katında müzik himayesi örnekleri tarihimizden bugüne uzanır. Müzik ilk zamanlarda padişahın veya şurekasının kişisel zevkine göre düzenlense de daha sonraları; devlet koroları, senfoni orkestraları, opera ve baleleri gibi çeşitlenmeler ortaya çıkmıştır. Bünyesinde bizim gibi üç tür müziği de destekleyen devlet sanat korumasında politikacılar ve onların atadıkları kişilerin “işten anlamamak / desteklemek ve  kendi dediğinin olması”  şeklindeki uygulama aktarımı yıllardır süregelmiştir. Devlet Türk Müziği Korolarında sırf bu nedenle 20 yılda üç yönetmelik çıkartıldı. Alın size bir yap-boz olayı daha… “Hergelen yönetici yeni bir yönetmelik çıkarıyor” izlenimi doğmuştur Şimdi ise döndüncüsünün hazırlanacağı yetkili ağızlardan dilleniyor… Sözkonusu yönetmelik yenileme olayları zinciri alaturka bir hikaye gibi. İleride anlatacağız…  Şimdi 1957’deki Riyaset-i Cumhur Orkestrası -yönetmeliği değil-Kanununu sunuyoruz. Yorum sizin… devamı »


İnci Çayırlı… Ahmet Rasim Küçükusta

Eklenme Tarihi : 04 Kas 2009 | Kategori: Konserler


İnci çayırlı sesiyle, tavrıyla, zarafeti ile senelerdir Türk musikisinin yaşayan efsanesi. O, Münir Nurettin’ in gözdesi, Kadıköy’ lü güzel sarışın kız hâlâ. Enis Batur’ un tarifiyle musikimizin ‘Kutup Yıldızı’. Mustafa Keser onu dinlerken gözyaşlarını tutamadığını söyledi. Mehmet Barlas O’nu şu sözlerle ne güzel anlatmış: ‘Nasıl bir duygu acaba bu kadar güzel bir sese böylesine zengin bir yorumlama gücüne sahip olmak. Acaba İnci Çayırlı diğer insanlardan ne kadar farklı olduğunu biliyor mu?’ … devamı »



Bestecimiz Hasan Ferid Alnar’ın(1906-78) gençlik, olgunluk ve son dönem eserlerinden üçünün ilk seslendirmeleri, Ruhi Ayangil yönetiminde “A capella Ayangil” ve Şef Romeo Rimbu şefliğinde “Oradea Filarmoni Orkestrası” tarafından yapılarak “Bir Cumhuriyet Çınarı–Ferid Alnar” başlıklı bir CD albüm çalışmasında toplandı. devamı »



“La Scala’da milliyetlerimize bakmadan bir sanatçı, bir insan ya da bir enstrümentalist olarak görüyorlar. Önemli olan kim olduğunuz değil, ne yaptığınız, nasıl çaldığınız… ‘Biz şöyleyiz, Avrupa şöyle’ diye düşünülüyor hep, ama böyle bir ayrım yok. 500 yıl Osmanlılar, Türkler zaten Avrupa’daymış. Hele insan sanatçıysa, müziğe ya da herhangi bir sanata baş koyduysa sanatın dilinin evrensel olduğunu unutmamak gerekli… Dinliyorlar, tanıyorlar, nasıl çalıyorsunuz bakıyorlar, sınavı geçiyorsunuz, ondan sonra sizi kontratlı çağırıyorlar. Yoksa ‘şöyle biri varmış şöyle iyiymiş’ deyip almıyorlar…” devamı »



Sanatta Yeterlik, Türkiye üniversitelerinde doktora karşılığı olan akademik bir ünvandır. Bu ünvanın güzel sanatlar yüksek lisans (master of fine arts: MFA., master of philosophy: Mphil. gibi) veya “PhD” Ya da “Dr.” Şeklindeki unvanlarla bir bağlantısı kurulama- mıştır. Nitekim ülkemizde doktora karşılığına denk gelen “Sanatta Yeterlik” olarak tanımlanan bu unvanın kazanımlarına ilişkin dünyadaki uygulamalar çeşitlilik göstermekte ve tartışılmaktadır.** (YÖK, 2007 strateji raporu)… devamı »



Viyana’daki, öğrenimlerinden yeni dönen Seyfettin Asaf ve Mehmet Sezâi kardeşler 1925 yılında resmi olarak ilk kez halk ezgilerini derlemek ve notaya almak üzere Batı Anadolu’ya gönderildi. Asal kardeşlerin notaya aldıkları ezgilerden yetmiş altı tanesi Yurdumuzun Nağmeleri adı altında bastırıldı. Ancak, bu kitaptaki türkülerin, derleme anında, dikte yoluyla notaya alınması ve notaların şüphe uyandırması nedeniyle yeterince ilgi uyandırmadı, üstelik; tenkîd edildi… İ.Ü. Devlet Konservatuvarı Arşivi’nde 1987 Ekim-Kasım boyunca iki ay çalışma imkanı bulduk… Buradaki 2905 no’lu plak, Adana’da ilk defa fonografla derlenmiş olan meşhur “Kozanoğlu” türküsünün plağı mı idi? devamı »



1982 Anayasası Beş Yıllık Kalkınma Planında şimdiye(1988) kadar ihmal edilmiş olan Türk Musikisinin araştırılması, geliştirilmesi ve tanıtılmasının ana ilke olarak benimsenmesini; öğretimin çeşitli kademelerinde verilen musiki eğitiminin, Türk Musikisinin gençlere tanıtılması ve sevdirilmesi amacı ile yeniden düzenlenmesini; yeni birimlerin faaliyete geçmesi, Türk Musikisi Eğitiminin başıboşluktan kurtarılarak, belli bir program dahilinde disipline edilmesi hususunda önemli adımlar atılmasını sağlamıştır… devamı »


Sarıyer Armoni’den Cumhuriyet Konseri…

Eklenme Tarihi : 28 Eki 2009 | Kategori: Konserler


Sarıyer Belediyesi, Cumhuriyet Bayramı coşkusunu paylaşmak üzere bir dizi etkinlik düzenledi. 29 Ekim Perşembe akşamı Kireçburnu Haydar Aliyev Parkı’nda, Sarıyer Belediyesi Armoni Orkestrası, Ersin Antep yönetiminde “Marşlarla Cumhuriyet Tarihi” başlıklı anlatımlı bir konser verecek. Solist olarak Bariton Levent Fevzi Arslan’ın yer alacağı konserde Kurtuluş Mücadelesi ezgilerde anlatılacak. Konserin başlangıç saati; 18.00 … devamı »



TÜRKSOY (Türk Kültür ve Sanatları Ortak Yönetimi) Opera Günleri’nin on ikincisi 24 Eylül ile 2 Ekim tarihleri arasında yer aldı. Mersin ve Girne’deki seslendirmelerin ardından 2 Ekim akşamı Kadıköy Belediyesi Süreyya Operası Sahnesi’nde Kız Jibek (İpek Kız) Operası sahnelendi. Türkiye’de ilk kez sahnelenen İpek Kız, Kazak folklorunun en önemli lirik-epik destanlarından biridir. İpek Kız, dünya kültür mirasına dahil edildikten sonra UNESCO tarafından 2008 yılı destanın 500. yıldönümü olarak ilan edilmiştir. Bu Kazak destanı üzerine librettoyu G. Musrepov, müzikleri ise Ye. G. Brusilovskiy yazmış, bestelenen ilk Kazak operası olarak tarihe geçmiştir… devamı »



İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Aziz Kocaoğlu, büyük başarısı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi açılışının hemen ardından uluslararası nitelikte görkemli bir opera binası yapılması için harekete geçti. Önce büyük bir jüri topladı. Sonra üstün niteliklere sahip bir opera binası için düğmeye bastı…Düşüncesi ve hayaldeki romantik canlandırımı güzeldi… Geçenlerde bir haber daha vardı. Büyükşehir Belediyesi’nin Bornova Aşık Veysel Rekreasyon Alanı’nda 5 bin kişilik açıkhava tiyatrosu yapacağı duyuruluyordu… Açılan birçok kültürel kompleks İzmirli’den yeterli ilgiyi görmedi. Sanki İzmir geri kalmışlığının kompleksini kültür kompleksleriyle gidermeye çalışıyor… devamı »


Müzikle Dans Eden Beyin…

Eklenme Tarihi : 24 Eki 2009 | Kategori: Araştırma Yazıları


Keman çalışı da öyleydi: Doğru çalmak için değil… Yayı titretmeden düz çekmek, pis basmamak, doğru vibrato yapmak değil amacı… Ruhtan, beyinden çıkan bir ‘Düşüncenin’ hayata geçmesi için müzik yapmak… Bu türden bir mutluluk kavramının varlığı kuvvetle hissedilse de tanımı bir türlü yapılamayan, yapıldığında da her ağızdan başka seslerin çıktığı aşk kavramı gibi bir şey. Yaşanıyor, kavranıyor ama ifade edilemiyor. İnsan, odanın bir köşesinde oturmuş, radyo sesi eşliğinde gazete okurken birden beklenmedik bir müziğin çalmaya başlamasıyla tempo tutmaya başladığı, sonra da belki bütün varlığıyla katıldığı bu müzikle duyduğu ‘mutluluğu’ ne ile ve nasıl ifade edebilir? Ya da neden ifade edemez?.. Bu çabalar, henüz yeniyse de Biyomüzikoloji adı verilen bir bilim dalının tanımlanmasına bile neden oldu… devamı »


VEKOM 2010 Yıllık Programı…

Eklenme Tarihi : 23 Eki 2009 | Kategori: Etkinlikler


3 Haziran 2001’de genç yaşta aramızdan ayrılan dünyaca ünlü piyanist ve besteci Vedat Kosal anısına, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde kurularak Ruhi Ayangil ve Z. Gülçin Özkişi koordinatörlüğün- de yürütülen Vedat Kosal Müzik Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKOM), müzik ve sanatla ilgili seminerlerine bu yıl da devam ediyor. Akademisyen ve sanatçıların katılımıyla gerçekleştirilecek etkinlikler her cuma saat 14.00’da Yıldız Kampüsü Agavat Binası VEKOM’da ücretsiz olarak izlenebilecek… Katılıcımlar ve program: devamı »



Bona… Müzikle tanışmaya başlamış hemen her öğrencinin yanıbaşında bulunması gerektiği öğretilen kitap. Nota değerleri taksimat bilinci… İster özel ders, ister müzik okulu öğrencileri nota öğrenmeye önce ezgisiz ritm alıştırmalarıyla başlar. Bona,  müzik öğretmenlerinin nota öğretimine başlangıç için kullandıkları nota değerlerini öğreten bir metoddur. Kelime kökeni çoğu müzik uğraşanımız tarafından bilinmez, dolayısıyla da öğretilmez… “Bona” kelimesinin öyküsü… devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz