İstiklal Marşımız 88 yaşında…

Eklenme Tarihi : 13 Mar 2009 | Kategori: Haberler


İstiklal Marşı’nın kabul edilişinin 88′inci yıldönümü ilk kez resmi olarak kutlandı…. 12 Mart 1921’de kabul edilen İstiklal Marşımız, yurdumuzun düşman işgaline uğradığı felaket günlerinde hazırlandı. Düşmana karşı Anadolu’da tutuşan heyecanı koruyacak; vatan sevgisini ve inancı canlı tutacak bir marşın hazırlanması düşüncesi doğmuş ve bu yönde çalışmalara başlanması istenmişti… devamı »



Ülkemizde halen yeterince bilinmeyen ve kurumsal eğitimi/araştırması yapılmayan bir dal olan elektroakustik müziğe dair bir sunum ve genç besteci Mehmet Can Özer’in bu alandaki eserlerinin dinletisini içeren etkinlik, 14 Mart 2009 Cumartesi saat 15:30’da BESOM’da gerçekleştiriliyor. Sunum ve dinletinin ardından Mehmet Can Özer’in geliştirdiği “Aşure” isimli yazılımla kısa bir doğaçlama da yapılacak… devamı »



Türkler tarih boyunca geniş bir coğrafyada yaşamışlar ve çeşitli kültürlerin müzikleriyle etkileşim içerisine girmişlerdir. Orta Asya’da göçebe hayat sürerken, komşu Çin, Moğol ve Hint müzikleriyle, Batı Asya’da Fars müziğiyle karşılaşan Türkler, İslamiyet’in kabulünden sonra, Arap ve Farslarla birlikte birtakım yeni müzik oluşumları meydana getirmişler, Osmanlı döneminde özellikle Balkanlarda müzik sentezlenmeleri yaşanarak; İstanbul her yerden müzikçilerin akın ettiği, Doğu’nun en büyük müzik merkezi haline gelmiştir… devamı »



Kurtuluş Savaşı yıllarında , askerliğini yaptıktan sonra, 1922′ İzmir’ e yerleşir. Bu yıllarda dönemin ünlü sesi “Deniz Kızı Eftalya“ Hanım ile 2. evliliğinin ardından 6 ayrı hanımla da evlilik yapacaktır. 1928 yılında eşi ile Paris’ e gitti. 1932 yılına kadar Paris’ te yaşadı…Sadece bestekârlığı değil , daha da önemlisi keman sanatçılığı ile bir döneme damgasını vurmuştur. M.Nureddin Bey , Safiye , Müzeyyen , Hamiyet Hanımlar, P.A.Sözeri , S.T.Gülerman , Z.Müren ve bir çok ünlü soliste maestro olarak eşlik etmiştir… 40 yıl önce bugün (11 Mart 1969) İstanbul’ da hayata veda etti. devamı »



Kitap, iki ciltten oluşmaktadır. I. cildin tamamını oluşturan dört bölüm âşık sanatını incelemeyi esas almaktadır. Birinci ciltteki ilk üç bölüm âşıklık geleneğinin ana hatlarını; dördüncü bölüm âşık fasıllarında icra edilen türleri, çeşitleri, çeşitlemeleri, biçimleri ve repertuvar elemanlarını anlatmaktadır… Kastamonu’da Âşık Fasılları, Kastamonu müzik tarihine, Türk müzik tarihine, âşık edebiyatına, âşık müziğine, âşık müziğinde türler için getirilmeğe çalışılan kriterler konusuyla, türlere açıklık getirmesiyle, hem derlediği ve hem de değerlendirdiği bilgileriyle, hem de notalarla büyük katkı sağlamaktadır. devamı »



Bombalanmış köprüler, perişan demir yolları üzerinden Edirne’ye oradan da İstanbul’a varıp tekrar öğretmenliğe başladı. Viyana Musiki ve Tiyatro Akademisi mezunu ses öğretmeni olarak İstanbul Belediye Konservatuarı’nda çalışmaya başladı. Kesin ölüm tarihi bilinmemektedir…Çok tanınmamasına rağmen okullarda hemen hemen her çocuğa öğretilen bir çok eseri, şarkıları vardır. İşte bir tanesi: “Orda bir köy var uzakta” (Söz: A.Kutsi Tecer)… devamı »



Konfüçyüs, asırlar önce: “Eğer bir ulus, dilini doğru ve güzel kullanmıyorsa, hiçbir kurum görevini yerine getiremez. Hasta derdini, öğretmen dersini, sanık sandalyesinde oturan kişi suçsuzluğunu anlatamaz. İnsanlar birbirini anlamayınca toplum kargaşaya ve anarşiye sürüklenir. İşte bunu önlemek için dili iyi öğretmeliyiz; çünkü dil insanlar arasında anlaşmayı sağlar.” demiş. devamı »



Önümüzde seçimler var… Görev ve sorumluluk hepimize düşüyor diyor, Siyasilerimize ve Belediye Başkan Adaylarımıza Açık Çağrı mızı yineliyoruz; Istanbul Türk Müziği Dernek ve Vakıfları Dayanışma Konseyi’ni oluşturan Dernekler ve Vakıflar olarak; bir nesil tarafından kazanılan vatan ve değerlerin; takdir edip korumayı ve geliştirmeyi başaracak yeni nesiller tarafından gerçekleştirileceğine inanmaktayız… devamı »



Bir devir kapanıyor. Bu müziğin kurumlaşmasında hiçbir maddi çıkar gütmeden çaba harcayan değerlerimiz ya aramızdan ayrılıyor, ya da köşelerine çekiliyor… Özverilerle kurulan geleneksel Türk müzik kurumlarımızda göreve gelen ikinci kuşakta kimi mesleki yetersizlikler ve bu yetersizliklerin getirdiği çöküşler “farkındasızlığın mutluluğunda” yeni denizlerde fenerini arıyor… devamı »



Eskiden de kadın sanatçılarımız vardı. Ama bugünkü gibi mektepli değillerdi. Dolayısıyla durum bugünkünden çok farklıydı. Şimdi ise müziğimizin okullu kadınları müzik dünyamızda hem müzisyen, hem akademisyen, hem de yönetici olarak görev alıyorlar. Bunda Mustafa Kemal Atatürk’ün katkısını kimse inkar edemez… Dünya Kadınlar Günü, İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda kadın müzisyenlerimizin mızrabından, yayından, seslerinden dile gelen ezgilerle kutlanacak… devamı »



Reftar Kalfa, Dilhayat Kalfa, Güler Kalfa, Dürr-i Nigâr Hanım, Fatma Sultan (Gevherî Osmanoğlu), Fehime Sultan, Kadriye Sultan, Hatice Sultan, Fatma Hanım, Kevser Hanım, Peruz, Şamran, Amelya, Virjin, Aranik, Pipina, Anjel, Matilt Viktorya, Büyük Mori, Eleni, Minyon Virjin, Viyolet, Flora, Küçük Amelya Seniha Kambay, Leyla Saz, Vecihe Daryal, Enise Can, Fulya Akaydın, Fahire Fersan, Faize Ergin, Neveser Kökdeş, Bedriye Hoşgör, Nevzad Akay… devamı »


Genç Arpistler Konseri – II…

Eklenme Tarihi : 04 Mar 2009 | Kategori: Konserler


İstanbul, İzmir, Ankara ve Mersin Konservatuvar arp öğrencilerini biraya getiren “Genç Arpistler Konseri”ne geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Yıldız Teknik Üniversitesi Vedat Kosal Müzik ve Uygulama Arastırma Merkezi (VEKOM) evsahipliği yapıyor. Tarih: 5 Mart 2009 Persembe, Saat: 17.30 / YTÜ - VEKOM… devamı »



Yıllarca kağıt dergi olarak yayınlanıp, daha sonra İnteraktif ortamda günlük e-gazete olarak işlevini sürdüren Mavi Nota Müzik Gazetesi tarafından yürürlükteki ödül şartnamesi çerçevesinde düzenlenen 2008 MAVİ NOTA MÜZİK ÖDÜLÜ’nün 5.Ocak.2009 tarihinde internet üzerinden başlanan oylaması, 28.Şubat.2009 günü saat 24.00 itibariyle tamamlandı. Oylamaya katılan sekiz aday arasından ödülü kazanan sanatçımız Dilek Türkan oldu. devamı »



1997 yılından bu yana yayın hayatına devam eden Musikişinas dergisi, 10. sayısıyla okur karşısına çıkıyor. Boğaziçi Üniversitesi Türk Müziği Kulubü öğrencilerinin, konusunda uzman isimlerin katkılarıyla hazırladığı dergi, alanında tek olma özelliğini sürdürüyor… Musikişinas Dergisi’nin 328 sayfalık yeni sayısında okuyabileceğiniz yazılar: devamı »



Yirminci yüzyılın önemli buluşu ve yazılı basın dışında kulağa hitabeden ilk kitle iletişim aracı Radyo Yayıncılığı’ nın öncüsü “İleri” Gazetesi sahibi Sedat Nuri(İleri) Bey (1888-1943) dir. Yakın arkadaşı –II.Abdülhamit döneminde evden eve telgraf hattını kurmuş olan- Hayrettin (Hayreden) Bey’ in işin tekniğine ilişkin yardımları sonucu, birlikte geliştirdikleri bir radyo alıcısıyla beraber M. K. Atatürk’ ün huzuruna çıkarlar. devamı »



Fazıl Say: …Şimdiki çocuklar, eski jenerasyonlar gibi değil zaten. Çok farklı yaşamları var. Çok daha yalnız bir yaşamları var. Sokak yok artık, bizim çocukluğumuzdaki gibi. Evde playstation, bilgisayar falan. Her şey çok görsel ve tek kerelik bazen. Öyle 24 saat uğraşayım, piyano çalışayım, yeni jenerasyonda yok. Bu jenerasyondan nasıl sanatçı çıkacak bilmiyorum doğrusu… Kızım iyi bir klasik müzik dinleyicisi olsa o bile yeter… devamı »



Genç bir kadın. Henüz 25 yaşında. Bir gece, bir davette başbakanla tanışıyor. Daha doğrusu başbakan onu uzaktan görüyor, elinden tutuyor ve bahçeye çıkarıyor. Sonra saatlerce dolaşıyorlar. Film gibi değil mi? Opera sanatçısı Ayhan Aydan ve Adnan Menderes’in tanışmaları aynen böyle cereyan ediyor… Ancak Ayhan Aydan, bu ilişkiyle ilgili adeta sessizlik yemini etmişti. Birkaç istisna dışında kimseyle konuşmamıştı. Bunlardan biri eski bakan, yazar Yılmaz Karakoyunlu’ydu. devamı »



Geleneksel Türk Müziği’nin akademik anlamda ilk resmi konservatuarı olan İTÜ TMDK, 03 Mart 2009′da kuruluş yılı kutlamalarına sahne olacak. Saat 17.00’de pilav dağıtımıyla başlıyacak olan kutlamalar, 19.30’da Rektör Prof.Dr. Muhammed Şahin ve Konservatuar Müdürü Prof.Dr. Cihat Aşkın’ın konuşmalarının ardından geniş katılımlı konser ile devam edecek. İTÜ Maçka Kampusu’ndeki Mustafa Kemal Anfisinde gerçekleştirilecek olan konserde ülkemizin önde gelen bazı sanatçıları da sahne alacak… devamı »


Bir Hoş Maksim Olur ki… Ergun Hiçyılmaz

Eklenme Tarihi : 28 Şub 2009 | Kategori: Basından


1950′lerde başlayan gazino geceleri döneminde tek parti devri bitmiş, çeşitli alanlarda “çoğulcu” anlayışın örnekleri görülmeye başlamıştı. Yani Hafız Burhan’lar, Seyyan Hanım’ların sesleri daha bir duyulacaktı. “Tek ses”li devir yerini “çok ses”liye bırakıyordu. Saz yoktu artık, sazlı sözlü akşamlar bahçelerden gazinolara ulaşıyor, sadece gece programları yetmiyordu. devamı »



Ülkemizde hemen her şehirde cemiyetler ve topluluklar var. Tarihin hiçbir çağında binlerce cemiyetimiz olmamıştı. Bu mekânlarda, mûsikî heveslileri, topluca veya bireysel olarak sanatımızı icrâ ediyorlar. Ne kadar güzel değil mi?.. El cevap: DEĞİL!.. Buralarda toplulukları yöneten birtakım şefler (!) var. Bu zatların hepsinin mârifetleri kendinden menkul… devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz