1970 sonrası Almanya’da akrabası veya arkadaşı olanlar, onların arabalarında mutlaka minare logolu kaset kapaklarıyla karşılaşmış ve mümkündür ki içindeki o arabesk kaseti de dinlemişlerdir. Müzik yapım şirketi Minareci Videola arabesk müziğin Almanya şubesi/temsilcisi idi. Hatta “Türkiye’deki arabesk müziğe gurbetten yön veren plak şirketiydi” demek hiç de yanlış olmaz… devamı »


Serkan Çağrı’nın otomobiline hırsız girdi…

Eklenme Tarihi : 08 Oca 2014 | Kategori: Haberler


devamı »


Eğlenirken bayağılaşmak…

Eklenme Tarihi : 07 Oca 2014 | Kategori: Basından


Yahya Kemal (1884-1958) 1914′de, yani 100 yıl önce yazdığı “Edebiyata Dair” başlıklı makalesinde(*) İstanbul’da Dârülbedâyî’nin yani konservatuvarın açılmasını en büyük inkılaplardan biri olarak görür. Çünkü “eğlenirken bayağılaşmak” yerine bir zevk terbiyesi gelişecekti. “Göbek çalkalamak zevkini geçmeyen rakslar” yerine mesela müzikallerimiz olabilecekti… devamı »


Prof. Dr. Ayhan Zeren aramızdan ayrıldı…

Eklenme Tarihi : 04 Oca 2014 | Kategori: Değerlerimiz


Yıllardır tartışılagelen geleneksel Türk müziği ses sistemi, fiziği üzerine ölçüt alınan birkaç kitaptan üçünü yazarak müzikoloji dünyamızda haklı bir yer edinen kimya yüksek mühendisi, fizikokimya Prof. Dr. Ayhan Zeren 02 Ocak 2014 günü 85 yaşında Ankara’da aramızdan ayrıldı. 03 Ocak’ta düzenlenen sade bir törenin ardından Ankara Cebeci Mezarlığı’nda toprağa verilen Ayhan Hoca şöyle diyordu Müzik Fiziği kitabında: “…Müzikçiler büyük bir çoğunlukla mesleklerini fiziğin varlığının farkında bile olmadan sürdürüyorlar…” devamı »


Silent kemane!..

Eklenme Tarihi : 03 Oca 2014 | Kategori: Çalgılar


Piyasa müziğinde kullanımı yaygın olan çalgıların şeklinin çerçevesinin alınıp, buna tel ve mini mikrofon eklenmesiyle meydana gelen, İngilizce’de adına “silent” denilen; sözlük anlamının “dilsiz, sessiz -belki de- silhouette/siluet (gölge görüntü)” şeklinde çevrilebilecek olan çalgı tiplerine bir yenisi daha eklendi. “Silent kemane”… Biz bunlara “çerçeve”(*) diyoruz. Silent kemane Türk halk müziği çalgısı kabak kemane’den esinlenilmiş… Çalgı orijinalinde gövde kabak, göğüs deri… Ahmet Ali Çakır’ın ürettiği ve adına kemane dediği çalgıda kabak da , deri de yok. Belli ki “silent” çalgılardan kopyalamış… Kemane ismi tabii ki kimsenin tekelinde değil, ama insanın Orhan Veli’nin şiirde yazdığı gibi “…böyle de yapılmaz ki…” diyeceği geliyor. Kemane yerine daha uygun, orijinal bir isim pekala bulunabilirdi…  devamı »



Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği’nin (MESAM) geçtiğimiz günlerde yapılan sekizinci olağanüstü genel kurul toplantısı olaylı geçti. Arif Sağ başkanlığındaki yönetim kurulunun tamamı, ‘çeşitli iş ve işlemlerinde usulsüzlük yaptıkları ve görevi kötüye kullandıkları’ gerekçesiyle genel kurul tarafından azledildi… devamı »


Yeni Yılda Mutluluklar Diliyoruz… Musiki Dergisi

Eklenme Tarihi : 01 Oca 2014 | Kategori: Spot




Bir ömür, her anı sanatla dopdolu geçen yıllar… Yüzlerce konser, pek çok makale, beste ve binlerce öğrenci İzmir’de; radyosuyla, konservatuvarıyla, korosuyla, yeşeren emeklerinden… devamı »



Türk Müziği’nin en önemli niteleyici ve belirleyici unsuru olan makamlar tarihsel süreçte çeşitli teorik metotlarla ve ses sistemleriyle açıklanarak kavramlaştırılmaya çalışılmış ve bu konuda birçok müzik teorisi eseri yazılmıştır. Türklerin müzik tarihi M.Ö. III. yüzyılda Orta Asya’da yaşayan eski Türk kavimlerine kadar uzansa da, müzik teorisiyle ilgilenmeleri İslamiyet’in kabulüyle birlikte başlamıştır… devamı »



İşte sözün burasında bize göre “Geleneksel Türk Müziği Çalgılarınca Oluşturulmuş Çoksesli Oda müziği Kümeleri/Eserleri ve Uluslararası Sergileme Bilinci” devreye girmektedir ki; bundan kastettiğimiz; 200 yıldır uygulanan batı öykünmeciliği ve bunun sayesinde müziğimizin temel direği haline gelmiş, tartışmalı ana müzik sistemimiz değildir… Arel’in çabalarından sonra sessizliğe bürünen “Türk Müziği çalgılarıyla çok seslilik bilinci”; 1980’lerde Cüneyt Orhon, Necati Giray, Cafer Açın gibi birkaç elit müzik uğraşanımızın arayışları ve deneysel çalışmalarıyla canlandırılmaya çalışılmış, ikinci nesil tohumları atılmış olsa da başarılı olamamıştır… devamı »


Müzik-Medya Sempozyumu başvuruları…

Eklenme Tarihi : 23 Ara 2013 | Kategori: Kongre.simp.panel


21 yıldan bu yana düzenlenen “İstanbul Türk Müziği Günleri” bu yıl 20 Nisan-31 Mayıs 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Etkinlik kapsamında müziğimiz açısından önemli bir sempozyum yer alıyor. “Uluslararası Müzik ve Medya Sempozyumu”… Müzik ve medya ilişkisi, uğraşanlarının el yordamıyla yollarını bulmaya çalıştığı; üniversitesinden, korosuna, sanatçısına, yazarına,  CD, internet sektörüne ve yan alanlarına uzanan karmaşık problemleri içinde barındırıyor…  devamı »



Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında düzenlenen 1. Türkvizyon Şarkı Yarışması‘nda Azerbaycan adına yarışan Farid Hasanov finalde 24 ülkenin katıldığı oylama sonucu 210 puan toplayarak birinciliği kazandı. Türkiye temsilcisi Manevra Grubu ise 187 puan alarak beşinci oldu… devamı »


1. Türkvizyon Şarkı Yarışması Eskişehir’de…

Eklenme Tarihi : 17 Ara 2013 | Kategori: Yarışmalar


“Kültürel coğrafya” deyimimizin en işlevsel etkinliği olmaya aday 1. Türkvizyon Şarkı Yarışması Eskişehir’de düzenleniyor. 19 Aralık 2013′deki yarıfinalin ardından final 21 Aralık’ta. İlk bakışta Avrovizyon (Eurovision) Şarkı Yarışması’na alternatif olarak mı düzenlendiği sorusu akla gelse de, yetkililer öyle olmadığını dile getirseler de, artık iki şarkı yarışmamız var: Coğrafyamızın solunda Avrovizyon(Eurovision), sağında Türkvizyon… Bu ilk Türkvizyon’a Türkiye’yi temsilen -16 yorumcu ve beste arasından seçilmiş olan- Manevra Grubu ‘Sen, ben, biz’ şarkısıyla katılacak… Ödüller Anka Kuşu… devamı »


Hazret-i Mevlânâ ve ney… Osman Ünlü

Eklenme Tarihi : 17 Ara 2013 | Kategori: Basından


TGRT TV “Huzura Doğru” programı sürekli konuğu, Türkiye Gazetesi köşe yazarı Osman Ünlü’nün 16 Aralık 2013 tarihli yazısını yorumsuz aktarıyoruz: “…Celâleddîn-i Rûmî hazretleri, ney ve başka hiçbir çalgı çalmamış, mûsikî dinlememiş ve raks yâni dans etmemiş, oynamamış, dönmemiştir… Mevlevîlik, sonraları câhillerin eline düşdüğünden, ney’i çalgı sanarak, ney, dümbelek gibi şeyler çalmaya, dans etmeye, oynamaya, dönmeye başlamışlar, ibâdete harâm karıştırmışlardır…” devamı »



Türkü: Basit anlatımıyla yöre toplumuna malomuş ezgi… Ankara, Karadeniz ve Deyişler’in yaşayan, bestelenen örneklerini biliriz. Peki türkülerimizin o yöre tarafından günümüzde unutulup, unutulmadığı, hala söylenip söylenmediği hakkında nasıl bir kanaat yürütebiliriz?.. Çoğu üniversite öğrencisi, kimi köy sakini, kimi roman müzisyen 57 gönüllü yerel icracının yer aldığı görüntüler Çanakkale ili sınırlarının doğal güzelliklerinde kaydedilmiş. Bir yerel türkü, günümüz hem halk, hem eğitimli müzik anlayışının içten gelen yaklaşımıyla, imece usulünde, böylesine güzel mi seslendirilir ve görüntülenir imiş… Bir türkünün gerçekten türkü oluşunu ve o türkünün yaşam belirtilerini özünde hisseden günümüz müzisyenlerini ve yöre görüntülerinin eşliğinde aktarıyoruz. Çanakkale Türküsü “Karyolamın demiri” devamı »



Son günlerde Türk müziğinden alınan şarkılarda artış gözleniyor. İsrail ve Rusya’lı şarkıcılar Orhan Gencebay ve Ahmet Kaya’nın şarkılarını kendi dillerine adapte ettiler… Eskiden Türk popüler müziği şarkıcıları özellikle yakın coğrafyalarda bestelenmiş, seslendirilmiş yapıtları Türkçeye aranje ederler, bunların ismine de aranjman derlerdi. Hatta o zamanlar arabesk olarak nitelenen kimi Arap şarkılarının batı tarzında makyajlanmış örnekleri -örneğin Enrico Macias(*)- pop müzik altında Türkiye’ye ithal edilir, dönemin deyimiyle hafif müzik şarkıcılarımız tarafından seslendirilirdi… devamı »



Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Bakanlığının 18 Kasım 2013 tarihindeki TBMM plan bütçe görüşmeleri sırasında söylediği devlet sanat kurumlarının kapatılacağı yönündeki beyanatı ardından 14 Aralık 2013′de TBMM Genel Kurul’da yeni açıklamalar yaptı… devamı »



Silindir üzerine kayıt yapan fonograf çoğumuz tarafından bilinir. Ve en yaygınlaşanı taş plaklar, gramofon ardından manyetik bant üzerine kayıt… Bu ikisinin arasında bir cihaz var ki pek bilinmez. Fonograf ile hemen aynı tarihlerde temeli atılmış, asıl popülaritesini 1940-50 yılları arasında kısa bir zaman diliminde yaşamış, tel üzerine kayıt yapma özelliğiyle dikkati çeken Wire Recorder “tel kaydedici” olarak isimlendirilen aleti tanıtmak istiyoruz. Turkish ismiyle “Telli Teyp”… devamı »



devamı »



Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı: “Türkiye Sanat Kurumuna ilişkin yasa tasarısı çalışmaları henüz neticelenmedi. Çalışmalar devam ediyor. Anadolu’daki sahnelerin, tiyatroların ve yerli oyunların sayısının artması konusunda Bakan Bey’in bir talimatı var. Anadolu’da her yere ulaşmaya çalışıyoruz. ‘Bizi kapatacaklar’ dedikoduları âfâki şeyler… Kurumu için hiçbir şey üretmeyen, dışarıya, piyasaya çalışan sanatçıyla kurumu için çalışan sanatçıyı bir tutmamak lazım…” devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz