Venezuela’da sokak çocuklarının müzik eğitimi sağlanarak oluşturulan orkestra ve bu orkestradan yetişen ünlü şef Gustavo Dudamel ile onların hayat damarı El Sistema’nın kurucusu Jose Antonio Abreu 06 - 09 Ağustos tarihleri arasında İstanbul’da -belki de- yeni bir sanat hayatının başlangıcına imza atacaklar. Bu imza, etkinlik içeriğinin bilincindeki bazı devlet ve de sivil toplum kuruluşlarına -belki- örnek teşkil edecek. Konser ise bir hoş sada olarak hayatımızdan geçip gidecek… Etkinlik kapsamındaki söyleşinin konukları sanatçılarımız Cihat Aşkın ve Süher Pekinel devamı »



Azerbaycan olarak biz muğama, aşık müziyine, halk müziyine müracaat ediyoruz. TV’lerde mutlaka Bedii Konsey(yüksek kurul) faaliyet göstermeli. Bedii Konsey yasak koymak için değil. Aksine yol göstermek için, daha önemli, seviyeli iş ortaya koymak için faaliyet gösteren bir kurum olacak… Sovyetler Devrinde Azerbaycan müziği sözü bile kullanılmazdı… Azerbaycan müziği hep kendi kıymetini, kendi varlıklığını korumasını bildi. Çünkü bizim Üzeyir Hacıbeyli gibi dahimiz vardı… Stalin Üzeyir beyin yazdığı “Köroğlu” operasını “deyerli sovyet operası” olarak adlandırmıştı.”… devamı »



Son yıllarda, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda halkın ilgisini çekmesi ve kültürel mekanları daha rahat dolaşması için Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Ertuğrul Günay önderliğinde yeni uygulamalara geçildi. Bu yazımızda konuyu dile getirmek, duymayanlara duyurmak istedik. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2008’de başlattığı “Müze müze dolaştıran kart” sloganlı ve şimdiye kadar 2 milyon 228 bin kişinin kullandığı “Müzekart” uygulaması çok ses getirmişti, şimdi yeni bir aşamaya geçildiği bildiriliyor. “Müzekart Plus” devamı »


Klarnetin canlı heykeli: Mermer Klarnet…

Eklenme Tarihi : 29 Tem 2011 | Kategori: Çalgılar


1949 yılında hayvanlarını otlatırken çakı bıçağı ile yaptığı kavallardan sonra klarnet yapımına merak salan bugün 80 yaşında bulunan klarnet yapımcısı Ahmet Özdemir Ordu’nun Bayadı Köyü’ndeki atölyesinde ana gövdesini beş parça mermerden ürettiği klarnet’in ağaçtan yapılan klarnet ile birebir aynı özellikleri taşıdığını belirterek, haklı övüncüyle çalgısına ”klarnetin heykeli” benzetmesini yapıyor… devamı »


İsrail Orkestrası Repertuarında Wagner…

Eklenme Tarihi : 27 Tem 2011 | Kategori: Haberler


Hem müzik, hem de siyaset yönü olan bir tabu yıkıldı. İsrail oda orkestrası “tonallığı yıkmada bir adım olarak nitelenen kromatik gidişler ile Alman tarihine ait öykü/efsaneleri operalaştırmasıyla tanınan” , Richard Wagner‘in eserini ilk kez seslendirerek boykotun sona erdiği sinyalini verdi. İsrail’in kuruluşundan(1948) bu yana, hem Yahudi karşıtı görüşleri hem de Nazi lideri Adolf Hitler’in en sevdiği besteci olduğu için R. Wagner’in eserlerinin çalınmasına izin verilmiyordu. İsrail Oda Orkestrası bir tabuyu yıkarak, Wagner (1813-1883) operalarının seslendirildiği “Bayreuth Festivali”nde* konseri bestecinin “Siegfried Idyll”** adlı yapıtıyla tamamladı… devamı »



Geleneksel Türk müziğinin unutulmuş çalgılarından girift sözkonusu olduğunda akla gelen ilk besteci ve icracımız, sürgün nedeniyle 23 yıl(1883-1916) Amasya’da yaşayan Giriftzen Asım Bey (1852-1929) olmaktadır. Şimdi ise artık yaşayan bir isim var. Uluslararası çalışmalarıyla tanınan ney sanatçımız Süleyman Erguner… Erguner, sadece icra etmekle kalmayıp 2007 yılında Amasya Müzesi’nde bulduğu tek örnek olan girifti yeniden tasarlayıp üreterek, giriftin solo olarak kullanıldığı bir albümü İstanbul Kültür A.Ş’nin destekleriyle müzik dünyamıza kazandırdı… devamı »


Karadeniz kemençesinin metresi 1000 TL…

Eklenme Tarihi : 24 Tem 2011 | Kategori: Çalgılar


Rize’de Saffet Ayhan’ın daha önce Guinnes Rekorlar Kitabı’na girebilmek için yaptığı 2 .8 metre* boyundaki kemençesi ve Giresun/Görele Belediyesi girişindeki 2 m kemençeden** başka Trabzon’un Köprübaşı ilçesinde mobilya ve el sanatları ürünleriyle geçimini sağlayan Mustafa Kaya’nın 4.5 metre uzunluğundaki kemençesi 5 bin liradan satışa sunuldu. Dev kemençe 24-29 Temmuz 2011 tarihleri arasında Trabzon’da gerçekleştirilecek 11. Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları kapsamında Dünya Ticaret Merkezi’nde açılan Olimpiyat Günleri Fuarı’nda sergileniyor… devamı »


Nesteren: İlk Türk Operası (?)*…

Eklenme Tarihi : 21 Tem 2011 | Kategori: Tarih ve Anılar


01 Ekim 1919’da yurdumuzun ilk müzik dergisi Alem-i Musiki’yi 15 günde bir çıkarmaya başlayan Mehmet Baha Pars (1877-1953) Bestelerinin çoğunda Türk makamları ile çoksesli çalışmalar yapmıştır… Geleneksel Türk müziğinin modernleşmesinin Bursa’da öncülüğünü yapan besteci müzik kişiliğini şöyle özetliyordu. “Alaturka, alafranga müzik olmaz. Müzik bir lisan-ı ruhtur”Abdülhak Hamid Tarhan’ın metni üzerine bestelenen Nesteren hem bestecisi, hem de libretto yazarı Türk vatandaşı olan ilk operadır(**)… devamı »



Akbank desteklediği “Oda Orkestrası”nı kapattı. Bünyesindeki diğer müzik topluluğu olan Gençlik Filarmoni Orkestrası ise yaşıyor… Birlikte çalmak, müzik yapmak zor… Birçok uyum gerekliliğini beraberinde getiriyor. Orkestrada bir arada bulunma, müzik yapma anlamına gelmiyor. Objektif ve dünya yükseltisi bakışıyla deşifreyi aşıp müzik yapma aşamasına gelindiğinde müzisyen önceleri tekil anlamda mutlu olsa da, partilerin birleşmesi aşamasında mutluluğun mutsuzluğa dönüştüğü gözleniyor. Hocanın öğrencisini –nota- deşifre aşamasında bıraktığı bir müzik eğitim sisteminde ne derece başarılı olunabilir ki?.. devamı »



Şampiyonaya gidebilmek için verdikleri uğraşılarla Türkiye müzik gündeminde “Metro Caz Korosu” namıyla yakından tanınan Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü Caz Korosu 10 - 17 Temmuz 2011 tarihleri arasında Avusturya’da düzenlenen olan Dünya Koro Şampiyonası’ndan büyük başarıyla dönüyor. Önceleri sponsor bulamadığı için şampiyona katılamama riski doğan, bunun üzerine yılmayıp düzenledikleri metro konserleri sayesinde seslerini tüm Türkiye’ye, maddi açıdan da Finansbank’a duyuran koro üyeleri amaçlarına ulaştılar ve başardılar… devamı »



Sanat kurumları mesai saati içinde açılıyor ve kapanıyor. Bir sanat okulunun neden akşam 20.00 - 21.00’e kadar açık olmadığını anlayamıyorum. Çünkü, öğrenci, zaten normal mesaide çıktığında, zamanını trafiğin en yoğun diliminde otobüslerde, yollarda geçiriyor… Oysaki, okulda kalıp, çalgısına, derslerine çalışsa, saat 20.00 de çıksa, gideceği yere çok kısa bir zamanda, yorgun olmadan, ödevlerini yapmış gidecek. Belki konsere gidecek, zamanını doldurmak için beklerken okulda ödevlerini de yapmış olacak… Kurumların birbirini tanımadığı/görüşmediği/paylaşmadığı bir sistemden toplumsal bir kalkınma mümkün değildir.* Bunun da yolu; ortak kurslar, festivaller, çalıştaylardır**… devamı »


Kekeça: Kendin Kendini Çal…

Eklenme Tarihi : 14 Tem 2011 | Kategori: Toplum ve Müzik


Son zamanlarda hem müzik, hem spor hem de terapi içeren yeni bir hobi alanı ismini daha sıkça duyar olduk. Kekeça.. Kekeça beden müziği, vücut perküsyonu. Bireyden toplumsallığa, birlikte müzik yapmaya uzanan bir süreç. Uğraşanlarının yanıtlamak için çalıştıkları bir soru var: Neremden nasıl ses çıkıyor? Vücut enstrümanını iyi tanımak gerek… “Ritmin alt katmanları” olgusunu en iyi kekeçada duyumsamak mümkün. Tempo, ritm ve içsel atım… Kendi başına kekeça yapmayla, ritmi hissetmeyle, birlikte yapma arasında belirgin hissetme farkları var… devamı »


Mehtabiye Konseri…

Eklenme Tarihi : 13 Tem 2011 | Kategori: Festivaller


Heybeliada Gönüllüleri Derneği, unutulan eski bir geleneği “Mehtap Alemleri”ni canlandırmak amacıyla 15 Temmuz 2011 akşamına denk gelen mehtaplı gecede, mehtap ve deniz konulu şarkılardan oluşan mehtap faslı düzenliyor. Solistler: Bekir Ünlüataer – Ezgi KökerSaat 19.30’da Heybeliada sahilinde buluşulmasının ardından Çam Limanına hareket ile başlıyacak olan etkinlik 21.30’da Çam Limanı, Ada Beach’de gerçekleştirilecek konserle son bulacak… devamı »



Son yıllardaki başarılarıyla yurt içi ve yurt dışında adından sıkça söz ettiren metro, metrobüs, vapur gibi toplu taşıma araçlarında görmeye alıştığımız ve uluslararası arenada birçok başarısı bulunan Boğaziçi Caz Korosu Avusturya’da düzenlenecek olan Dünya Koro Şampiyonası’na gidiyor. Önceleri sponsor bulamadığı için şampiyona katılamama riski doğan, bunun üzerine yılmayıp düzenledikleri metro konserleri sayesinde seslerini tüm Türkiye’ye, maddi açıdan da Finansbank’a duyuran koro üyeleri buradan sağladıkları destekle amaçlarına ulaştılar. Şimdi yeni bir amaçları var. Avusturya’dan en iyi dereceyle dönmek… devamı »



Fazıl Say’ın yeni yapıtı ”Hayyam Klarinet Konçertosu’‘nun dünya prömiyeri, 16 Temmuz 2011 Cumartesi günü Schleswig-Holstein Müzik Festivali kapsamında Hamburg Kiel’de yapılıyor. İranlı şair Ömer Hayyam’ın (1048-1131) yaşamından ve dörtlüklerinden esinlenen Say, yeni bestesinde Hayyam’ın hayatını müziğe taşıyor. Konserin solisti Dünyaca ünlü klarinet sanatçısı Sabine Meyer. Ankara Bilkent Senfoni Orkestrası’nı Işın Metin yönetiyor… devamı »



Eğer cahillik zamanlarında olunsaydı böyle bir başlık nahoş, hatta vahim durumlara neden olabilirdi. Ne güzel ki hiçbirşey olmadı. Kimse kimseyi dolduruşa getirmedi… Geleneksel Türk müziğinin dini müzik dalı içinde icra edilen türlerin kimisine çalgı ile eşlik edilebilirken kimisine edilemez. Çalgı ile icra edilmeyen dini müzik türlerinden biri de günde beş vakit dinlediğimiz ezandır. Çoğu müzik uğraşanımıza müzik yaparken defalarca denk gelmiştir. Kimi müzik insanımız duyduğu ezan çağrısı üzerine provasına ara verir, kimi vermez. Bu bilinir. Hatta ezana müzikli mırıldanmasıyla eşlik edenlerine, kendince anlık duygulanımıyla katkıda bulunanlarına da çoğu zaman yakın çevremizde tanık olmuşuzdur… devamı »



YÖK tarafından düzenlenen Y. Doç.ler çalıştayı 30 Haziran 2011 tarihinde Ankara’da yapılmıştır. Çeşitli üniversitelerden akademisyenlerin katıldığı Güzel Sanatlar / Sanat Tasarımı birimi tarafından yapılan görüşmeler/tartışmalar sonucunda alanımız ile ilgili üstünde önemle durulması ve çözülmesi gereken / beklenen konular aşağıya çıkarılmıştır: 1-Yrd. Doç. ünvanı, ara kadro olarak görüldüğü için kaldırılmalı; Dr. ünvanı öğretim üyeliği sınıfına alınmalıdır… 2- ÜDS kaldırılmalı, yabancı dil yeterlilik eğitimi Dr. / Sanatta Yeterlilik programında tamamlanmalı, kendi alanında dil uzmanlaşmasına gidilmelidir… devamı »



Müslüm Gürses, arabeskle başlayan 45 yıllık müzik macerasında 100′den fazla albüm yaptı, halk müziği de söyledi, sanat müziği de. Teoman’la düet yapıp rock’a da göz kırptı, yeni albümünde Ceza’yla düet yapıp rap’e de. Denemediği neredeyse birkaç tarz kalan Müslüm Baba’ya bir daha ki sefere klasik müzik olur mu diyorum, “Neden olmasın” diyor, ekliyor: “İlginç bulduğum projeye varım diyorum. Sürprizli şeyler hoşuma gidiyor. Müzik varsa ben varım. Fazıl Say da olur, böyle bir proje gelirse değerlendiririz…” devamı »



Tekkelerin ve Darülelhan’ın Türk Musikisi bölümünün bir yıl arayla kapatılması Emin Dede’yi şiddetli sarsmış ve ayaklarının altındaki zemin kaydığı takdirde bir insan ne hissederse onu hissetmiş olmalıdır. Bu dramatik gelişmelerin yaşandığı günlerde Tophane’deki evde neler konuşulduğunu tahmin etmek zor değil… Öte yandan Hakkı Dede’nin 1918’de vefatı üzerine, çile çıkarmış bir Mevlevi olmadığı halde Galata Mevlevihanesi neyzenbaşılığına getirilip kendisine dede ünvanı verilmiş ve tekkelerin kapandığı 1925 yılına kadar bu görevini sürdürmüştü… devamı »



Klasik müzik, opera, bale ve konser müziği olmak üzere birbiriyle yakından ilişkili, son derece geniş sanat alanlarıdır. Eserlerin bestecileri ve yorumlayıcıları ile anlamları, içerikleri hakkında sayısız söz söylenebilir ve yazılabilir. Ülkemizdeki yayınların durumunu sunmak amacıyla hazırlanan bu yazıda opera, bale ve klasik müzik konulu kitaplarla ilgili ilk kez derleme hazırlanıyor olması nedeniyle zaman-dönem kısıtlaması yapılmaması tercih edilmiştir… Kitaplara bakınca bu sanat alanının seçkinlere hitap ettiği dikkati çeken ilk nokta oluyor. Klasik müzik eserlerinin neredeyse teneffüs zilinde Beethoven’in “Für Elise”i veya reklam cıngılı ya da deprem haberleri için dramatik fon müziği düzeyinde girmiş olması, evrensel çoksesliliğin hâlâ ya da henüz kulaklarımıza sadece bölük pörçük olarak ulaşabildiğini gösteriyor… devamı »



« Önceki Yazılar   |   Sonraki Yazılar »



Hoşgeldiniz